WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı adına trafikte kayıtlı aracın harici satış işlemi nedeniyle davalının zilyetliğine geçtiği, davalının zilyetliğinde iken aracın 3.şahsa kiralandığı ve bu esnada kaza ile hasar oluştuğu dosya içeriğinden anlaşıldığı gibi mahkemenin de kabulündedir.Hal böyle olunca davalının kiralayan ve işleten sıfatıyla araçta meydana gelen hasar 2012/2419-7300 nedeniyle sorumlu olduğunun kabulü gerekir.Davacının talebinin tümden reddi usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında; satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkının sadece kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayan ilgilisine ait olduğu, ihalenin feshini isteyen şikayetçi kendisi dışındaki diğer ilgililere satış ilanının tebliğ edilmediği hususunu ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremeyeceği, satış ilanının davacı borçluya tebliğinde herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı, satış ilanının ülke genelinde yayımlanan ve tirajı 50.000 üzerinde olan gazetelerden birinde ilan edildiği, alacaklıya alacağına mahsuben ihale edilen bedelin muhammen bedelin yarısını ve masrafları karşılamaya yettiği, satış ilanının davacıya usulüne uygun tebliğ edildiği, satışa esas kıymet takdirinin 13.12.2019 yapıldığı, rapor üzerinden 2 sene sürenin geçmediği, taşınmazların özelliklerinin satış ilanına yazıldığı, satış ilanında ve 05.11.2020 tarihinde yapılan ihalede usul ve yasaya uymayan bir yönün...

      Tüketici Mahkemesi'nin 2021/155 Esas sayılı dosyasından verilen ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının kaldırılmasını, istinaf incelemesi neticesinde icra satış işlemlerinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yüklenmesini talep etmiştir....

      Bu durumda, ilk satış talebi yasal süresinde yapıldığına ve satış talebinin geri alınması da söz konusu olmadığına göre, sonraki satış talebinin bir yıllık sürede olmaması sonuca etkili olmayıp, yasada belirtilen sürenin satış talebi için öngörülmesi karşısında; satışın aynı süre içerisinde yapılmamış olması, usulüne uygun satış talebini ortadan kaldırmadığı gibi takibin İİK'nun 150/e maddesi gereğince düşmesi sonucunu doğurmaz.” denilmektedir....

      Dosyadaki bilgi ve belgelere; süresinde satış istenmemesi halinde haczin düşecek olmasına, taşınırlar bakımından satış süresinin 6 ay olmasına, satış talebinin geri alınması halinde haciz tarihinden itibaren kalan satış isteme süresinde yeniden satış isteminde bulunulmasının gerekmesine (Yargıtay 12.HD 2017/2250 E, 2018/1541 K), bu sürede satış istenmediği takdirde haczin düşecek olmasına ve haczin düşmesi halinde ihalenin yapılamayacak olmasına (Yargıtay 12.HD 2021/8386 E, 2021/9906 K), somut olayda süresinde satış istendiği halde, satış talebinin geri alınıp kalan süre içinde yeniden satış talep edilmemiş olmasına göre ilk derece mahkemesince verilen kararda usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir. Yapılan değerlendirmeler neticesinde ilk derece mahkemesince verilen kararda hukuka aykırılık görülmediği anlaşılmakla, davalının istinaf başvurusun HMK'nın 353/1- b-1 hükmü gereğince esastan reddine karar verilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davalının Trabzon 1....

      'e Tebligat Kanunu ve ilgili yönetmeliğe uygun olarak tebliğ edilmediği anlaşıldığından, mahkemenin 28.11.2013 tarihli 2012/1210 Esas, 2013/1265 Karar sayılı temyiz talebinin reddine dair ek kararının kaldırılmasına karar verildi. İşin esasının incelenmesine geçildi. 2- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalı ...'in aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 3- Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Mahkemece paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının ve satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının hüküm sonucunda gösterilmesi gerekir....

        İLK DERECE MAHKEMESİNİN 27/06/2022 TARİHLİ ARA KARARININ ÖZETİ : İDM'ce "...Tüm dosya kapsamı ve deliller ele alınıp incelendiğinde davanın konusunun taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tapu siciline şerhi talebine ilişkin olduğu, ihtiyati tedbirin ancak davanın konusu üzerine konulabileceği, somut olayda davacının tapu iptal tescil talebi olmadığı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin ayni bir hak değil kişisel bir hak sağlayacağı, dava konusunun taşınmazın aynına ilişkin olmadığı dikkate alınarak ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş ancak davacının hak kaybına uğramaması adına taşınmaz satış vaadine konu edilen taşınmaz üzerine davalıdır şerhi konulmasına ilişkin talebi dava konusu ile orantılı olarak değerlendirilmekle kabul edilmiştir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerhinin davanın konusu olduğu, davanın esasını çözer mahiyette ihtiyati tedbir verilemeyeceği dikkate alınarak tedbir talebinin reddine..." gerekçesiyle karar verilmiştir....

        KARAR Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine; Mahkemenin 2007/218 Esas, 2010/369 Karar sayılı dosyasında verilen (Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 2013/21385 Esas, 2014/565 Karar sayılı ilamıyla 20.01.2014 tarihinde onanan) harici satış sözleşmesinin resmi şekilde yapılmadığı gerekçesiyle tapu iptali ve tescil talebinin reddi ancak harici satım bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında ödenmesine dair kabul kararıyla harici satım bedeli ilama bağlandığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul, kanun ve bozma gereklerine uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 1.360,00 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 4.080,21 TL'nin peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 4.080,21...

          Somut olayda, dava konusu edilen ve satış yoluyla ortaklığın giderilmesi istenen taşınmazların bir kısmının üzerinde 26.04.2013 tarihinde intifa hakkı kurulmuştur. Türk Medeni Kanununun 700. maddesine göre satış yolu ile paylaşmada intifa hakkının buna ilişkin paya düşecek bedel üzerinden devamına şeklinde hüküm kurulması gerekmektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 305. maddesi gereğince, bu hususta açıklama yapılarak ek karar verilmesi gerekirken talebin reddi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekilinin temyiz isteminin kabulü ile ek kararın BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 23.12.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

            - K A R A R - Davalının avans yatırmak suretiyle 7.3.2005 tarihinde yapmış olduğu satış talebi, kıymet takdiri yapılmadan satış talep edilemeyeceği gerekçesiyle 10.3.2005 tarihinde icra müdürü tarafından reddedilmiş olup, bu karara karşı şikâyet yoluna başvurulmamıştır. Satışın reddine ilişkin icra müdürü kararının bu şekilde kesinleşmesi nedeniyle, geçerli bir satış talebinin varlığından söz edilemez. Mahkemece bu husus gözetilerek davalının haczinin düşüp düşmediği konusunda bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

              UYAP Entegrasyonu