ile sözleşmenin geçerli olduğuna karar verilmesini talep etmiştir Davalı,davanın reddini dilemiştir....
Bu durum işçi açısından da, işverenin bildirdiği fesih nedeni ile bağlı olması, fesih nedeninin değiştirilememesi için bir teminattır. Söz konusu şekil şartı geçerlilik şartı olup resen nazara alınması gerekir. Davalı iş veren tarafından fesih sebebi açık bir şekilde belirtilerek yazılı fesih bildirimi yapılmamıştır. Fesih sebebinin açık ve kesin olarak belirtilmemesi, yapılan fesih işlemini geçersiz kılar....
Satış Sözleşmesi’ne göre ise tarafların 07.10.2013 tarihinde başlayıp 11.10.2013 tarihinde sona erecek zaman aralığını konaklama yapılacak dönem olarak seçtikleri buna göre davacının sözleşmede öngörülen konaklama tarihlerinden çok sonra ki bir tarihte fesih beyanında bulunduğu, taraflar arasındaki sözleşmede belirlenen konaklama tarihinden çok sonraki bir tarihte yapılan fesih bildiriminin ... olayları mücbir sebep teşkil etse bile zaman yönünden haklı olarak değerlendirilmesi mümkün görülmeyeceği, davacının feshi ihbar olarak nitelendirdiği elektronik postanın, dava dışı ......
nin cevap dilekçesine eklediği ve davalılar arasında akdedilen Güvenlik Hizmet Sözleşmesinde sözleşmenin 31.07.2015- 31.07.2016 tarihleri arasında geçerli sayılacağı, bildirim olmaması halinde sözleşmenin her sene yenilenmiş sayılacağının belirtilmesi ve davacının iş akdinin feshedildiği tarih olan 30.11.2016 tarihi itibariyle davalılar arasındaki sözleşmenin de devam ettiği birlikte değerlendirildiğinde iş sözleşmesini belirsiz süreli iş sözleşmesi olduğu anlaşılmıştır. 4857 sayılı İş Kanun'un 19. maddesi uyarınca aynı yasanın 18. maddesi kapsamında kalan işçinin iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshetmek isteyen işveren, fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Yazılı fesih bildiriminin de, fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde içermesi zorunludur. Yazılı şekil, ayrıca açıklık, aleniyet ve ispat fonksiyonu haizdir....
iptal ettirildiği, davacının haksız fesih ile Fizik Tedavi Merkezini tahliye etmek zorunda bırakıldığı, taraflar arasındaki sözleşmenin 9. maddesindeki fesih koşullarına uygun olmayan haksız fesih sebebi ile davacının aylık 15.000 TL net kardan mahrum kaldığını, 01.10.2012 tarihli sözleşmenin Özel Şartlar 14. maddesi hükmü ihlal edilerek davacı şirket çalışanlarının davalı kendi bünyesinde çalıştırdığı, davalının sözleşmeyi ihlal eden ve haksız rekabet oluşturan eylemleri sebebi ile davalıya Kadıköy ......
İşlemiş faiz olmak üzere toplam 88.577,66 TL alacağın tahsili için 13.11.2017 tarihinde ilamsız icra takibine başlandığı, davalı yanın 21/11/2017 tarihinde itirazı üzerine iş bu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmaktadır.Taraflar arasında akdedilmiş sözleşmenin 17. Maddesinde, sözleşme hükümlerine aykırı davranılması halinde cezai şart ödenmesini peşinen kararlaştırmışlardır. Bu madde ile bir zarar meydana gelmese dahi, fesih durumunda cezai şartın talep edilebilmesine olanak tanınmaktadır. Davacı yan sözleşmenin süresinden önce feshedildiğinden bahisle cezai şart talep etmekte, davalı yan sözleşmenin 2 yıldan sonra uzamadığını ileri sürmektedir.13.02.2014 tarihli Automatic Müşteri Sözleşmesinin 17. Maddesinde taraflar, sözleşmenin süresinden önce feshedilmesi halinde cezai şart ödenmesini kararlaştırmışlardır....
