İçerik itibariyle sözleşmenin davalı tarafa ait borçların davacı tarafça ödenmesi ve nihayetinde borca karşılık davalı tarafa ait bir kısım taşınmazların davacı tarafa devri taahhüdünü içerdiği, buna göre sözleşmenin adi ortaklık sözleşme niteliğinde olmadığı anlaşılmaktadır. Nitekim taraflar arasında aynı sözleşme (ve ibranamelere) dayalı olarak alacak iddiası ile açılan Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/342 E.sayılı dosyasında verilen hükmün temyiz incelemesi Yargıtay 19.Hukuk Dairesi tarafından yapılmıştır. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 11. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 29/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Maddesi Uyarınca Miras Payı Devri Nedeniyle Tapu İptali ve Tescil KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 16/07/2020 NUMARASI: 2019/519 Esas 2020/477 Karar DAVA: Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devri kaynaklı) İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/06/2021 Davanın zamanaşımı nedeniyle reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü; DAVA:Davacı vekili; taraflar arasında akdedilen 17.05.2012 tarihli sözleşme ile maden sahasının 25.05.2012 tarihine kadar müvekkiline devri hususunda anlaşma yapıldığını, sözleşmenin müvekkili ile ... ve ... arasında düzenlendiğini, 530.000-TL bedel karşılığında maden sahasının müvekkiline devrinin kararlaştırıldığını, taraflar arasında 17.10.2012 tarihinde, 17.05.2012 tarihli ilk sözleşmeye ek sözleşme tanzim edildiğini, ...'...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi-alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusunun kalmadığı anlaşıldığından karar verilmesine yer olmadığına davacının cezai şart talebi hakkının bulunmadığı gerekçesiyle talebin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında davalıya ait araçların müvekkiline devri için protokol yapıldığını, devrin gerçekleşmemesi nedeniyle müvekkilinin dava dışı üçüncü kişiye 6.666 YTL cezai şart ödediğini ileri sürerek bu miktarın ve davalıya araç bedeli olarak ödenen çeklerin karşılığı 25.000.00 YTL’nin reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Hukukumuzda; taşınmaz mülkiyetinin devri taahhüdünü içeren sözleşmelerin, noterlikçe düzenleme şeklinde yapılması gerektiği gibi, bunun ön sözleşmesinin de; TBK 29/2. maddesine göre ileride kurulacak sözleşmenin şekline bağlı olması nedeniyle, bu tip sözleşmelerin tek taraflı feshedilmesi mümkündür. Somut olayda davalılar ön sözleşmeyi tek taraflı irade beyanıyla sözleşmeyi feshetmiş olup, bu sözleşme adi yazılı ön protokol niteliğinde olduğundan, arsa payı devri taahhüdünü de içermediğinden, tek taraflı irade beyanının karşı yana ulaşmasıyla birlikte feshedilmesi mümkündür. Davacı bu durumda varsa ancak zararını isteyebilir. Bu nedenle davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulması uygun bulunmuştur....
kadar devralana temlik ettiği, bu mihvalde devreden iş bu sözleşmenin akdedilmesi ile gerçekleştirdiği / gerçekleştireceği ürünlerin satışı karşılığında temlik borçlarından doğan alacaklarını devralana temlik ettiği, 30.07.2019 tarihli protokolün davacı ile davalı arasında akdedilen alacak devri sözleşmesi, ipotek sözleşmesi ve Marka rehnine ilişkin temel koşulların belirlenmesine ilişkin olduğu, 16.03.2020 tarihli olup takip tarihinden sonra düzenlenen fesih protokolünün davalı ile davacı arasında düzenlendiği ve 30.07.2019 tarihli alacak devri sözleşmesinin ve protokolün sona ermesine ilişkin olduğu, 17.03.2020 tarihli olup, takip tarihinden sonra taraflar arasında düzenlenen Alacak Devri Sözleşmesinin davalının------- satışlarından doğmuş / doğacak alacaklarının % 90 'lık kısmının temlik edilmesine ilişkin olduğu, görülmüştür.Tarafların celbolunan ----- formlarının incelenmesinde; --- yılında her iki tarafında fatura beyan etmediği, --- yılında davacının ----- dökümleri mevcut olmamakla...
