WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Menfi zarar (negative interesse); sözleşmenin, karşı tarafça yerine getirileceğine olan güvenin boşa çıkması nedeniyle uğranılan eylemli zarardır. Yani, sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Dolayısıyla, karşı tarafın mal varlığına girsin veya girmesin, sözleşme nedeniyle alacaklının malvarlığından çıkan ve yasal olarak harcanan paradır. Menfi zarar, borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden, sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar. Davacı da zaman bakımından uygulanması gereken 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 108. maddesi kapsamında menfi zarar olarak, ilk ihalede davalı ortaklığın teklifine en yakın teklifte bulunan dava dışı 3. kişinin teklifi ile ikinci ihalede üstlenilen miktar arasındaki farkı talep etmektedir....

    İşte müspet zarar bu iki bedel arasındaki farktan ibarettir. Müspet zarar, alacaklının ifadan vazgeçerek zararının tazminini istemesi halinde söz konusu olur. Sözleşme ortadan kalkmamaktadır, yalnız alacaklının ifaya ilişkin talep hakkının yerini müspet zararının tazminine dair talep hakkı olmaktadır. Burada sözleşmenin feshedilmemesinden değil, borcunun ifa edilmemesinden doğan zararın söz konusu olduğu gözardı edilmemelidir. Menfi zarar ise; uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Başka bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Menfi zarar borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar . Bu husus BK’nun 108. maddesindeki düzenlemeden kaynaklanmıştır. Burada alacaklı sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur....

    Mahalleleri Kanalizasyon İnşaatı İşinin 12.07.2016 tarihinde en uygun teklifi veren davalılara yapılması ve fakat işin eksik yapılması ve uyarılara rağmen tamamlanmaması nedeniyle sözleşmenin feshi ve yeniden yapılan ihale nedeniyle tespit edilecek her türlü zarar ve ziyanın davalılardan tazmini talep edilmiş olup, dosyaya alınan her üç heyet raporda da davacının işbu ihalenin feshinden sebep menfi bir zararının yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre oluşmamış olduğu belirlenmiş, raporlarda da ifade edildiği üzere bu meyanda davacının menfi zarar talep edemeyeceği vurgulanmış, raporların birbirini teyit etmesi ve hüküm kurmaya elverişli olması nedeniyle davacının ispatlanamayan davasının reddine karar vermek gerekmiştir....

      Mahkemece konutun sözleşmede öngörülen sürede teslim edilmemesi nedeniyle teslim için öngörülen tarih ile sözleşmenin fesh edildiği tarih arası geçen dönem için kira tazminatına hükmedilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere 1.2.2007 tarihli sözleşmenin davacı tarafça fesh edildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Akti fesh eden taraf BK. 106-108 maddeleri gereği menfi zararını talep edebilir. Menfi zarar; yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin yerine getirilmemesi nedeniyle uğranılan zarardır. Bu bağlamda, sözleşme yapılması için yapılan giderler (harç, noter masrafı vs.), sözleşmenin yerine getirilmesi için yapılan masraflar, sözleşmenin geçerliliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçınılması gibi zararlar menfi zararlar kapsamına girer. Mahkemece, hükmedilen konutun zamanında teslim edilmemesi nedeniyle uğranılan kira kaybı tazminatı müspet zarar olup, sözleşmenin ayakta tutulduğu durumlarda hükmedilebilir....

        İşte müspet zarar bu iki bedel arasındaki farktan ibarettir. Müspet zarar, alacaklının ifadan vazgeçerek zararının tazminini istemesi halinde söz konusu olur. Sözleşme ortadan kalkmamaktadır, yalnız alacaklının ifaya ilişkin talep hakkının yerini müspet zararının tazminine dair talep hakkı olmaktadır. Burada borcun ifa edilmemesinden doğan zararın söz konusu olduğu gözardı edilmemelidir. Menfi zarar ise; uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Başka bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Menfi zarar borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar (Hâluk Tandoğan, age., s. 427). Bu husus BK’nun 108. Maddesindeki düzenlemeden kaynaklanmıştır. Burada alacaklı sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur....

