Tüm bu nedenlerle somut olayda HMK'nun 389.maddesi gereğince ihtiyati tedbirin şartları ve yaklaşık ispat gerçekleştiğinden davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir. Mevcut delil durumu, ipotek tesis tarihi, satış sözleşmesinin tarihi ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında ihtiyati tedbir talebinin kabul edilmemesi ve davacı açısından dava konusu taşınmaza ilişkin geçici hukuki korumanın sağlanmaması taşınmazın yargılama sırasında el değiştirmesi halinde ileride giderilmesi ve telafisi imkansız zararların doğabileceği ihtimali bulunduğundan yerel mahkemece ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ve ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olup doğru görülmüştür. Ayrıca talep yazılı satış sözleşmesine dayandığından ve durum ve koşullar dikkate alınarak yerel mahkemece teminat alınmamasında da usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır....
Hukuk Dairesi’nin 11.04.2019 Tarihli 2019/753E., 2019/598 K. sayılı ilamı ile satış ilanı tebliği ile ilanın şeklinden haberdar olan borçlunun 7 günlük süre içerisinde bu hususa ilişkin şikayet yoluna başvurmadığı gerekçesiyle bu aşamada ihalenin feshi nedeni yapılamayacağından bahisle istinaf başvurusunun esastan reddi ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, gerekçe düzeltilmek suretiyle ihalenin feshi talebinin reddi ile borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. İcra ve İflas Kanunu'nun 126/son maddesinde yer alan yasal düzenleme uyarınca taşınmaz satışlarında da uygulanması gereken aynı Yasa'nın 114/2. maddesi uyarınca; “İlanın şekli, artırmanın tarzı, yer ve günü ve gazete ile yapılıp yapılmayacağı icra memurluğunca alakadarların menfaatlerine en muvafık geleni nazarı dikkate alınarak tayin olunur.”...
in alacaklılarına ödendiğini, davacının bu durumdan haberdar olduğunu, satış işleminin usulüne uygun olarak gerçekleştirildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacının davaya konu geminin satış işleminin iptaline ilişkin talebinin ve vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle açtığı tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacının davalı ...'ya ... Noterliği'nin 14.05.2012 tarihli vekaletnamesi ile maliki olduğu balık avlama gemisinin satışı için vekaletname verdiği, 16.05.2012 tarihinde geminin davalı ...'...
vaadi sözleşmesinin varlığını kabul etmemekle birlikte bir an için varlığı kabul edilse dahi dava dosyasına sunulan 10.11.2016 tarihli harici gayrimenkul satış sözleşmesi adi yazılı olup TBK'nın 237/2. maddesi gereğince resmi şekilde düzenlenmediğinden hukuken geçersiz olduğunu, (TMK m.706, BK m.213, TBK. md 237, T.Kanunu m.26 Noterlik Kanunu m.60). bu nedenle, şekil şartına uygun olmadığından geçersiz olan bu sözleşme; geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmayacağını, geçerli bir satış vaadi sözleşmesi bulunmadığını, geçersiz harici gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil talepli dava açmanın TBK madde 125'e açıkça aykırı olduğunu, açıklanan nedenlerle davacının davasının reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İlçesi, 2207 Ada 3 Parselde kayıtlı 1 no'lu bağımsız bölümün muhammen bedelinin 95.000,00 TL, satış bedelinin ise 116.000,00 TL olduğu, ... İli ... İlçesi, 500 Ada 5 Parselde kayıtlı 11 no'lu bağımsız bölümün muhammen bedelinin 160.000,00 TL, satış bedelinin ise 220.550,00 TL olduğu ve dolayısıyla satış bedellerinin, taşınmazların muhammen bedellerinin üzerinde olduğu, şikayetçi borçluların, kıymet takdir raporu kendilerine usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen, süresinde kıymet takdirine yönelik şikayetlerinin de bulunmadığı anlaşılmaktadır. Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, satış bedelinin, muhammen bedelin üzerinde olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir. Bu durumda, şikayetçilerin ihalenin feshini istemekte hukuki yararları yoktur. Mahkemece, istemin bu nedenle reddi yerine işin esasının incelenerek sonuca gidilmesi yerinde değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır....
edileceğini, arabuluculuk yoluna başvurulmadan açılan davanın özel dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi gerektiğini, somutlaştırma ve delillerin gösterilmesi yükümü yerine getirilmediğini, adi yazılı şekilde yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davacı adi yazılı satış vaadi sözleşmesinden doğan taleplerini yalnızca davalı Garanti Kozaya karşı ileri sürebileceğini, 30.9.1988 tarihli, 1987/2 esas, 1988/2 karar sayılı Yargıtay içtihadı birleştirme genel kurulu(YİBGK) kararı gereğince de ipoteğin fekkinin talep edilemeyeceğini, satış sözleşmesinin imza tarihinde taşınmaz üzerinde ipotek bulunmadığını, ipoteğin tesisi esnasında taşınmazın davacıya satıldığı müvekkili tarafından bilinmediğini, davacının kötü niyetli olduğunu, davanın açılmasına müvekkili banka sebebiyet vermediğinden dava mahkeme masrafları ve vekâlet ücreti talebinin reddi ile bunların tümüyle davacı üzerinde bırakılmasını, davacının ihtiyati tedbir talebinin reddi gerektiğini, fazlaya ilişkin...
