Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra takibi 21.03.2002 tarihli sözleşmenin üçüncü sayfasında yer alan cezai şart hükmüne dayanılarak yapılmıştır. Buna göre arsa sahibince tapu devri talebine rağmen devir işlemine yanaşılmadığı takdirde cezai şart ödeneceği kabul edilmiştir. Daha sonra yanlar arasında imzalanan 01.10.2002 tarihli “feragat ve taahhüt sözleşmesi” başlıklı belgede tapuların devri halinde icra takibi dosyasındaki alacak talebinden feragat edileceğinin kabul edilmesi üzerine mahkemece dava kabul edilmiş ise de dosyada mevcut belgelerden davacı yanca davalıya devredilen tapu kayıtlarının üçüncü kişilere geçirilmesi nedeniyle açılan tapu iptâl ve tescil davası sonunda tapu kayıtlarının iptâl edilerek tekrar davacı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır....

    Şti.’ne devri nedeniyle yapıldığının davalılar tarafından kabul edildiğini, mahkemece bu nedenle sözleşmenin hile veya hata ile kurulup kurulmadığın incelenmesi gerektiğini, mahkemece hata olmadığının kabul edildiğini, ancak devir işinin olmaması halinde müvekkilinin şirket payını devir almasının mümkün olmadığını, müvekkili yönünden sözleşmenin tek varlık sebebinin kat karşılığı inşaat sözleşmesini devralmak olduğunu, bu nedenle sözleşmenin kurulurken sakat kurulduğunu ve bu hataya bizzat davalıların sebebiyet vermesi nedeniyle iptali gerektiğini, sözleşmenin ancak ... şirketinin paylarının devir alınmasıyla mümkün olduğunu, arsa sahibinin bu duruma itiraz etmeyeceği konusunda müvekkilinde kanaat oluşturulduğunu, zira davalılarla arsa sahipleri arasında davalar bulunduğunu, sözleşmenin müvekkiline deviri sırasında ifa süresinin dolmasının da hata ve hilenin göstergesi olduğunu, davalıların müvekkilini kandırarak pay devrini yaptıklarını, sözleşmenin devrinin ancak arsa sahibinin rızasıyla...

      Davalı ... cevap dilekçesinde, davacının kendisine arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca gayrimenkullerin devri için vekalet verdiğini, satmak için vermediğini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma, deliller ve tüm dosya kapsamına göre; incelenen tapu kayıtlarına göre davacının davasını yazılı belgelerle ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık arsa karşılığı inşaat sözleşmesinin ifa edilmemesi nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri Türk Medeni Kanunu m. 706, Türk Borçlar Kanunu m. 237, Tapu Kanunu m. ... ve Noterlik Kanunu m. 60 uyarınca resmi şekilde yapılması zorunludur. Ancak resmi şekilde aktedilmeyen sözleşmenin ifa edilmesi karşısında, geçersizliğini iddia etmek dürüstlük kuralıyla bağdaşmayacaktır. Somut olayda tapu devirlerinin yapıldığı nazara alındığında, taraflar arasındaki sözleşmelerin geçersizliği ileri sürülemeyecektir....

        ün 04/11/2020 tarihli oturumda davacının projeye vereceği katkı kapsamında sözleşmeyi imzaladığını beyan ettiği, projenin de dava tarihi itibariyle tamamlanarak hizmete alındığı dikkate alındığında hisse devrine ilişkin sözleşmenin başlığı ve içeriği birlikte değerlendirildiğinde davalı .........'ün herhangi bir koşula bağlı olmaksızın hisse devri taahhüdünde bulunduğu ve dava tarihi itibariyle de taahhüdünü yerine getirmediği mahkememizce değerlendirilmiştir....