        mektubunun irad kaydedilmesinin haksız olduğu, nakte çevrilmiş teminatın iadesinin talep edildiği tarihten itibaren faiz işletilmesi gerektiği, sözleşmenin feshi nedeni ile davacının menfi zararını talep edebileceği, davacının ihale nedeni ile kar kaybı ile çalışma yapılmamasından doğan zararının menfi zarar kapsamında bulunmadığı, ihalelere girememe ve ticari itibar kaybedilmesi nedeni ile zarara uğranıldığına ilişkin somut delil sunulmadığı, ancak, davacının sözleşmeden kaynaklanan damga vergisi ve karar pulu bedeli toplamı olan 2137.05 TL'yi davalı tarafa ödediği ve sözleşmenin 3 ayının ifa edilmesi karşısında 2137.05 TL /12 x9 = 1602.74 TL menfi zararı bulunduğu gerekçesiyle, talep miktarı nazara alınarak davalıdan tahsiline karar verilmiş, karşı dava yönünden ise sözleşmenin haksız olarak feshedilmesi nedeni ile menfi zarar talep edemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı- karşı davacı vekili temyiz etmiştir....

          Menfi zarar; yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin yerine getirilmemesi nedeniyle uğranılan zarardır. Bu bağlamda, sözleşme yapılması için yapılan giderler (harç, noter masrafı vs.), sözleşmenin yerine getirilmesi için yapılan masraflar, sözleşmenin geçerliliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçırılması gibi zararlar menfi zararlar kapsamına girer. Konutun zamanında teslim edilmemesi nedeniyle uğranılan kira kaybı tazminatı müspet zarar olup, sözleşmenin ayakta tutulduğu durumlarda istenebilir.Sözleşmenin feshi halinde davacı tarafça kira kaybına ilişkin talepte bulunulamaz. Sözleşme davacı tarafça feshedildiğine göre, mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken müspet zarar olan kira kaybına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

            Menfi zarar ise; uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Başka bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Menfi zarar borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar (Hâluk Tandoğan, age., s. 427). Bu husus BK’nun 108. Maddesindeki düzenlemeden kaynaklanmıştır. Burada alacaklı sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur. Çünkü sözleşme fesih edilerek hükümsüz olduktan sonra tekrar sözleşmeye dayanarak borcun ifa edilmemesinden doğan zarardan söz edilemez; istenilecek zarar menfi zarardır....

            Mahkemece, anılan protokolün diğer arsa sahiplerince imzalanmadığı için geçersiz olduğu ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin halen yürürlükte olduğu kabul edilmiş ise de; sözleşmeyi imzalayan ve tapuda hissedar olarak görülen tüm arsa sahiplerince eldeki davanın açılması, dava dilekçesi içeriğinde, yapılan protokolle sözleşmenin feshedildiğinin belirtilmesi, davalı tarafın buna karşı çıkmaması ve tüm dosya kapsamından dava tarihi itibariyle sözleşmenin geriye etkili feshinde taraf iradelerinin birleştiğinin kabulü zorunludur. Sözleşmenin geriye etkili feshi halinde ise, sözleşmede aksine hüküm bulunmadıkça, müspet (olumlu) zararlar değil, menfi (olumsuz) zararlar talep edilebilir. ../.. S.2. Menfi (olumsuz) zarar; dayanağını 818 sayılı BK'nın 108/2. madde (TBK 125/3.) hükmünden almakta olup, sözleşmenin, karşı tarafça yerine getirileceğine olan güvenin boşa çıkması nedeniyle uğranılan eylemli zarardır....

              Noterliği'nin 16.11.2021 tarih ve 30903 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile iletildiğini, Belirterek ; sözleşmenin feshi sebebi ile menfi / müspet zararlarının tazminini feshin haksız olduğunun tespiti ve terditli olarak sözleşmenin hata sebebiyle iptalini ve her iki ihtimalde de 6.610,00 TL'lik sözleşme cezasının iptali ile irat kaydedilen 40.000,00 TL teminatın istirdatına karar verilmesini ayrıca mahrum kalınan kar ve ihale yasaklısı olması sebebi ile süre içerisinde katılınamayan ihaleler dolayısıyla meydana gelen gelir kaybının tazminini talep etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu