Satış talebinin, yukarıdaki maddede öngörülen süreler içinde olup olmadığını icra müdürü re’sen gözetmelidir. Satış talebi, bu sürelerden sonra ise istemi reddetmelidir. Satış isteme sürelerinin geçmesine rağmen, icra müdürünün satış talebini kabul etmesi, bu hususun kamu düzeninden oluşu nedeniyle süresiz şikayete tâbidir.Süresi içinde yapılmış olan satış talebi, alacaklı tarafından bir defa geri alınabilir. Bu durumda, satış talebini geri alan alacaklı ancak, haciz tarihinden itibaren kalan satış isteme süresi içinde yeniden satış isteyebilir (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı,s.608). Somut olayda, .... nolu taşınmazın tapu kaydına 25.04.2012 tarihinde haciz şerhi konulmuştur. Haciz tarihi itibari ile uygulanması gereken İİK'nun 106. maddesi hükmüne göre, taşınmazlarda satış isteme süresi iki yıldır. Taşınmazın ilk satışı için 21.04.2014 tarihinde satış talep edilmiş, 12.09.2014 tarihinde ise satış talebi geri alınmıştır....
Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre satış bedelinin muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir. Bu durumda şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunmadığından İİK'nun 134/8.maddesinde öngörülen dava şartının mevcut olmaması nedeniyle istemin reddi gerekirken, işin esasının incelenerek sonuca gidilmesi hukuken yerinde değildir. İİK'nun 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesinde işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği öngörülmektedir....
den kalan 11098 - 11099 ve 4 parsel sayılı üç adet taşınmazın, intikal işlemlerinin ve miras paylaşımının kolaylıkla sağlanabilmesi için davacılardan ...’ün kardeşi olan ...’i, vekil tayin ettiklerini vekilin taşınmazlardaki paylarını vekalet görevini kötüye kullanarak diğer davalılara satış yoluyla devrettiğini, taşınmazı satın alan davalıların da akraba olduklarını kötü niyetle payları iktisap ettiklerini ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tesciline, tapu iptal tescil talebinin reddi halinde satış sebebiyle uğranılan maddi zararın tazminine karar verilmesini istemişler, davacı ... yargılama sırasında davadan feragat etmiştir. Davalılar, davacıların satış işleminden haberdar olduklarını ve iyiniyetli olduklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır....
. - K A R A R - Davacı vekili, davalının icra takibine konu yaptığı senedin iş makinesi harici satış sözleşmesi gereğince davalıya verildiğini ancak resmi satış gerçekleşmediği için senedin bedelsiz kaldığını ileri sürerek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine %40 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddi ile %40 tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.05.2006 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademedeki istek tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil talebinin reddine, tazminat talebinin kabulüne dair verilen 21.07.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, hükmüne uyulan Dairemiz bozma kararında gösterilen gerektirici nedenlere özellikle 06.09.2004 tarihli satış vaadi sözleşmesinden borçlunun kusuru sebebiyle, alacaklı hakkını tamamen elde edemediğinden hükmedilen miktarı tazmine BK. m.96 uyarınca davalı zorunlu bulunmasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA...
Mahkemece ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiş, hüküm temyiz edilmediğinden mahkemece 25.11.2005 tarihinde kesinleştirilerek dosya satış memurluğuna gönderilmiş, davalılardan ... kararın usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle 12.12.2006 tarihinde hükmü temyiz etmiştir. Mahkemece, süresinde yapılmayan temyiz talebinin HUMK. 437. maddesi gereğince reddine karar verilerek temyiz eden davalıya 05.01.2007 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından 15.01.2007 tarihinde temyiz isteminin reddi kararı temyiz edilmiştir. Temyiz eden tarafından, mahkemenin temyiz talebinin reddine ilişkin karar 7 günlük yasal süre geçtikten sonra temyiz edilmiş olup, HUMK. 432. maddesi gereğince temyiz isteminin REDDİNE, 17.09.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde bulunmadığından reddi ile tapu iptali ve tescil talebinin davacı ...... yönünden reddine ilişkin hüküm bölümünün ONANMASINA, Davacılar vekilinin, davacı ... yönünden tapu iptali ve tescil talebinin reddine ve davacıların tazminat isteğinin de reddine ilişkin hüküm bölümüne yönelik temyiz itirazlarına gelince; dava konusu taşınmaz davanın açıldığı 20.03.2009 tarihinden önce, 10.10.2008 tarihinde satış suretiyle davalılardan ... adına kayıtlı iken, 10.04.2009 tarihinde satışla ... adına satış yoluyla devredildiğinden bu yeni tapu maliki davacılar vekilinin 08.10.2010 tarihli dilekçesiyle davaya dahil edilmiş ve yargılamaya devamla davanın reddine ilişkin yukarıda ayrıntıları açıklanan hüküm kurulmuştur....
Sayılı dosyası ile kabul edildiğini, karardan sonra satış işlemlerinin devamı için Reyhanlı İcra Dairesine başvurduklarını, Reyhanlı İcra Dairesinin 25/06/2020 tarihli şikayete konu kararı ile kıymet takdirinin üzerinden 2 yıl geçmesi nedeniyle satış isteme talebinin reddedildiğini, 2019 yılında kabul edilen satış talebinin reddine karar verilmesinin usulsüz olduğunu, kıymet takdirine itiraz davasında 31/01/2020 tarihinde keşif yapıldığını, müdürlük kararının talepleriyle ilgisinin olmadığını belirterek şikayetin kabulüne, şikayete konu işlemin kaldırılmasına veya düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Sayılı dosyasında alacaklı tarafından haciz tarihinden itibaren iki yıl içinde bedeli paylaşıma konu taşınmazın satışının talep edilip ... ve İflas Kanunu Yönetmeliği'nin .... ve 61. maddelerinde belirlendiği şekilde satış avansının yatırıldığı, ... Müdürlüğü'nce taşınmazın kıymet takdirinin yapılmadığı gerekçesiyle satış talebinin reddine karar verildiği dosya kapsamıyla sabittir. İİK'nın 106. maddesi ile alacaklının takibi sürüncemede bırakmaması amaçlanmıştır. Bu amaca uygun olarak alacaklı tarafından satış talebinde bulunulmuş, avans da yatırılmıştır. Satış talebinin ret gerekçesi kıymet takdirinin yapılmamış olmasıdır. Bu ret kararının, anılan yasal düzenlemeye uygun olan satış talebindeki haklılığı ortadan kaldıran bir karar niteliğinde bulunmadığını kabul etmek gerekir. Zira, İİK'nın 106. maddesinde satış istenmesinden söz edildiği, bu talebin ......
Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Mahkemece davalı ... aleyhine açılan ve birleştirilen davada, dava konusunun satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa alacak olduğu, birinci kademedeki tapu iptali ve tescil talebinin reddedildiği, ikinci kademedeki alacak talebinin kabul edildiği göz önünde bulundurulmadan, davalı ... lehine vekalet ücretine karar verilmesi doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....