          Sözleşmenin feshi halinde, iki taraf da aldıklarını iade edeceklerdir. Yükleniciden taşınmaz satın alan kişilerin de devir yükümlülüğü doğmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, bir inşaat bulunması ve projenin uygulanması sırasında daire alanların da bu durumun farkında oldukları, projeden daire almaları nedeniyle gerekli araştırmayı yapmaları durumunda sözleşmenin ifa aşamasında olduğunu öğrenecekleri ön kabulü bulunmaktadır. Ancak, hiçbir proje uygulanmadan ve hiçbir inşaat emaresi olmadan sözleşmeye konu arsanın yükleniciye devri, onun tarafından da 3. kişilere devri halinde, devir alan 3. kişilerin sözleşmenin varlığına ilişkin hiçbir emare olmadığından, araştırma yaparak bir sonuca ulaşmaları mümkün değildir. Bu durumda ispat külfeti iddiayı ileri süren arsa sahibine ait olup onun tarafından, üçüncü kişinin bu durumu bildiğini ispat etmesi gerekir. Zira tapuda da arsa üzerinde de sözleşmeye ilişkin hiçbir emare bulunmumaktadır....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; sözleşmenin yazılı şekilde yapılmaması nedeniyle davanın reddinin TBK madde 520’de düzenlenen simsarlık hükümlerine aykırı olduğunu, taraflar arasında sözleşmenin taşınmaz devrine ilişkin olduğunun kabul edilebilmesi için öncelikle mahkemece bu taşınmazın devri ile doğan verginin kayıtlarının incelemesi gerektiğini, davalı taraf işbu hisse devri yapılırken vergi idaresine yaptığı bildirimin incelenmediğini, söz konusu işlem bir şirket hisse devri olup simsarlık anlaşmasının yapıldığı e-posta yazışmalarında da görülmesine rağmen mahkemece yalnızca sözleşmenin yazılı yapılıp yapılmadığına bakıldığını, bilirkişi incelemelerinde de çok yüzeysel incelemeler yapılmış olduğunu ve davanınh sehven yanlış tarafa açıldığını, bu hususun değerlendirilmediğini, davanın usulden reddi gerektiğini, asıl sözleşmenin alıcı ve davalı satıcılarının menfaati doğrultusunda simsarlık faaliyeti gösteren davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığını...

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; sözleşmenin yazılı şekilde yapılmaması nedeniyle davanın reddinin TBK madde 520’de düzenlenen simsarlık hükümlerine aykırı olduğunu, taraflar arasında sözleşmenin taşınmaz devrine ilişkin olduğunun kabul edilebilmesi için öncelikle mahkemece bu taşınmazın devri ile doğan verginin kayıtlarının incelemesi gerektiğini, davalı taraf işbu hisse devri yapılırken vergi idaresine yaptığı bildirimin incelenmediğini, söz konusu işlem bir şirket hisse devri olup simsarlık anlaşmasının yapıldığı e-posta yazışmalarında da görülmesine rağmen mahkemece yalnızca sözleşmenin yazılı yapılıp yapılmadığına bakıldığını, bilirkişi incelemelerinde de çok yüzeysel incelemeler yapılmış olduğunu ve davanınh sehven yanlış tarafa açıldığını, bu hususun değerlendirilmediğini, davanın usulden reddi gerektiğini, asıl sözleşmenin alıcı ve davalı satıcılarının menfaati doğrultusunda simsarlık faaliyeti gösteren davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığını...

              haciz ve muhafaza işlemleri olduğu anlaşılmakla, ---- tarihli sözleşmenin geçerli olmasından ötürü, Davacı vekilinin, ----- yapılan ödemenin, iş yerinin devri nedeniyle ödenen ---- senedin istirdadı,---- dosyasından gönderilen---- ihbarnamesi sonucu anılan dosyaya ödenmesi nedeniyle bu bedelin istirdadı, Tedbir kararı ile durdurulan --------- senet nedeniyle ise borçlu olunmadığının tespiti, Taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir....

                a ait olan 15 numaralı daireyi yine danışıklı bir şekilde beş yıllığına kiraya verdiğini, tespit yaptırıldıktan sonra bir kısım dairelerin balkon korkulukları, pimapen pencere ve kapılarının söküldüğünü ileri sürerek, sözleşmenin ileriye etkili feshi ile yüklenicinin edimine göre devri gereken bağımsız bölümün tespiti, müdahalenin men'i, ... için 5.000,00 TL, ... için 2.000,00 TL kira bedelinin ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sözleşmenin feshi nedeniyle 2.000,00 TL müspet zarar ve ayıplı işler bedelinin tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah yoluyla talebini 658.648,75 TL'ye artırmıştır. Asli müdahil vekili, sözleşmenin süresinde bitirilmediğini, müvekkilinin sözleşmenin iptali ile doğrudan ilgisi bulunduğunu ileri sürerek, sözleşmenin iptalini talep etmiştir....

                  Davalı vekili, müvekkili ile davacıların vekili Kasım arasında 20.05.2008 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, sözleşmenin gereği olarak davacıların hisselerini müvekkiline devrettiklerini, sözleşmenin yerine getirileceği inancı ile müvekkili tarafından birtakım edimlerin ifa edilmesine rağmen taşınmazın kalan 1/2 hissesinin intikalinin yapılmaması nedeniyle inşaata başlanılamadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece başta geçersiz olan sözleşmenin tapu devri nedeniyle geçerli hale geldiği, davacıların sözleşmenin tarafı olmaması nedeniyle sözleşmeden kaynaklı talepte bulunamayacakları, sözleşmeye konu arsada imar sorunları nedeniyle inşaat yapılamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, geçersiz arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca devredilen tapu kaydının iptali ve tesciline ilişkindir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri M.K. m. 706....

                    UYAP Entegrasyonu