Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 19/04/2018 tarih ve 2018/65-2018/522 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davacıya ait 21 adet müşteri çekinin çalındığını, çek iptali davaları açılarak ödeme yasağı kararı alındığını ancak dava konusu çekte ödeme yasağının sehven farklı bir çek numarasına konulduğunu ve çekin banka tarafından ödendiğini, çek arkasındaki cirolardan sahteliğin anlaşıldığını ileri sürerek, çek bedelinin davalıdan tahsilini istemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : Sanık hakkında; TCK'nın 157/1, 168/1, 62, 52, 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet Sanığın dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Dairemizin bozma ilamı üzerine, dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği, usulüne uygun uzlaşma teklifine rağmen tarafların uzlaşamadığı belirlenerek yapılan incelemede; Sanığın; sarı metal bileziği altın olduğundan bahisle bozdurmak için kuyumculuk yapan katılana götürdüğü, kalabalık ortamda kuyumcunun parayı ödeyip bileziği aldıktan sonra sahteliğin farkına vardığı iddia edilen olayda; Sanığın savunmaları, katılan ve tanık beyanları, inceleme tutanağı, oluş ve tüm dosya kapsamına göre; katılanın sonradan suça konu bileziğin altın olmadığını basit bir inceleme neticesinde anladığı, sanığın denetim imkanını ortadan kaldıracak şekilde hileli hareketler sergilemediği, bilirkişi raporuna...

      Şubesine ait 04/02/2009 keşide tarih 15.000 TL bedelli çekin de aralarında olduğu çok sayıda çeki keşide ederek katılan şirkete verdiği, daha sonra 03/09/2008 tarihinde çek hesabının bulunduğu banka şubesine müracaat edip, bu çekte dahil olmak üzere 8 adet 15.000 TL bedelli çeklerle ilgili rızası hilafına elinden çıktığı gerekçesi ile ödemeden men talimatı verdiği, bu nedenle çek bedelinin katılan şirkete ödenmediği, bu surette sanığın nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan somut olayda, Suça konu çekin usulüne uygun olarak bankadan alınmış gerçek çek olması, her hangi bir sahteliğin bulunmaması, sanık tarafından suça konu çekle birlikte katılan şirkete 10 adet çek verildiği ve bunların bir kısmının ödendiğine ilişkin savunması ve bu savunmayı kısmen destekler nitelikteki tanık ...'...

        e farklı tarihlerde suça konu Vakıfbank ...Şubesine ait 30.01.2012 keşide tarih 40.000 TL bedelli, 15.11.2011 keşide tarih 40.000 TL bedelli ve 25.09.2011 keşide tarih 38.000 TL bedelli 3 adet çeki katılan ve bazen tanık ... huzurunda gerçek imzasını atmayıp yerine kendi imzasına benzeyen bir imzayı kasten farklı olarak atarak katılana verdiği, katılan şirketinin sözleşme hükümlerini yerine getirmesine rağmen sanığın çek bedellerini ödemediği ve bankaya ibraz edilen 30.01.2012 keşide tarihli çekin karşılığının olmadığının anlaşıldığı, bu surette sanığın zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda, Suça konu çeklerin usulüne uygun olarak bankadan alınmış gerçek çekler olması, her hangi bir sahteliğin bulunmaması, çeklerin katılan ...'...

          ın bankadaki imza asıllarının temini ile çek üzerindeki imzanın keşideciye ait olup olmadığı konusunda uzman kuruluş veya kişilerden bilirkişi raporu aldırılması, suç tarihinde sanığa ait şirketin ticari defterlerinde ... isimli kişiyle ticari ilişkisini gösteren kayıtların bulunup bulunmadığının araştırılması ile belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma niteliği bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, suça konu belgenin duruşmada incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve denetime olanak verecek şekilde belgenin dosya içerisine konulması, aldatma niteliği bulunup bulunmadığının, sahteliğin ne şekilde oluştuğunun tespit edilmesi, sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet 11.03.2010 tarihli bilirkişi raporunda suça konu sahte çekin kağıt kalitesi, baskı tekniği ve kalitesi, renk tonları, üzerinde bulunan güvenlik unsurları yönünden orijinal örneklerine kıyasla farklılıklar bulunması nedeniyle külliyen sahte düzenlendiği, sahteliğin ilk bakışta ve kolaylıkla dikkati çekmeyecek nitelikte olması nedeniyle aldatma yeteneğinin mevcut olduğu tespit edilerek, gerekçeli kararda belgenin aldatma yeteneğinin mevcut olduğunun kabul edilmiş, dosya içerisinde bulunan fotokopisinden de yasal unsurlarının tam olduğunun anlaşılmış olması karşısında, tebliğnamede bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir....

              a verdiği suça konu çekin bankaya ibrazında sahte olduğunun anlaşılması üzerine sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi açısından, ilgili bankadan sorulmak suretiyle çekin sahte olup olmadığı ve eğer sahte ise sahteliğin sebebi kesin olarak belirlendikten sonra, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanık ... ve sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 10.03.2016 gününde oybirliği ile karar verildi....

                Bu düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; sağlık hizmeti sunucusu olan davacının, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere sağlık hizmeti sunumu aşamasında (acil hallerde ise acil halin sona ermesinden sonra) nüfus cüzdanı, sürücü belgesi, evlenme cüzdanı, pasaport veya verilmiş ise Kurum sağlık kartı belgelerinden biri ile kimlik tespiti yapmak ve bu belgelerin başvuran kişiye ait olup olmadığını kontrol etmek yükümlülüğü bulunmaktadır. Dava dışı Halil İbrahim Uzunoğulları'nın kendisi tarafından düzenlenmiş sahte tıbbi belgelerle davacı hastanenin acil servisinde tedavi uygulandığı, kimlik kontrolü yapılmış olsa idi sahteliğin tespit edilebileceği, bunun için bir uzmanlığa gerek olmadığı, 3. kişilerin sahte nüfus cüzdanı kullanarak davacı kurum çalışanlarının iradelerinin sakatlanmasına da yol açmadıkları ve davacı kurumun kimlik kontrol etme yükümlülüğünü yerine getirmeyerek davalı ... zarara uğrattığı tüm dosya kapsamı ile sabittir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Yargıtay Hukuk Genel Kurulu İlk Derece Mahkemesi TÜRK MİLLETİ ADINA Taraflar arasındaki "Sahteliğin Tespiti" davasında yapılan yargılama sonucunda ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca; Dava Hukuk Muhakemeleri Kanununun 208/4 ve 204/1. maddeleri uyarınca resmi evrakın (ilamların) sahteliğinin tespiti istemine ilişkindir....

                    İcra Hukuk Mahkemesince itirazın kabulüne karar verildiği somut olayda, suça konu çekteki keşideci ve 1. ciro imzalarının sanığa ait olup sahteliğin söz konusu olmadığı, ......

                      UYAP Entegrasyonu