Sayfasında yer almakta olup değerlendirmesi Sayın Mahkemeye aittir. 7- Davalı,24.1.2011 tarihli maili ile sözleşmeyi haklı nedenle feshetmesinden sonra davacıdan eleman talebi olmadığını, başka bir şirket ile takviye eleman alımı konusunda sözleşme imzaladığını beyan etmekle davacının, “davalının başka bir şirketle sözleşme imzaladığına” dair iddiasını doğrulamakta olup bu yeni sözleşmenin, dava konusu sözleşmenin feshinden sonra İmzalandığını açıklamaktadır. 8- Davalının savunmasında geçen; Sözleşmenin 7.2. maddesinde, davacının sözleşmenin 5.1, 5.2, 5.3,5.4, 5.6, 5.11 maddelerinde belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmediği takdirde davalının hiçbir ihtara gerek kalmaksızın işbu sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetmeye yetkili olduğuna dair düzenleme, sözleşmenin feshi halinde fesih bildiriminin yapılmayacağı anlamına gelmemektedir....
İşe iade talebiyle açılacak dava için öngörülen hak düşürücü sürenin başlangıç tarihinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren başlayacağı Kanunun açık düzenlemesi gereği olup hak düşürücü sürenin re'sen dikkate alınması gereklidir. Kanunun açık düzenlemesi gereğince, 21/11/2019 tarihli ihtarname ile fesih bildiriminin yapılmasının ardından 1 aylık hak düşürücü süre içinde 27/11/2019 tarihinde arabulucuya başvurulduğu ve 26/12/2019 tarihinde arabuluculuk sürecinin sona erdiği tarihten itibaren iki hafta içinde 02/01/2020 tarihinde işe iade talepli davanın açıldığı anlaşılmakla, fesih bildiriminden itibaren Kanunda öngörülen hak düşürücü süreler içinde açıldığı anlaşılan davanın esasına girilerek sonuçlandırılması gerekirken, davanın reddine karar verilmesi yerinde olmamıştır....
Kat İSTANBUL" adresindeki ... unvanlı iş yerinde kurulu ... sayılı tesisat için davacının yasal abonesi olup 29 kWh sözleşme gücü tahsis edildiği, davacıdan 1.600,35 TL güvence bedeli ile 48,33 TL depozito bedeli tahsil edildiği, Sözleşmenin 9.maddesinde "sözleşmenin 2 yıl süreli olduğu, taraflardan her hangi birinin sözleşme bitim tarihinden en az 30 gün öncesinden yazılı bildirimde bulunmak şartı ile sözleş- meyi feshedebileceği, fesih bildiriminin tanımlı süre zarfında yapılmamış olması halinde sözleşmenin birer yıllık süreler ile otomatik olarak yenilenmiş kabul edileceği", 10.maddede ise "sözleşmenin abone tarafından haklı bir sebep olmaksızın feshedilmesi durumunda abonenin tedarikçiye sözleşmenin imza tarihi ile fesih bildirimin tedarikçiye ulaştığı tarih arasındaki dönem içinde oluşan en yüksek fatura bedelinin 2 katı tutarında ceza bedeli ödeyeceğini, bu ceza bedelinin teminat tutarından tahsil edileceği, ceza bedelini aşan kısım için tedarikçinin tazminat isteme hakkının saklı...
Davalı vekili, sözlemeşde öngörülen hukuksuz eylemin cezasız kalması koşulunun ahlaka aykırı olduğunu, tarafların sözleşmedeki iradelerinin şartsız, geri dönülemez ve kesin hisse satışına yönelik bulunduğunu, sözleşmedeki edimlerin ifa edildiğini, hisselerin davacının mülkiyetine geçtiğini, fesih bildiriminin dürüstlük kuralına aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....