WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda temlike konu sözleşmede alacağın devri yasağı bulunmakta olup, davalı bunu da ileri sürmüştür. Temlik alan HMK 125. madde gereğince davacı yerine geçmiş ve usul yetkilerini kullanmış ise de maddi hukuk anlamında alacaklı olduğunu yani geçerli bir temlikle davalıdan isteyebileceği alacak bulunduğunu kanıtlayamamıştır. Davalı ise sözleşmedeki devir yasağı nedeniyle temlik alacaklısı yeni davacının kendisinden talep edebileceği alacak bulunmadığını ispatlamış olup davanın reddi kararı doğru olduğu için hükmün onanması görüşünde olduğumuzdan çoğunluk görüşüne katılmıyoruz....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, alacağın temliki sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Alacağı temlik eden Candan Grup - Behçet Candan ile davalı ortaklık arasında arasında hafriyat-kazı-taşıma konusunda Alt Sözleşme akdedildiği ve sözleşmenin 18.8. Maddesinde "Temlik Yasağı" başlığında "İşbu alt sözleşme tahtında, İGA'nın ayrıca ve açıkça vereceği muvafakati olmadan yapılan tüm alacağın devri/temliki sözleşmeleri geçersizdir. İşbu Alt Sözleşme konusu alacak kural olarak devredilemezdir." düzenlemesinin bulunduğu konularında çekişme bulunmadığı, uyuşmazlığın alacağın temlikinin geçerli olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Somut olayda uygulanması gereken, sözleşmenin imzalandığı ve davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan TBK’nın 183. maddesinde;“Kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebilir....

    Bir işletmenin devrinden bahsedilebilmesi için mamelekin veya işletmenin aktif ve pasifiyle birlikte devredilmesi gerekmekte olup, taraflar arasında yapılan sözleşmenin içeriği, tarafların iradelerinin yöneldiği sonuç ve sözleşmenin ifa ediliş şekline göre yapılacak değerlendirmeden devralanın işletmeyi tüm faaliyeti ile bu faaliyetten doğmuş alacak, borç, hak ve malvarlığı ile devraldığı sonucuna varılması halinde yapılan işlemin işletme devri niteliğinde olduğunun kabulü gerekmektedir. Zeytinburnu ... ade ... parsel sayılı taşınmazın 1/2 hissesi davacı tarafın borçlusu ... adına kayıtlı iken taşınmaz üzerinde ...'in ... AŞ lehine 18.6.2013 tarihinde tesis edilmiş 25.000.000 -TL bedelli ipotek bulunmaktadır.Bu ipotek ,ve alacak hakkı 30.12.2014 tarihinde ... AŞ alacak hakkı 11.602.000-TL temlik bedeli karşılığında davalı ... şirketine devir edilmiş, ipotek alacaklısı ......

      Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan adi yazılı satım sözleşmesinde KDV'nin satım bedeline dahil olduğunun kararlaştırıldığını, sözleşmenin tapu devri öncesinde başlangıçta geçersiz olsa bile tarafların edimlerini yerine getirmesiyle birlikte adi yazılı sözleşmenin de geçerlilik kazandığını, vergi mevzuatının mükellef ile vergi dairesi arasındaki ilişkinin düzenlenmesini amaçladığını, bu nedenle eldeki davada vergi mevzuatının değil TBK hükümlerinin uygulanması gerektiğini, gayrimenkul satımının 12/01/2021 tarihinde yapıldığını, ancak davacının düzenlediği faturanın 28/01/2021 tarihli olduğunu ve VUK'nun 231/5 hükmüne aykırı olarak 16 gün sonra düzenlenmesi sebebiyle iade edildiğini, bir an için adi yazılı sözleşmenin geçersiz olduğu kabul edilse dahi KDV'nin satım bedeline ilaveten ödeneceğine ilişkin satım sözleşmesinde hüküm bulunmaması halinde davacının satım bedeli üzerine KDV ilave ederek alacak talep edemeyeceğini savunarak davanın reddine...

        Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacının delil tespitinde bulunmasını gerektirecek hukuki yararı bulunmadığını, davacının iddia etiği gibi davalının sorumluluğunu doğuracak nitelikte işlemin ancak ticari işletmenin devri ile mümkün olduğunu, anılan işlemin işletme devri ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını, işlemin bir Özel Öğretim Kurumu Ruhsatnamesi devri olduğunu, kurumun alacakları ve borçlarının devri ile ifade edilmek istenen işletmenin devrindeki gibi tüm unsurları, aktif ve pasiflerin tamamının devri değil, özel öğretim kurumu ruhsatnamesinin kullanım hakkı, eğitim gören öğrencilerin kurum ile yaptığı anlaşmalar nedeniyle yapılan ödemeler, yine istihdam edilen personellerin hakları ve bunun gibi sadece öğretim kurumu faaliyetinde yer alan unsurlar olduğunu, davacının dava dışı ... Ltd....

