Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet 19.03.2008 tarihli bilirkişi raporunda fotoğraf üzerinde basılı bulunan soğuk mühür izi özellikleri yönünden sürücü belgesinin tamamen sahte düzenlendiği, belgedeki sahteliğin iğfal kabiliyeti bulunduğunun belirtilmesi ve mahkemenin de bu raporu hükme dayanak yaptığının anlaşılması karşısında; tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir....

    Sahteciliğin tespiti iddiasıyla açılan davalarda sonucu beklenen Torbalı 1....

      Sahteciliğin tespiti iddiasıyla açılan davalarda sonucu beklenen Torbalı 1....

        tespiti, gerekmesi halinde bu hususta bilirkişi incelemesi yaptırılması, ayrıca sanığın savunmasında ve tanık ...’ın beyanlarında geçen suça konu çekleri verdiği iddia olunan...’ın kolluk marifeti ile araştırılarak, bulunması halinde olaya ilişkin beyanlarının alınması, ayrıca suça konu çeklerde sanık cirosundan önce gelen ciranta görünen şirketler ......

          Kararı davacılar vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde;davanın husumet nedeniyle reddi kararının yerinde olmadığını,HMK 208/4.madde kapsamında davanın görülmesi gerektiği,ayrıca HMK 212.madde kapsamında resmi belgedeki imza ve yazıda sahtelik iddiasına karşı davanın davalılara yönetilmesinde aykırılık bulunmadığını,sahtelik tespit edilmediğinde ceza davasının açılmayacağını,sahteliğin tespitinde ise ceza hukukundaki kriterlerin dikkate alınması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Somut davada davacılar murisine ait olduğu iddia edilen taşınmazın, davalı noterin düzenlediği ileri sürülen sahte vekaletname ile vekalet verilen kişi tarafından yine dava dışı 3.şahsa tapudan resmi satış işlemi ile mülkiyetinin aktarıldığı,tapuda taşınmaz satışına dair vekaletnamenin sahte olduğu ileri sürülerek sahteliğin tespiti talep edilmiştir....

          Başka bir deyişle, sahteliğin beş duyuyla anlaşılabilir olmaması gerekir. Özel bir incelemeye tabi tutulmadıkça gerçek olmadığı anlaşılamayan belge, sahte belge olarak kabul edilmesi gerekir. Somut olayda; sanığın başkasına ait tomografi evraklarındaki ismi daksilleyerek babasının ismini yazdığı ve tomografisinin çekilmesini sağladığı, suça konu tomografi evraklarının, bu evrakları inceleyen görevli doktor tarafından ilk bakışta fark edildiği ve bu nedenle tutanak tutulduğu anlaşılmakla, mahkemece iğfal kabiliyeti olmadığından resmi belgede sahtecilik suçunun oluşmadığına yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir....

            Şti.nin, Ankara İl Çevre ve Orman Müdürlüğünün açmış olduğu fidan dikim ihalesine girdiği ve ihalenin bu şirkete verildiği, sözleşmeyi imzalayabilmek için gerekli olan suça konu, 30.12.2010 tarihli “kesinleşmiş sosyal güvenlik prim borcu” başlıklı belgeyi sahte olarak düzenleyerek Ankara İl Çevre ve Orman Müdürlüğüne verdiği iddiasıyla resmi belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasında; belgedeki sahteliğin Ankara İl Çevre ve Orman Müdürlüğü tarafından katılan kuruma teyit için yazılan bilgi isteme yazısı üzerine ortaya çıkmış olması ve belgede sahtecilik suçlarında aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığının takdirinin hakime ait olması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenebilmesi bakımından; 1) Belge aslının duruşmada incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve benzer şekilde düzenlenen gerçek bir belgenin getirtilmesi suretiyle suça konu belgenin aldatıcılık niteliğinin ne şekilde gerçekleştiğinin karar yerinde tartışılıp...

              uygun şekilde açıklanan gerekçeye göre yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı Mahkemece kabul ve takdir kılınmış olmakla, Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA, 2) Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyizinin incelenmesinde; Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak; Sanığın ... adına düzenlenmiş 24.05.2010 tarihli sahte reçetenin arkasına kendi ad ve soyadını yazarak imzaladığı, 05.04.2010 tarihli reçete arkasına sigortalı ... adını yazıp imzalayarak reçetelerde yazılı ilaçları aldığı iddiasıyla zincirleme resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul edildiği olayda; 24.05.2010 tarihli reçete arkasına sanığın kendi ad ve soyadını yazarak imzaladığından bu reçete yönünden sahteliğin...

                Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının imzası olmadan davacı adına çek hesabı açıldığı ve bu çek hesabının davacı dışında başka bir şahsa kullandırıldığı, çekteki keşideci imzasının davacının eli ürünü olmadığı, çekin sahte olarak oluşturulduğu, bu sahteliğin senet metninden de anlaşılabildiği gerekçesiyle takibe konu çek sebebiyle davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalılardan vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 13/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Bankası ...şubesine ait 25.08.2009 keşide tarihli 16.200 TL bedelli, keşidecisi ... olan çalıntı çeki bu özelliğini bilerek bankaya ibraz ettiği sırada sahteliğin ortaya çıktığı, sanığın bu şekilde nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık savunması, katılan beyanı ve dosya kapsamından; sanığın mahkumiyetine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın usul ve yasaya aykırı karar verildiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 27.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu