Mahkemece, davacının tespit talebinin kabulü ile, taraflar arasındaki Fethiye 2. Noterliği'nin 03/04/2000 tarih ve 05220 yevmiye nolu satış vaadinin temliki sözleşmesinin borç paranın teminatı olarak yapıldığının tespitine, davacı tarafın sözleşmenin iptaline yönelik talebinin reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı eldeki davada, murisi ile davalı arasındaki 03/04/2000 tarihli Satış Vaadinin Temliki Sözleşmesi'nin zamanaşımı, taraf muvaazası, gerçek amacın taşınmaz satışı olmayıp bir borcun teminatı olarak yapıldığının tespiti ile sözleşmenin iptaline karar verilmesini istemiş; mahkeme ise davacının tespit talebinin kabulü ile, satış vaadinin temliki sözleşmesinin borç paranın teminatı olarak yapıldığının tespitine, ancak davacı tarafın sözleşmenin iptaline yönelik talebinin reddine, karar vermiştir....
Bu durumda taşınmazda elbirliği mülkiyeti söz konusu olmadığından, sulh mahkemesinden satış sureti ile ortaklığın giderilmesi kararına da ihtiyaç bulunmamaktadır. Bu durumda taşınmazın hacizle yükümlü olarak satışı mümkündür. O halde, hacizli taşınmazın satılması mümkün bulunduğundan icra mahkemesinin şikayetin kabulü ile icra müdürlüğünün satış talebinin reddi kararının iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 15.01.2015 tarihli ve 2011/748 Esas, 2015/33 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulü ile dava konusu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 2. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 06.04.2021 tarihli 2021/887 Esas, 2021/2516 Karar sayılı ilâmı ile; bir kısım davalılar vekilinin adli yardım talebinin kabulüne, eksik taraf teşkilinin sağlanmasına, kabule göre alınması gereken harç miktarı gösterilmeden harçlar yasası gereğince dava konusu taşınmazların satış bedelleri üzerinden satış sırasında yürürlükte bulunan oran doğrultusunda harç alınmasına karar verilmesi üzerine hükmün bu nedenlerle bozulmasına karar verilmiştir. B....
Haciz tarihi itibari ile yürürlükte bulunan İİK'nun 106. maddesine göre taşınmazlarda satış isteme süresi iki yıldır. 08.12.2010 tarihinde haciz konulan taşınmaza ilişkin 20.03.2012 tarihinde satış talep edildiği, 14.05.2012 tarihinde satış talebinin geri alındığı, satış talebinin geri alınmasından sonra ise 20.03.2013 tarihinde tekrar satış talep edildiği anlaşılmaktadır. 08.12.2010-20.03.2012 tarihleri arasında geçen süre ile 14.05.2012-20.03.2013 tarihleri arasında geçen sürelerin toplamı dikkate alındığında, 20.03.2013 tarihinde yapılan satış talebinin haciz tarihi itibariyle yürürlükte bulunan İİK'nun 106. maddesinde öngörülen yasal 2 yıllık süreden sonra olduğu ve haczin süresinde satış istenilmemesi nedeniyle kalkmış olduğu anlaşıldığından borçlunun şikayetinin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İcra Müdürlüğünün 2007/1364 sayılı dosyası üzerinden hazırlanan derece kararında satış bedelinin şikayet edilene ait dosya alacağı ile müvekkili vergi dairesi arasında paylaştırıldığını, haczedilen taşınmazın iki yıl içerisinde satışının istenmesi ve satış masraflarının yatırılması geretiğini, ilgili dosyada bir kısım satış avansları yatırılmışsa da bunların hacizli taşınmazın satışına ilişkin olmayıp, dosya borçlularından birinin menkul mallarının satımı için yatırıldığını, avans yatırılmadığı için uygun bir satış talebinden söz edilemeyeceğini, satış bedelinin tümünün müvekkili vergi dairesine ayrılması gerektiğini ileri sürerek derece kararının iptalini talep ve dava etmiştir. Şikayet olunan vekili, iki yıl içinde satış istendiğini ve satış avansının dosyaya depo edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
DELİLLER : Tapu kaydı, davalılar arasında akdedilen düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve inşaat yapım sözleşmesi, protokol, iş yeri satış sözleşmesi, delil listeleri sunulan ve toplanan deliller. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, iş yeri satış sözleşmesinden (yüklenicinin temlikinden) kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili İDM'nin 20/02/2023 tarihli davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararını istinaf etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyadi tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 20.02.2023 tarihli ve 2023/134 Esas sayılı ihtiyati tedbir talebinin reddine dair kararının kaldırılmasına; İstanbul ili, Başakşehir İlçesi, İkitelli-2 Mahallesi, 704 ada, 3 parsel üzerine davalıların hisselerinin üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için tedbir kararı verilmesine, dava taleplerinin kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : Tapu kaydı, davalılar arasında akdedilen düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve inşaat yapım sözleşmesi, protokol, iş yeri satış sözleşmesi, delil listeleri sunulan ve toplanan deliller. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, iş yeri satış sözleşmesinden (yüklenicinin temlikinden) kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
- K A R A R - Dava, satış sözleşmesine aykırı davranıldığından bahisle, tazminat ve ecrimisil bedeli ile satışa konu malın iadesi veya iadenin mümkün olmaması halinde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davalılar vekili; satış sözleşmesinde taraf olmayan müvekkili ... yönünden davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, makinenin satıldığında arızalı olması nedeniyle müvekkilinin tamir masraflarından sorumlu tutulamayacağını ve müvekkilinin 1 (bir) aylık kira geliri elde etmesi nedeniyle ecrimisil talebinin sadece bu kısım için uygun olduğunu, makinenin teslime hazır halde beklemesine rağmen davacı tarafından teslim alınmadığını, bu nedenle makinenin teslimine veya bedelinin ödenmesine dair taleplerinin reddi gerektiğini savunmuştur....
Mahkemece indirim talebinin reddi, bedel artırım talebinin ise kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı vekili ile davalı-karşı davacılardan ..., ..., ..., ... ..., ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Bilirkişi kurulunca münavebeye alınan buğday, biber ve karpuzun değerlendirme tarihi olan 1999 yılı itibarıyla sulu şartlarda dekar başına ortalama verim, ortalama toptan satış fiyatı ve üretim giderine ilişkin veri listesinin İlçe Tarım Müdürlüğünden getirtilip dosya içerisine konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 17.07.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğü'nün 2006/10170 sayılı dosyasındaki alacağı nedeni ile borçlunun taşınmazının haczedildiğini, satış sonrası düzenlenen sıra cetvelinde dağıtıma konu tüm paranın artan satış avansı da eklenerek şikayet olunana ait ... 2. İcra Müdürlüğü'nün 2006/10527 sayılı dosyasına ödenmesine karar verildiğini, ancak satış tarihi itibari ile şikayet olunanın haciz ve takibinin düştüğünü, şikayet olunanın takibini yenilemeden sadece haciz yenileme talebinde bulunduğunu ileri sürerek, şikayet olunanın ... 2. İcra Müdürlüğü'nün 2006/10527 sayılı takip dosyasının sıra cetvelinden çıkarılarak satım bedelinin müvekkilinin dosyasına aktarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Şikayet olunan vekili, takip talebinin yenilenmesine gerek olmadan haczin yenilenmesinin istenebileceğini savunarak, şikayetin reddini istemiştir....