Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklının usulüne uygun olarak yapmış olduğu satış talebinin, İİK'nun 106-110. maddelerinde belirtilen satış isteme süresini, icra müdürlüğünün bu konuda bir karar vermesi gerekmeksizin keseceğinin, kaldı ki şikayete konu icra müdürlüğü kararının da satış talebinin reddi niteliğinde olmadığının anlaşılmasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklının usulüne uygun olarak yapmış olduğu satış talebinin, İİK'nun 106-110. maddelerinde belirtilen satış isteme süresini, icra müdürlüğünün bu konuda bir karar vermesi gerekmeksizin keseceğinin, kaldı ki şikayete konu icra müdürlüğü kararının da satış talebinin reddi niteliğinde olmadığının anlaşılmasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması...

      Aleyhine şikâyet olunan ... vekili yasal süre içinde mahcuz malın satışının istendiğini ancak muhammen bedel yüksek olduğundan ilk iki satış günü ihalenin yapılamadığını, yeniden kıymet takdiri için yapılan başvurunun reddedildiğini, 21.12.2006 günü yapılan satış talebinin 03.01.2007’den önceki tarihi taşıdığını ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. İcra Mahkemesince yapılan yargılamaya ve toplanan delillere göre davalı yanca yapılan satış isteminin süresi içinde olduğu ve haczin düşmediği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş; hüküm şikâyet eden vekili tarafından temyiz edilmiştir. İcra ve İflas Kanunu’nun 106 ve 110 ncu maddelerine göre taşınırlar üzerine haciz konulduğu tarihi izleyen bir yıllık süre içinde satış istenmelidir, aksi takdirde haciz düşer....

        Hal böyle olunca, icra dairesince 2. ve 3. haciz ihbarnamesi tebligatların usulsüz yapıldığından bahisle alacaklının satış talebinin reddine karar verilmesi doğru değil ise de; taşınmaza haciz konulan 21.12.2011 tarihinden sonra ilk olarak 1000,00 TL satış avansı yatırılarak 02.01.2014 tarihinde satış talep edilmiş olduğundan, anılan satış talep tarihi itibarı ile İİK'nun 106-110. maddelerinde öngörülen 2 yıllık sürenin geçirildiği anlaşılmakla, yasal sürede satış istenmediğinden, icra müdürlüğünün, alacaklının satış talebinin reddi yönündeki şikayet konusu kararı ve mahkemenin bu işleme ilişkin şikayet hakkındaki ret kararı, bu gerekçeyle ve sonucu itibarı ile doğru olup, mahkeme kararının onanması yoluna gidilmiştir....

          Mahkemece, tüm dosya kapsamındaki deliller, taraf beyanları, gelen yazı cevapları birlikte değerlendirildiğinde, satış sözleşmesine konu araçtaki gizli ayıp nedeniyle, davacının sözleşmenin feshi yönündeki talebinin kabulü ile taraflar arasındaki araç satış sözleşmesinin feshine, satış bedeli yönünden davacının talebinin kısmen kabulüne ve 21.900,00 TL’den araç yararlanma bedeli olan 12.000,00 TL’nin mahsubu ile 9.900,00 TL menfi zararın 22.03.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, satışa konu aracın davalıya teslimine karar verilmiştir. Kural olarak satın alan, aracı iade edip satıcıyı temerrüde düşürmedikçe satış bedeli için faiz, satıcı da aracın kullanımından dolayı kira isteyemez. O halde mahkemece, 12.000,00 TL yararlanma bedelinin satış bedelinden mahsup edilmeden karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Müsadere Talebinin Reddi Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Ölüm nedeniyle verilen düşme kararına ek olarak verilen müsadere talebinin reddine yönelik kararda hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa rastlanmamıştır....

              Sulh Hukuk Mahkemesince satış vaadi sözleşmesinden doğan edimini yerine getirmek için tevdi mahalli tayini talebinin reddedildiğini bu nedenle 23.11.2011 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi gereğince satış bedeli olan 50.000,00 TL bedeli mahkeme veznesine depo etmek için tevdi mahalli tayini suretiyle tapu iptali ve tescil istemiştir. Mahkemece, tensip tutanağı ile birlikte tevdi mahalli tayini talebinin mahkemeninin görevi dışında olduğundan reddine 02.01.2014 tarihde karar verilmiştir. Davacı vekili tevdi mahalli tayini talebinin reddine dair tensip ara kararının HKM 341. maddesi gereğince bozulması istemiyle temyiz etmiştir. 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi gereğince, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı HUMK’nın 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacaktır....

                Uyruklu vekili cevap dilekçesinde özetle; İhale edilen taşınmazın satış talebinin İİK.106 vd.maddelerine uygun olduğu ve süresinde olduğu, Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini istemek hakkının sadece kendisine tebligat yapılmayan ilgilisine şikayet hakkı verdiği, fakat davacının kendisi haricindeki bir kısım ilgililere satış ilanını tebliğ edilmediği/usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile fesih talebinin dinlenilmesinin mümkün olmadığı iddiaları ile davanın reddi ile davacının ihale bedelinin yüzde onu olan 63.100,00 TL para cezasına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ......

                  Dairemizce Yargıtay bozma ilamına uyulmuştur. 6100 sayılı HMK 38.maddesinde hakimin reddi talebinin usulü hakkında uygulanacak prosedür düzenlenmiş olup ilk derece mahkemesince bu prosedürün işletilmediği anlaşıldığından davacının istinaf talebinin HMK 353/1- a-6 maddesi gereğince kabulüne mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına, hakimin reddi prosedürünün iletilmesi için dosyanın ait olduğu ilk derece mahkemesine iadesine dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, İstinaf talebinin HMK 353/1/a/6 maddesi gereğince kabulü ile İstanbul Anadolu 13. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 05/02/2019 tarih 2018/989 E. 2019/100 K....

                  İcra Müdürlüğü'nün 11/11/2019 tarihli kararında "Borçluya örnek 6 nolu icra emrinin 26/02/2018 tarihinde tebliğ edildiği, 1 senelik hak düşürücü süre geçtikten sonra 12/04/2019 tarihinde dosyaya satış avansı yatırıldığı anlaşılmakla İİK 150/e madde gereğince talebin reddine" karar verildiğini ,taraflarınca satış talebinin gerçekleştirildiğini , satış için masraf avansının dosyaya yatırıldığını ,satış talebinin reddedilmiş olmasının takip ekonomisi ilkesine aykırı olduğunu ileri sürerek, 20/11/2019 tarihli satış talebinin reddi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu