DELİLLER : Düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve inşaat yapım sözleşmesi, konut satış formu, sözleşme bedeli ve ödemeye ilişkin düzenlemeler belgesi, kredi maliyet bilgileri ve geri ödeme planı, senet suretleri, tapu kaydı, delil listeleri sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerin fekki, alacak, eksik iş, ceza-i şart, kira bedelinin tahsili, olmadığı taktirde sözleşmenin feshi ile yapılan ödemelerin denkleştirici adalet ilkesi gereğince tahsili istemine ilişkindir....
sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil ve satış vaadi sözleşmesinin iptali isteğine ilişkindir....
İstinaf Sebepleri Davacı vekilince, taşınırın değerinin çok altında rakamlara satılmış olup bu durumun kamu düzenini ciddi olarak zedeleyeceğini, ihalenin feshi davasında satış bedelinin resen dikkate alınması gerektiğini, icra müdürlüğü satış ilanının tebliğine karar verdiği halde satış ilanının tüm ilgililere tebliğ edilmeden ihalenin yapıldığını, kıymet takdir raporlarının ve satış ilanının ilgililer listesinde belirtilenlere usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılması talep edilmiştir. C....
litre olup, tutarı 3.046.311,00-TL; satış miktarı 867.843 litre, satış tutarı ise 3.797.434,21-TL dir.) brüt kâr 171.853-TL, brüt kârlılık oranının ise % 5,64 olduğu, 2013, 2014, 2015 yıllarındaki akaryakıt fiyatlarında meydana gelen değişimin araştırıldığı, buna göre 2013 yılında akaryakıt fiyatlarında düşüş olduğundan, 2013 yılını takip eden yıllarda satış tutarında bir artış olacağından söz edilemeyeceği, şirketin 2015 yılındaki dönem kârının ve diğer oranların düşüklüğünün akaryakıt satış istasyonunun faaliyet dışı bırakılmasına bağlanamayacağı, belirtilen nedenlerle tüm hesaplamaların normal bir istikrarın olduğu 2013 yılındaki veriler esas alınarak yapıldığı, şirketin akaryakıt faaliyeti için 2013 yılında oluşan brüt kârının 171.853-TL olup, net kazancın tespitinde bu tutardan faaliyetle ilgili giderlerin düşüldüğü, akaryakıt satışlarında yıllardan beri bilinen kârlılık oranlarının % 5 ile 8 arası, net kârlılığın ise % 2 ile 3,5 arasında olduğu, akaryakıt satış faaliyeti durdurulan...
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, harici satış sözleşmesi gereğince yapılan ödemenin teminatı olarak alınan senedin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebinden kaynaklanan tedbir talebinin reddi kararına ilişkindir. HMK. 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davaya konu uyuşmazlığın para alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebinden kaynaklandığı ve HMK. 389. maddesi gereğince ihtiyati tedbirin ancak dava konusu uyuşmazlıkla ilgili verilebileceği dikkate alındığında ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen hükümde bir aykırılık bulunmadığından davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
-TL eksik satış avansını yatırmak üzere alacaklı vekiline muhtıra gönderildiği, muhtıranın alacaklı vekiline 03/06/2015 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklı vekilinin 26/10/2015 tarihinde istenen 4.000.-TL ek avansı yatırdığı, icra müdürlüğünce muhtıraya rağmen 15 günlük süre içinde eksik avansın yatırılmadığı gerekçesiyle satış talebinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, alacaklı vekiline eksik satış avansını yatırmak üzere muhtıra tebliğ edilmişse de, gerek muhtıra içeriğinde, gerekse muhtıranın tebliğine ilişkin tebligat parçası üzerinde eksik avansın 15 gün içinde yatırılması gerektiği şeklinde bir ihtarat bulunmadığı anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, alacaklı tarafından, haciz tarihinden itibaren İİK'nun 106. maddesinde öngörülen yasal bir yıllık sürede satış talep edilerek satış avansı ve muhtıra ile bildirilen eksik avans dosyaya yatırıldığından şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir....
