Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı taraf bilirkişi raporu doğrultusunda davasını ıslah etmiş, ıslah harcını da yatırmış olması nedeniyle ıslah talebi kapsamında değerlendirme yapılmıştır. Her ne kadar davalı taraf, davalı şirketin sözleşmede yer alan kefaletinin geçersiz olduğunu, borçlanılan miktarın belli olmadığını ileri sürmüş ise de; sözleşmenin 5.6.2 hükmü gereğince davalı şirketin şirket hisselerinin devri yönünde ...'ün ödeme yükümlülüklerini yerine getirmesi açısından gayri kabili rücu ve koşulsuz olarak garanti ibaresiyle sözleşmeyi imzaladığı, dolayısıyla söz konusu sözleşme maddesinin kefalet değil TBK 128.maddesinde düzenlenen garanti sözleşmesi olduğu ve bu bağlamda davalı şirketin hisse devrine ilişkin ödemeden sorumlu tutulması gerektiği mahkememizce değerlendirilmiştir. Her ne kadar davalılar vekili, davacı tarafından müvekkilleri aleyhine Bakırköy .........

    TMK’nın 706, BK’nın 213, 2644 Sayılı Tapu Kanunu’nun 26. maddeleri hükümleri gereğince tapuda kayıtlı taşınmazın üzerinde, tapuda pay devrini içeren eser sözleşmesinin geçerli olabilmesi için; sözleşmenin resmî şekle uygun olarak yapılmış olması gereklidir. Anılan sözleşme noterde düzenleme şeklinde yapılmadığı gibi, tapuda resmî biçimde imzalanmış da değildir. Böyle bir sözleşmeye dayanılarak ifa talep edilmesi veya esasen geçersiz olan bir sözleşmenin feshinin istenmesi mümkün değildir. Bu sözleşmeye dayanılarak tapuda pay devri yapılmadığı ve akdin ifa olunmadığı da anlaşıldığından sözleşmenin feshi isteminin iyiniyet kurallarına uygun düşmediği veya bir hakkın kötüye kullanıldığı şeklinde nitelendirilmesi de mümkün değildir. Dosyada mevcut bilirkişi raporuna göre inşaatın genel seviyesi %23 olup, tapuda pay devri de yapılmamıştır....

      Noterliğinin 31.08.2022 Tarihli ... yevmiye nolu Limited şirket Pay Devri Sözleşmesi ile ...'ya satış yapmış olduğu ve 01.09.2022 tarihli genel kurul kararı ile bu hususun pay defterine işlenerek ticaret sicile bildirilmiş olduğu, dava tarihi ve güncel tarih itibari ile şirketin tek sahibinin ... olduğu görülmüştür. Limited şirket hisse devir sözleşmeleri 6102 sayılı TTK'nın 595. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, esas sermaye payının devri ve devir borcunu doğuran işlemlerin yazılı şekilde yapılması ve tarafların imzalarının noterce onaylanması şart olduğu gibi, şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun da onayı şarttır. 6098 sayılı TBK’nın 13. maddesinde sözleşmelerde yasal şekil “Kanunda yazılı şekilde yapılması öngörülen bir sözleşmenin değiştirilmesinde de yazılı şekle uyulması zorunludur. Ancak sözleşme metniyle çelişmeyen tamamlayıcı yan hükümler bu kuralın dışındadır.” şeklinde düzenlenmiştir....

        Mahkemece, sözleşme gereği davalının ediminin tapu devri değil sözleşmenin devri olduğu ve bu ediminde yerine getirilmiş olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında imzalanmış olan 16.09.2011 tarihli protokolde davalının gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile almış olduğu taşınmaza ilişkin devir işleminin anlaşmalı boşanma tarihinde yapılacağı, bu sözleşme ile birlikte kalan senet borcununda davacı tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığı ve protokol gereği taraflar arasında başkaca bir tazminat nafaka gibi bir alacak talebinin söz konusu olamayacağı açıkça yazılmıştır. Sözleşmenin içeriği ve özelliği gereği davalının burada sadece sözleşmeyi davacıya devretmekle yükümlülüğünden kurtulamayacağı bu sözleşme ile gayrimenkulun tapudan devrinide sağlaması gerektiği anlaşılmaktadır. Nitekim protokol gereği Aile Mahkemesince verilen boşanma kararındada bu şekilde hüküm tesis edilmiştir....