kadar devralana temlik ettiği, bu mihvalde devreden iş bu sözleşmenin akdedilmesi ile gerçekleştirdiği / gerçekleştireceği ürünlerin satışı karşılığında temlik borçlarından doğan alacaklarını devralana temlik ettiği, 30.07.2019 tarihli protokolün davacı ile davalı arasında akdedilen alacak devri sözleşmesi, ipotek sözleşmesi ve Marka rehnine ilişkin temel koşulların belirlenmesine ilişkin olduğu, 16.03.2020 tarihli olup takip tarihinden sonra düzenlenen fesih protokolünün davalı ile davacı arasında düzenlendiği ve 30.07.2019 tarihli alacak devri sözleşmesinin ve protokolün sona ermesine ilişkin olduğu, 17.03.2020 tarihli olup, takip tarihinden sonra taraflar arasında düzenlenen Alacak Devri Sözleşmesinin davalının------- satışlarından doğmuş / doğacak alacaklarının % 90 'lık kısmının temlik edilmesine ilişkin olduğu, görülmüştür.Tarafların celbolunan ----- formlarının incelenmesinde; --- yılında her iki tarafında fatura beyan etmediği, --- yılında davacının ----- dökümleri mevcut olmamakla...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davanın açıldığı ---- sayılı kararı ile görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmiş, davacı tarafın temyizi üzerine ---- ilamı ile görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu belirtilerek görevsizlik kararının bozulmasına karar verilmiş, dosya mahkemesine gönderilmiştir. Birinci bozma üzerine,---- kararı ile yetkili mahkemelerin ----nedeniyle yetkisizlik kararı verilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine -----sayılı ilamı ile yetkili mahkemenin ------ bulunduğu yer mahkemesi olması ve yeterli araştırmanın yapılmayarak yetkisizlik kararı verilmesinin doğru olmadığı belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmiş, dosya mahkemesine gönderilmiştir. İkinci bozma üzerine, -----kararı ile yetkili mahkemelerin----------bulunduğu ----- nedeniyle yetkisizlik kararı verilmiş, dosya mahkememize gönderilmiştir. Dava, limited şirket hisse devir sözleşmelerinden kaynaklanan alacak davasıdır....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 25/09/2014 NUMARASI : 2013/46-2014/385 Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, taraflar arasındaki İşletme Hakkının Devri Sözleşmesine istinaden rücuen alacak istemidir. Mahkemece taraflar arasındaki sözleşmenin hasılat kirası hükümlerine tabi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkillerinden İ.. D.. ile davalının dava konusu taşınmazda faaliyet gösteren işyerinin %60'lık hissesini müvekkillerine devri konusunda anlaştıklarını, aralarında 24.01.2012 tarihli tutanak başlıklı belgeyi düzenlediklerini, devir bedelini müvekkili İ.. D..'...
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, sözleşmenin adi yazılı şekilde yapıldığını, sözleşmenin şekil noksanlığı sebebiyle geçersiz olduğu, davacının davaya konu bağımsız bölümleri 26.08.2010 tarihinde dava dışı Hacı Osman Özdemir'e devrettiği, davacının 818 Sayılı Yasa’nın 362. maddesi uyarınca kendisine bırakılan ve davaya konu edilen iki adet bağımsız bölümü örtülü olarak kabul ettiği, muayene ve ihbar yükümlülüklerini üç seneye yakın süre yerine getirmemiş olduğu, yapılan eseri kabul etmiş sayıldığı, davaya konu bağımsız bölümlerin maliki ...olduğundan davacının önceki hak sahipliğine dayanarak eksik ifa bedelini isteme konusunda hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle, tapu iptaline ilişkin talebin pasif husumet yokluğu nedeni ile, alacak talebinin ise hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....