Somut olayda, davacı davalı işyerinde satış müdürü olarak çalışırken 28.04.2011 tarihinde işverence satış müdürlüğünden azledilmiştir. Bu durum davacının iş şartlarında aleyhe değişiklik olup davacının bu değişikliği kabul etmeyerek iş akdini eylemli olarak devamsızlık yapmak suretiyle haklı nedenle feshettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının kıdem tazminatı talebinin kabulü yerinde ise de ihbar tazminatı talebinin reddi gerekirken kabulüne dair hüküm kurulması isabetsiz olup karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 07/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Satış talebinin, yukarıdaki maddede öngörülen süreler içinde olup olmadığını icra müdürü re’sen gözetmeli, bu sürelerden sonra ise, satış talebini reddetmelidir. Satış isteme sürelerinin geçmesine rağmen, icra müdürünün satış talebini kabul etmesi, bu hususun kamu düzeninden oluşu nedeniyle süresiz şikayete tâbidir. Satış isteme süresinin geçmesi nedeniyle haczin kalkmış olmasına rağmen yapılan ihalenin feshi gerekir (..., İcra El Kitabı,s.520). Somut olayda, taşınmaza icra dosyasından 19.9.2013 tarihinde haciz şerhinin konulduğu görülmekle beraber, hacizden sonra, 02.5.2014 ve 10.12.2015 tarihinde 2 kez satış talebinde bulunulmuş ise de, bunların hiç birisinde satış masrafı yatırılmadığının anlaşılması karşısında bu taleplerin usulüne uygun bir satış talebi olarak kabulü mümkün değildir....
.-2014/6298 K. sayılı ilamı ile "mahkemece, haciz tarihi ile birlikte, usulüne uygun satış talebi ve satış isteme süreleri dikkate alınarak ihale tarihinde hacizli taşınmazlar üzerindeki haczin düşüp düşmediği tespit edildikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi" gerektiği yönünde bozulduğu, bozmaya uyan mahkemece yeniden yapılan yargılamada haczin düşmediği gerekçesiyle yeniden istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK 59 maddesi “Takip masrafları borçluya aittir. Alacaklı, yapılmasını talep ettiği muamelenin masrafını ve ayrıca takip talebinde bulunurken borçlunun 62 nci maddeye göre yapabileceği itirazın kendisine tebliğ masrafını da avans olarak peşinen öder” şeklinde düzenlenmiştir. Şu durumda satış talebinin geçerli olabilmesi için satış talebi ile birlikte bir miktar avansın da yatırılması gerekir. Satış avansının yatırıldığı tarihte istem geçerli olacağından, satış talebi satış avansının yatırıldığı tarihte yapılmış sayılır....
Somut olayda, icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı vekilinin talebi üzerine icra müdürlüğünce 11/04/2018 tarihinde haciz talebinin kabul edilmesiyle haciz konulduğu, haciz şerhinin ise 17/08/2018 tarihinde işlendiği, haczin konulduğu tarih ( 11/04/2018 tarihi) itibariyle İİK'nun 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin 1 yıl olduğu, ancak alacaklı vekili tarafından Kanunda öngörülen bir yıllık yasal süre geçtikten sonra 07/08/2019 tarihinde satış talebinde bulunulduğu ve satış avansının yatırıldığı, böylece haciz tarihi ile satış talep ve avans yatırılma tarihi arasında satış isteme süresinin geçtiği görülmüştür. İİK.nun 106-110. maddeleri gereğince süresinde satış istenmediği için haciz düşmüş olup, artık düşen bir hacze dayalı olarak ihale yapılamayacağından ihalenin feshi gerekir. Satış isteme sürelerinin geçmesine rağmen, icra müdürünün satış talebini kabul etmesi, İİK.'...