Noterliğinin 20.11.1998 tarih 37450 yevmiye nolu satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleşen dava ise muvazaa sebebiyle adı geçen satış vaadi sözleşmesinin muvazaalı olduğunun tespiti ile iptaline ilişkin bulunduğuna ve davada zilyetliğe dayanılmadığına göre hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay ( 14.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 04.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil K A R A R Asıl dava tapuda şerh edilmiş Antalya 2.Noterliğinin 20.11.1998 tarih 36712 yevmiye nolu satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleşen dava ise muvazaa sebebiyle adı geçen satış vaadi sözleşmesinin muvazaalı olduğunun tespiti ve iptaline ilişkin bulunduğuna ve davada zilyetliğe dayanılmadığına göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (14.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 04.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SATIŞ VAADİ SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tazminat istekli dava sonunda yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ve hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de; temyiz aşamasında davacı vekili vekaletnamedeki yetkisine istinaden 17.12.2019 tarihli dilekçe ile davadan ve temyizden feragat ettiğini bildirmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Olduğunun Tespiti-Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadın dava dilekçesinde; aile konutu olan gecekonduyu davalı eşinin diğer davalılara gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile devrettiğini, taraflar arasında gerçekleşen satış vaadi sözleşmesinin olası bir boşanmanın sonuçlarından kurtulmak için mal kaçırmak maksadıyla yapıldığını, gerçek bir devir iradesi olmadığını, bedel ödenmediğini, yapılan işlemin TBK uyarınca muvazaalı olduğunu, TMK m. 194 uyarınca da rızası olmadan yapılan devir işleminin geçersiz olduğunu bu sebeplerle taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti ile yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptaline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece diğer eşin rızası olmaksızın aile konutunun devredilemeyeceğine...
ya devredileceğini, bu sözleşme gereğince şuf'a davasının açıldığını, şuf'a davasının, şuf'a bedelinin ödenmemesi nedeniyle reddine karar verildiğini, davacıların yüklü miktarda vekalet ücreti ödemek zorunda kaldıklarını, aradan geçen uzun süreye rağmen yüklenicinin edimini yerine getirerek inşaata başlamadığını, sözleşme tarihinde sözleşme konusu parsellerin imar planı dışında olması ve davalıların arsa payı karşılığı inşaat ve satış vaadi sözleşmeleri ile yüklendikleri edimleri yerine getirmemeleri nedeniyle sözleşmenin ifasının BK'nın 107. maddesi uyarınca imkânsız hale geldiğini ileri sürerek, 07.09.2006 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile 30.10.2006 tarihli düzenleme şeklindeki taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiş, 28.02.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle sözleşmenin kurulduğu anda imkânsız olduğunu, sözleşmenin batıl olduğunu, bu imkânsızlığın yüklenici tarafından bilindiğini, davalı yüklenicinin Bodrum 2....
-K A R A R- Davacı vekili, davalı arsa maliki ... ile müvekkili yüklenici şirket arasında, taşınmaz mal satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, çevre parseller ile tevhit işlemi yapılabilmesi için müvekkili yükleniciye yetki verildiğini, işlemlerin yapılması aşamasında davalı arsa malikinin, sözleşmeyi feshettiğine dair ihtar yolladığını, müvekkili yüklenicinin, feshi kabul etmediğini, davalılar arasında daha sonra ayrı bir arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini ileri sürerek, arsa maliki olan davalının taşınmazı üzerindeki diğer davalı lehine olan şerhin kaldırılması ile davalılar arasında düzenlenen sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ile iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş; yargılama sırasında talebini yoksun kalınan kâr ve yapılan giderler için ....000,00 TL tazminatın tahsili olarak ıslah etmiştir. Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir....
nin 26.8.1998 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile anılan taşınmaz üzerindeki iki daireyi diğer mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla oğulları olan davacı ... ile davalı ...'a devrettiğini, satış vaadi sözleşmesinin muvazaalı olduğunu belirterek muris ile davalı ... arasında yapılan satış vaadi sözleşmesinin iptali ile taşınmazın 146/175 hissesinin mirasçıların miras hisseleri oranında adlarına tesciline karar verilmesini talep etmiştir....
İlk derece mahkemesince; ".....Davanın; gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali davası olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafça her ne kadar dava dilekçesi ile davaya konu ettiği gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi sebebiyle borçlu olmadığının tespiti gibi hukuki nitelendirme de bulunmuş ise de, hukuki nitelendirme re'sen gözetilmesi gereken bir husus olup, mahkemece talebin gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ile sözleşmenin iptali talebine yönelik olduğu değerlendirilmiştir. Davacı asil tarafından Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 2010/534 Esas sayılı dava dosyası ile davalı T2 aleyhine davalının edinimini yerine getirmediği iddiasına dayalı satış vaadi sözleşmesinin iptali istemine ilişkin olarak dava açıldığı, mahkemece davacının davasının 19/10/2012 tarih ve 2010/534- 2012/366 Karar sayılı ilamı ile reddine karar verildiği, davacı vekilince kararın temyiz edildiği, Yargıtay 13....
İlk derece mahkemesince; ".....Davanın; gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali davası olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafça her ne kadar dava dilekçesi ile davaya konu ettiği gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi sebebiyle borçlu olmadığının tespiti gibi hukuki nitelendirme de bulunmuş ise de, hukuki nitelendirme re'sen gözetilmesi gereken bir husus olup, mahkemece talebin gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ile sözleşmenin iptali talebine yönelik olduğu değerlendirilmiştir. Davacı asil tarafından Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 2010/534 Esas sayılı dava dosyası ile davalı T2 aleyhine davalının edinimini yerine getirmediği iddiasına dayalı satış vaadi sözleşmesinin iptali istemine ilişkin olarak dava açıldığı, mahkemece davacının davasının 19/10/2012 tarih ve 2010/534- 2012/366 Karar sayılı ilamı ile reddine karar verildiği, davacı vekilince kararın temyiz edildiği, Yargıtay 13....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.07.2007 gününde verilen dilekçe ile asıl davada tapu iptal tescil, karşı davada sözleşmenin geçersizliğinin tespiti istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 16.10.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 03.04.2006 tarihli noter satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalılar vekili, kararı temyiz etmiştir....