edileceğini, arabuluculuk yoluna başvurulmadan açılan davanın özel dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi gerektiğini, somutlaştırma ve delillerin gösterilmesi yükümü yerine getirilmediğini, adi yazılı şekilde yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davacı adi yazılı satış vaadi sözleşmesinden doğan taleplerini yalnızca davalı Garanti Kozaya karşı ileri sürebileceğini, 30.9.1988 tarihli, 1987/2 esas, 1988/2 karar sayılı Yargıtay içtihadı birleştirme genel kurulu(YİBGK) kararı gereğince de ipoteğin fekkinin talep edilemeyeceğini, satış sözleşmesinin imza tarihinde taşınmaz üzerinde ipotek bulunmadığını, ipoteğin tesisi esnasında taşınmazın davacıya satıldığı müvekkili tarafından bilinmediğini, davacının kötü niyetli olduğunu, davanın açılmasına müvekkili banka sebebiyet vermediğinden dava mahkeme masrafları ve vekâlet ücreti talebinin reddi ile bunların tümüyle davacı üzerinde bırakılmasını, davacının ihtiyati tedbir talebinin reddi gerektiğini, fazlaya ilişkin...
edileceğini, arabuluculuk yoluna başvurulmadan açılan davanın özel dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi gerektiğini, somutlaştırma ve delillerin gösterilmesi yükümü yerine getirilmediğini, adi yazılı şekilde yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davacı adi yazılı satış vaadi sözleşmesinden doğan taleplerini yalnızca davalı Garanti Kozaya karşı ileri sürebileceğini, 30.9.1988 tarihli, 1987/2 esas, 1988/2 karar sayılı Yargıtay içtihadı birleştirme genel kurulu(YİBGK) kararı gereğince de ipoteğin fekkinin talep edilemeyeceğini, satış sözleşmesinin imza tarihinde taşınmaz üzerinde ipotek bulunmadığını, ipoteğin tesisi esnasında taşınmazın davacıya satıldığı müvekkili tarafından bilinmediğini, davacının kötü niyetli olduğunu, davanın açılmasına müvekkili banka sebebiyet vermediğinden dava mahkeme masrafları ve vekâlet ücreti talebinin reddi ile bunların tümüyle davacı üzerinde bırakılmasını, davacının ihtiyati tedbir talebinin reddi gerektiğini, fazlaya ilişkin...
edileceğini, arabuluculuk yoluna başvurulmadan açılan davanın özel dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi gerektiğini, somutlaştırma ve delillerin gösterilmesi yükümü yerine getirilmediğini, adi yazılı şekilde yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davacı adi yazılı satış vaadi sözleşmesinden doğan taleplerini yalnızca davalı Garanti Kozaya karşı ileri sürebileceğini, 30.9.1988 tarihli, 1987/2 esas, 1988/2 karar sayılı Yargıtay içtihadı birleştirme genel kurulu(YİBGK) kararı gereğince de ipoteğin fekkinin talep edilemeyeceğini, satış sözleşmesinin imza tarihinde taşınmaz üzerinde ipotek bulunmadığını, ipoteğin tesisi esnasında taşınmazın davacıya satıldığı müvekkili tarafından bilinmediğini, davacının kötü niyetli olduğunu, davanın açılmasına müvekkili banka sebebiyet vermediğinden dava mahkeme masrafları ve vekâlet ücreti talebinin reddi ile bunların tümüyle davacı üzerinde bırakılmasını, davacının ihtiyati tedbir talebinin reddi gerektiğini, fazlaya ilişkin...
kabul edileceğini, arabuluculuk yoluna başvurulmadan açılan davanın özel dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi gerektiğini, somutlaştırma ve delillerin gösterilmesi yükümü yerine getirilmediğini, adi yazılı şekilde yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, adi yazılı şekilde yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davacı adi yazılı satış vaadi sözleşmesinden doğan taleplerini yalnızca davalı Garanti Kozaya karşı ileri sürebileceğini, 30.9.1988 tarihli, 1987/2 esas, 1988/2 karar sayılı Yargıtay içtihadı birleştirme genel kurulu(YİBGK) kararı gereğince de ipoteğin fekkinin talep edilemeyeceğini, satış sözleşmesinin imza tarihinde taşınmaz üzerinde ipotek bulunmadığını, ipoteğin tesisi esnasında taşınmazın davacıya satıldığı müvekkili tarafından bilinmediğini, davacının kötü niyetli olduğunu, davanın açılmasına müvekkili banka sebebiyet vermediğinden dava mahkeme masrafları ve vekâlet ücreti talebinin reddi ile bunların tümüyle davacı...