          , mirasçılardan birinin miras payını devretmesi, mirasın açılmasından sonra fakat paylaşmadan önce yapılan miras payı devri sözleşmesi olduğunu, TMK. m. 677 hükmünün, mirasçıya miras payı üzerinde tasarrufta bulunma imkanı verdiğini, buna göre, miras payı diğer bir mirasçıya devrediliyorsa, devir sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması gerektiğini, Yazılı şekil şartının, adi yazılı şekil olup, geçerlilik şartı olduğunu, sözleşmeyi tarafların imzalamasının yeterli olduğunu, davaya konu sözleşmenin taraflarının müvekkillerinin babası Mehmet YAZICI ile davalıların annesi Emine ŞEN olduğunu, sözleşmenin konusunun ise Mehmet YAZICI ile Emine ŞEN'e kök mirasbırakan Ahmet YAZICI tarafından miras yolu ile intikal eden taşınmazdaki hisse devri olduğunu, her ne kadar taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri resmî şekilde düzenlenmesi gereken sözleşmelerden kabul edilse de davaya konu sözleşmenin kardeş olan Mehmet YAZICI ile Emine ŞEN arasında yapıldığından dolayı bu sözleşmenin, TMK.706, BK.123 ve TK.6...

          Esas sayılı icra dosyasında takip yaptıktan sonra 15/04/2019 keşide tarihli alacağın devri sözleşmesi ile icra müdürlüğündeki alacağını ... ... Ltd. Şti. 'ye devretmiş olduğu ve bu devirden sonra borçlunun itirazı üzerine takip durduğundan, alacağı temlik alan ... ... Ltd. Şti. Tarafından 14/10/2020 tarihinde işbu davanın açılmış olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda dava açılmadan önce alacak devredilmiş olduğundan bu husus HMK'nın 125/2. Maddesinde düzenlenen davanın devri değil; TBK 183. V.d maddelerinde düzenlenen alacağın temliki hükümlerine tabidir. Alacağı devreden ... ile borçlu arasında yapılan sözleşmenin 10.1 maddesi gereği alacağın devir ve temliki karşı tarafın yazılı iznine tabi tutulmuş olup, davalı tarafından.... Noterliğinden keşide edilen ihtarname ile alacağın üçüncü kişiye devir ve temlikine izin verilmediği ve muvafakat edilmediği yönünde noter kanalıyla ihtarda bulunmuştur....

            Dava, taraflar arasındaki harici gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin davalı tarafından feshedilmesi nedeniyle uğradığı zararın tahsiline ilişkin alacak davasıdır. Taraflar arasında 26.07.2018 tarihli harici gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmenin 3.1 maddesinde taşınmazın tapu siciline tescil edilmiş olan tüm ipoteklerin ve borçları ödeyerek satış anına kadar fek edileceği ve alıcının sözleşmeye göre tüm ödemelerini yapmadan tapu devrini isteyemeyeceği, ödeme planına göre 2.425.000 Amerikan Doları‘nın tapu devri sırasında ödeneceği kararlaştırılmıştır. 6098 sayılı Kanun'un 237. maddesinde, taşınmaz satışında şekil konusu hükme bağlanmış olup, hüküm uyarınca, taşınmaz satışının geçerli olabilmesi için; sözleşmenin resmî şekilde düzenlenmesi şarttır. Aynı şekilde, taşınmaz satışı vaadi, geri alım sözleşmeleri, resmî şekilde düzenlenmedikçe geçerli olmaz....

            Sözleşmede hisse devrine, cayma tazminatına ilişkin hükümleri ile buna dayalı olarak yapılan taşınmaz devirlerinin geçersiz olduğu, taşınmazın mülkiyetinin devrine ilişkin işlemin de şekil yönünden geçersiz ve muvaaza nedeniyle tapuya tescilinin yolsuz olduğu iddia edilmiş, davalı tarafça sözleşmenin sadece hisse devir sözleşmesi değil, karma nitelikte bir sözleşme olduğu, bu sözleşmenin içerisinde hisse devri, taşınmaz devri, taşıt devrinin de vaat edildiği ancak bu edimlerden sadece taşınmaz devrinin gerçekleştiği, diğer edimlerin ifa edilmediği, ifa edilmiş bir edimin sonradan şekil şartı noksanlığı gerekçe gösterilerek geçersizliğinin ileri sürülmesinin dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiği, taşınmazların cayma tazminatı olarak davalıda kaldığı, taşınmazların satış işleminin de muvaazalı olmadığı savunulmuştur. Taraflar arasında akdedilen 01.06.2009 tarihli ''Hisse Devir Ön Protokolü'' başlıklı sözleşmede, davacı ...'...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi "Tüketici Man.Sıf" Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 9.10.2002 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tescil davasının reddine, alacak davasının kabulüne dair verilen 15.3.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne duruşma isteminin dava değeri yönünden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava yüklenicinin temliki nedeniyle kazanılan kişisel hakka dayalı tapu iptali tescil, ikinci kademedeki istek satış bedeli ile faydalı ve değer artırıcı harcamalar bedelinin tahsili istemine ilişkindir....

                UYAP Entegrasyonu