Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : 1-5237 Sayılı TCK'nın 158/1-f-son, 35/2, 52/2-4, 53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet 2-5237 Sayılı TCK'nın 204/1, 53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Katılanın internet üzerinden palmiye ağacı satışı ilanı verdiği, sanığın kendisini "...." ismiyle tanıtıp katılanı telefonla aradığı ve anlaştıkları, sanığın suça konu çeki alacağı palmiye ağaçları karşılığında "....." ismiyle kargoyla katılana yolladığı, alınan ekspertiz raporuna göre, suça konu çekteki sahteliğin iğfal kabiliyetini haiz olduğu, böylece sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir....

    İcra Müdürlüğü'nün 2011/7042 sayılı dosyasında takibe konulan senetteki imzanın müvekkilinin eli ürünü olmaması nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti davası olarak kabul edilmesini istediği, ancak bunun davanın tamamen ıslahı yoluyla dava konusunun değiştirilmesiyle mümkün olduğu, HMK'nun 184. maddesine göre ıslah talebinden itibaren 1 hafta içinde yeni dava dilekçesinin verilmesi gerekirken davacının bunu yerine getirmediği gerekçesiyle dava dilekçesinin iptaline karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı, 20.01.2012 tarihli dava dilekçesinde, Bursa 16. İcra Müdürlüğü'nün 2011/492 sayılı takip dosyasında 3.000 TL bedelli senedin takibe konulduğunu, takip alacaklısı davalıya böyle bir borcu bulunmadığını, takip konusu senedin sahte olduğunu ileri sürerek menfi tespit davası açmıştır. Dava dilekçesi davalıya 30.01.2012 tarihinde tebliğ edilmiştir....

      iğfal kabiliyetini haiz olup olmadığının bilirkişi raporu ve mahkeme gözlemi ile tespit edilmemiş olması ve sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayininin hakime ait olduğu da dikkate alınarak, gerçeğin kuşkuya yer verilmeyecek şekilde açığa çıkarılabilmesi ve suçun unsurlarının oluşup oluşmadığının tespiti amacıyla, söz konusu senedin mahkeme heyeti tarafından incelenip, özellikleri zapta geçirilerek, iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, gerekirse bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        -TL meblalı senedin borç bulunmadığının tespiti, mezkur senedin tahrifat yapılarak icraya konulması ile tahrifatın ve senet üzerindeki sahteliğin tespiti ile senedin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 776 ve devam maddelerinde bono düzenlenmiştir. Anılan Kanunun 3. maddesinde "Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir." hükmüne yer verilmiş, 4. maddesinde bu kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı belirtilmiştir. Yine aynı Kanunun 5. maddesinde tüm ticari davalara asliye ticaret mahkemesinde bakılacağı bildirilmiştir....

          Bu düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; sağlık hizmeti sunucusu olan davacının, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere sağlık hizmeti sunumu aşamasında (acil hallerde ise acil halin sona ermesinden sonra) nüfus cüzdanı, sürücü belgesi, evlenme cüzdanı, pasaport veya verilmiş ise Kurum sağlık kartı belgelerinden biri ile kimlik tespiti yapmak ve bu belgelerin başvuran kişiye ait olup olmadığını kontrol etmek yükümlülüğü bulunmaktadır. Dava dışı...'nın kendisi tarafından düzenlenmiş sahte tıbbi belgelerle davacı hastanenin acil servisinde tedavi uygulandığı, kimlik kontrolü yapılmış olsa idi sahteliğin tespit edilebileceği, bunun için bir uzmanlığa gerek olmadığı, 3. kişilerin sahte nüfus cüzdanı kullanarak davacı kurum çalışanlarının iradelerinin sakatlanmasına da yol açmadıkları ve davacı kurumun kimlik kontrol etme yükümlülüğünü yerine getirmeyerek davalı ... zarara uğrattığı tüm dosya kapsamı ile sabittir....

            Limited Şirketi'nin suç tarihindeki yetkilisinin duruşmaya çağırılarak, çek arkasındaki imza ve yazıların kime ait olduğunun tespiti bakımından beyanlarının ve kriminal incelemeye esas olmak üzere yazı, imza ve rakam örneklerinin alınması, herhangi bir ticari ilişki nedeniyle çek verip vermediklerinin sorulması, dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşup oluşmadığının tespiti amacıyla katılan ...'...

              dan aldığı römork karşılığında ciro ederek verdiği, sahteliğin aldatma yeteneği bulunduğu, çekteki ilk ciro yazı ve imzasının sanığa ait olduğu anlaşıldığından sanığın eyleminin resmi belgede sahtecilik ve bankanın maddi varlığını kullanmak suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturduğu yönündeki kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 12.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                A.Ş. lehine kredi alımında haksız yarar sağlamak suretiyle menfaat elde ettiği, bu surette nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda; Suça konu çeklerin usulüne uygun olarak bankadan alınmış gerçek çekler olması, her hangi bir sahteliğin bulunmaması, çeklerin önceden doğan borç ilişkisine konu alınan kredilere teminat olarak verilmiş olması ve tüm dosya kapsamı karşısında, sanık hakkında verilen beraat hükümlerinde her hangi bir isabetsizlik görülmemiştir. Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin suçların sübut bulduğuna yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 09.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Cumhuriyet Başsavcılığının 20.07.2012 tarihli iddianamesi ile sanığın aracına ait motorlu araç trafik belgesindeki muayene işlemlerinin sahte olarak düzenlediğinden bahisle kamu davası açıldığı ancak dosyada mevcut ekspertiz raporuna göre "motorlu araç trafik belgesinin bütünüyle sahte olarak düzenlendiği, sahteliğin ilk bakışta ve kolaylıkla dikkat çekecek nitelikte olması nedeniyle belgenin aldatma kabiliyetini haiz olmadığının" belirlendiği, buna karşılık söz konusu belge üzerinde muayene işlemlerine rastlanmadığı belge aslı üzerinde heyetimizce yapılan incelemede de belgenin muayene bölümlerinin boş olup, herhangi bir muayene işleminin bulunmadığının gözlemlendiği cihetle; mahkemece dosya kapsamına uygun düşmeyecek şekilde sanığın mevcut muayene işlemlerini sahte olarak yaptırdığı ve belgenin iğfal kabiliyetini haiz olduğu kabul edilerek araca ilişkin tescil bilgileri ile suça konu belgenin ilgili kurum tarafından verilip verilmediği de araştırılmaksızın eksik inceleme sonucu yazılı...

                    İlçe Emniyet Amirliğinin 20.10.2010 tarihli fezlekesinde pasaportların sahte olabileceğinden şüphelenildiği belirtilmiş olmasına rağmen sahteliğin belirlenmesine yönelik herhangi bir bilirkişi raporunun dosyada bulunmadığı da dikkate alındığında, adı geçen yabancı uyruklu şahıslara ait pasaportlar üzerinde bir bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise bu rapor da dosyaya konulup, sanıkların savunmaları da nazara alındığında, pasaportlardaki sahteciliği ilk bakışta anlayıp anlayamayacakları da gözetilmek suretiyle tüm kanıtlar birlikte değerlendirildikten sonra sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırmayla yazılı biçimde mahkumiyet hükmü kurulması, Kanuna aykırı ve sanık ... müdafii ile sanık ...’ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki bozma düşüncelerine aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02/04/2015 tarihinde...

                      UYAP Entegrasyonu