          Davacının sözleşmenin yapıldığı 01.01.2008 tarihinden fesih tarihine kadar davalı ... şirketinde sigortasız çalıştığı ve davalılar arasındaki sözleşmenin işyeri devri olduğu iddiaları araştırılmamıştır. Hal böyle olunca mahkemece davalılar arasındaki sözleşmenin işyeri devri niteliğinde olup olmadığı ticari kayıtlar ve sigorta kayıtları getirtilerek açıklığa kavuşturulmalı ve davacının tanık ifadeleri, şirket kayıtları ile ... şirketinde gerçekten çalışıp çalışmadığı araştırılmalı, çalışmadığı anlaşıldığı takdirde davalı ... şirketi açısından husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmeli, çalıştıysa davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı irdelenerek sonucuna göre sorumluluğu noktasında hüküm kurulmalıdır. Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; işbu davanın sözleşmenin iptali davası olduğunu, hukuka aykırı olarak devir silsilesi halinde getirilen sözleşmelerin iptalini talep ettiklerini, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davalarında arabuluculuğun şart olduğunu, davanın ise sözleşmenin iptali davası olduğunu, TTK'da belirtilen arabuluculuk şartının işbu davada hasıl olmadığını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, şirket hisse devri sözleşmesinin iptali talebine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır....

            Mahkemece, devri gerçekleştirilen tapunun, yapı kullanma izin belgesi olup olmadığı, kullanıma ilişkin iskan ruhsatının olup olmadığı, inşaatın tamamlanıp tamamlanmadığı, fesih koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılmaksızın davaya konu sözleşmenin taşınmaz hissesi devri vaadini de içeren ve yılın bir döneminde konaklama imkanı sağlayan devre tatil sözleşmesi mahiyetinde olduğu, satışa konu edilen taşınmazın inşa edilmemiş olduğu gibi davalıya da ait olmadığı, devre tatil sözleşmesinin yükümlülüklerinden kaçınılmak için bu şekilde hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi şeklinde tanzim edildiği, bu şekli ile esasen sözleşmenin batıl olduğu ve her zaman bunun ileri sürülerek ödenen edimin geri istenebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin hüküm kurulmuştur. Her ne kadar taşınmaz devrini içeren sözleşmenin adi yazılı şekilde yapılması geçersiz ise de, taşınmazın tapusunun verilmesi ile geçersiz olan sözleşme geçerlilik kazanacaktır....

              Merkezinin Devri İçin Daha Önce İmzalanmış Sözleşmelerin Tadiline ve Yürürlükten Kaldırıldığına Dair Sözleşme" imzalandığını, bu sözleşmenin imzalanmasını müteakip ortaklardan dava dışı ...'...

                Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, mantıksal ve hayatın olağan akışına uygun dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre; İlk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki nitelendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı işverenlik tarafından somut olayda işyeri devri olmadığı iddia etmiş ise de davalılar arasında 25.08.2009 tarihinde imzalanan franchise sözleşmesinin 12. maddesi incelendiğinde sözleşmenin ihlali halinde mezzalunanın dilerse sözleşmeyi feshedibileceği dilerse de restoranı devralabileceği şeklinde düzenleme bulunduğu, dosyaya sunulan devir sözleşmesi incelendiğinde belirtilen franchice sözleşmesine atıf yapılarak bu sözleşme gereğince franchice bedelinin ödenmemesi nedeniyle sözleşmenin 12. maddesi gereğince restoranı devralma hakkını kullanmasına istinaden imzalanığının belirtildiği,...

                İtiraz üzerine alınan elektrik müh. ve hukukçu bilirkişi raporunda özetle; temlik eden tarafından davalıya düzenlenmiş olan fatura tarihlerinin 01/09/2015, son ödeme tarihlerinin 20/10/2015 olduğu, ödeme dekontlarına göre, dekont işlem tarihlerinin de 20/10/2015 olduğu, davalı tarafından temlik edene düzenlenmiş olan fesih tazminatı faturalarının tarihlerinin ise, 31/10/2015 ve 01/11/2015 olduğu, borçlunun devri öğrendiği sırada devredene karşı henüz muaccel olmamış bir alacak hakkına sahip olması ve bu alacak devredilen alacaktan daha önce veya aynı anda muaccel olacaksa, borçlunun devri öğrendikten sonra, kendi alacağı muaccel olunca yeni alacaklıya karşı takas beyanında bulunabileceği, fatura tarihleri dikkate alındığında borçlunun fesih tazminatı alacağının, devredilen alacaktan daha sonra muaccel olduğunun ve bu doğrultuda bu alacak için devralan alacaklıya karşı takas beyanında bulunup bulunulmyacağının değerlendirilmesinin mahkemeye ait olduğu , ek raporda özetle; sözleşmenin davalı...

                  UYAP Entegrasyonu