Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi "Tüketici Man.Sıf" Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 9.10.2002 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tescil davasının reddine, alacak davasının kabulüne dair verilen 15.3.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne duruşma isteminin dava değeri yönünden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava yüklenicinin temliki nedeniyle kazanılan kişisel hakka dayalı tapu iptali tescil, ikinci kademedeki istek satış bedeli ile faydalı ve değer artırıcı harcamalar bedelinin tahsili istemine ilişkindir....

    Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacının delil tespitinde bulunmasını gerektirecek hukuki yararı bulunmadığını, davacının iddia etiği gibi davalının sorumluluğunu doğuracak nitelikte işlemin ancak ticari işletmenin devri ile mümkün olduğunu, anılan işlemin işletme devri ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını, işlemin bir Özel Öğretim Kurumu Ruhsatnamesi devri olduğunu, kurumun alacakları ve borçlarının devri ile ifade edilmek istenen işletmenin devrindeki gibi tüm unsurları, aktif ve pasiflerin tamamının devri değil, özel öğretim kurumu ruhsatnamesinin kullanım hakkı, eğitim gören öğrencilerin kurum ile yaptığı anlaşmalar nedeniyle yapılan ödemeler, yine istihdam edilen personellerin hakları ve bunun gibi sadece öğretim kurumu faaliyetinde yer alan unsurlar olduğunu, davacının dava dışı ... Ltd....

      Davalı, sözleşmenin taliki şarta bağlı olduğunu, sözleşmedeki şartların gerçekleşmediğini, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 180.000,00 TL kira bedeli ve 200.000,00 TL cezai şart alacağının faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Taraflar arasındaki akdi ilişki, 24.02.2006 tarihli hak kirasının devri sözleşmesiyle kurulmuştur. Sözleşmede davalıya devredilen ruhsatların kira bedelinin 200.000,00 TL olduğu, bunun 20.000,00 TL’sinin ödendiği yazılıdır. Sözleşmenin 3.maddesi hükmüne göre, gerekli tüm işletme izinleri alındıktan sonra 3 veya 4 ay süre içerisinde sahalarda çalışma yapıp yapmayacağına davalı karar verecek, 5.maddesi gereğince de ruhsat sahalarının yetersiz olduğu kanısına varırsa davacıya 180.000,00 TL kira ödemesi yapılmayacaktır....

        Taraflar arasında taşınmaz devrine ilişkin sözleşme akdedilmiş, ancak taşınmazların devri gerçekleşmediği iddiasıyla davacı tarafından davalıya yapılan ödemenin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi istenmektedir. Taşınmaz devri sözleşmeleri kanunen resmi şekilde yapılması gereken sözleşmeler olup, resmi şekil geçerlilik koşuludur. Bu durumda taraflar arasındaki sözleşmenin geçersiz bir sözleşme olduğu ortada olup, TBK.'nun 89. Madde ifa yeri ve buna bağlı olarak HMK.'nun 10. Maddede belirlenen yetki kuralının uygulanma olasılığı bulunmamaktadır. (... Karar sayılı 08/04/2019 tarihli ictihadı) HMK.'nun 10. Maddenin uygulanabilmesi için davanın sözleşmeden kaynaklanması gerekmektedir. Aksine savunulması halinde bile taraflar arasında kurulduğu iddia edilen sözleşmede devredilecek taşınmazlar Manisa Alaşehir ilçesindeki taşınmazlar olduğu için sözleşmenin ifa yerinin de... ilçesi olduğu açıktır....

          Esas sayılı icra dosyasında takip yaptıktan sonra 15/04/2019 keşide tarihli alacağın devri sözleşmesi ile icra müdürlüğündeki alacağını ... ... Ltd. Şti. 'ye devretmiş olduğu ve bu devirden sonra borçlunun itirazı üzerine takip durduğundan, alacağı temlik alan ... ... Ltd. Şti. Tarafından 14/10/2020 tarihinde işbu davanın açılmış olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda dava açılmadan önce alacak devredilmiş olduğundan bu husus HMK'nın 125/2. Maddesinde düzenlenen davanın devri değil; TBK 183. V.d maddelerinde düzenlenen alacağın temliki hükümlerine tabidir. Alacağı devreden ... ile borçlu arasında yapılan sözleşmenin 10.1 maddesi gereği alacağın devir ve temliki karşı tarafın yazılı iznine tabi tutulmuş olup, davalı tarafından.... Noterliğinden keşide edilen ihtarname ile alacağın üçüncü kişiye devir ve temlikine izin verilmediği ve muvafakat edilmediği yönünde noter kanalıyla ihtarda bulunmuştur....

            Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında 21/01/2011 tarihli sözleşme yapılarak, 2010 yılında davalıya devredilen İdea .... hisselerine karşılık ödeme bedeli ve ödeme zamanının belirlendiği ancak, bu tarihten önce davalıya devredilen herhangi bir hissenin bulunmadığı, anılan sözleşmeden sonra ....tarafından 12/07/2012 tarihinde davalıya hisse devri yapıldığı ve sözleşme içeriğine göre bedelinin alınmış olduğu, 21/01/2011 tarihli sözleşmede kastedilen devir, 12/07/2012 tarihli devir ise, sözleşme içeriğine göre bedelinin ödendiği, 2012 yılı Temmuz ayında noterden düzenlenen devir, 21/01/2011 tarihli sözleşmedeki devri kapsamıyor ise, davacı hisse devri yapmadığı için alacak hakkı da doğmayacağı, bu sözleşmede taraf olan ... ve ... tarafından da yapılan bir hisse devri bulunmadığı gerekçesiyle, davanın ve davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

              Dava, taraflar arasındaki harici gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin davalı tarafından feshedilmesi nedeniyle uğradığı zararın tahsiline ilişkin alacak davasıdır. Taraflar arasında 26.07.2018 tarihli harici gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmenin 3.1 maddesinde taşınmazın tapu siciline tescil edilmiş olan tüm ipoteklerin ve borçları ödeyerek satış anına kadar fek edileceği ve alıcının sözleşmeye göre tüm ödemelerini yapmadan tapu devrini isteyemeyeceği, ödeme planına göre 2.425.000 Amerikan Doları‘nın tapu devri sırasında ödeneceği kararlaştırılmıştır. 6098 sayılı Kanun'un 237. maddesinde, taşınmaz satışında şekil konusu hükme bağlanmış olup, hüküm uyarınca, taşınmaz satışının geçerli olabilmesi için; sözleşmenin resmî şekilde düzenlenmesi şarttır. Aynı şekilde, taşınmaz satışı vaadi, geri alım sözleşmeleri, resmî şekilde düzenlenmedikçe geçerli olmaz....

              Değişik İş sayılı delil tespitinde inşaatın %... seviysinde yapıldığının belirlenmesine rağmen hakedişlerinin ödenmediğini, bu nedenle davacının mali ve ticari itibar kaybına uğradığını, iflasın eşiğine geldiğini, hakedişlerinin ne zaman ödeneceğine dair bir takvim çıkarılması talep edilmiş ise de davalının ... tarihinde sözleşmenin akıbeti konusunda kooperatif genel kurul toplantısı yapılacağı konusunda ihtarname gönderildiğini fakat tebliğ edilmemesi sebebiyle genel kurula katılınamadığı, hazır bulunmayan genel kurulda sözleşmenin tek taraflı olarak feshine karar verildiğini, başka yüklenici ile anlaştıklarını beyanla sözleşmenin haksız feshi nedeniyle ... TL imalat bedeli, ... TL kazanç kaybı ve diğer zararların tazmini talep etmiştir. Davacı vekili ... tarihli ıslah dilekçesi ile davanın ıslah edildiği, buna göre; villa tapu devri yapılmadığı takdirde bedeli olan ......

                Dosya kapsamında mevcut taraflar arasında geçen whatsup ve email yoluyla yapılan yazışmalarının içeriği 18.01.2016 tarihli "protokol" isimli belgenin hisse devrinin dışında farklı alacak ve borçluluk ilişkisine istinaden düzenlendiğini ispata yeter değildir. Sözkonusu protokolde, sözleşmenin karar defterine işlenmesinden itibaren devredenin hiçbir hakkının kalmadığının yazıldığı, bu hususun da protokolün pay devrini sağlamak ve pay devri sonrası şirketten olan alacakların tasfiyesi amacı ile yapıldığının göstergesi olduğu anlaşılmaktadır. Şirket ana sözleşmesinin 14. maddesi kapsamında ortaklar kurulu kararı olmadıkça pay devri yapılamayacağının kararlaştırılmış olması ve hisse devri işlemine 3. ortağın onay vermemesi nedeniyle İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü'nce devir işleminin yapılmamıştır.Dolayısı ile takip konusu bono bedelsiz kaldığından davacı davasını ispatlamış olmakla, ilk derece mahkemesince davacının davasının kabul edilmesinde herhangi bir hukuka aykırılık yoktur....

                  nin %51 iş ortaklığı oranınca sözleşmenin 12.1 maddesinde belirtilen şartlar saklı kalmak kaydıyla her ay yapılacak olan hakedişlerinden hissesi oranını geçmeyecek şekilde davacının hesabına EFT/havale yapılacağı bildirilmiştir. Davalı tarafından temlik edenin hakedişleri kısmen davacı hesabına havale edilmişse de temlik edenin neden olduğu taşıma sözleşmesine aykırılık nedeniyle kesintiler yapılmış, böylece temlike konu alacağın bir kısmı davacıya ödenmemiştir. Davalı ile .... A.Ş. ve ... A.Ş. iş ortaklığı arasında düzenlenen hizmet alımlarına ait sözleşmenin “Cezalar ve Sözleşmenin Feshi” başlıklı 16. maddesinin 16.1.23. bendinde idare tarafından kesilecek cezanın toplam tutarının hiç bir durumda, sözleşme bedelinin %30’unu geçmeyeceği düzenlenmiş olup, davacı vekili, yapılan kesintilerin sözleşmenin bu hükmüne aykırı olduğunu, dolayısıyla haksız bulunduğundan davacıya temliknameye istinaden ödenmesi gerektiğini ileri sürmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu