Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

defterlerin 5 yıl olmasına ve incelemenin 4 yıla ait defterler üzerinde yapıldığından davacının 1 yıl eksik inceleme yapmış olmasına göre davacı alacağının 10.100,00- TL olacağı belirtilmiş olup taraflar arasındaki sözleşmenin 4/D maddesinde "sözleşme konusu işlerle ilgili olarak meslek mensubuna sunulan bilgi ve belgelerin doğruluğundan ve meslek mensubunun belirttiği tarihe kadar meslek mensubuna teslim edilmemesinden doğacak risklerden müşteri sorumludur....

Parça borçları, sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde, 3. Bunların dışındaki bütün borçlar, doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde, ifa edilir. Alacaklının yerleşim yerinde ifası gereken bir borcun doğumundan sonra alacaklının yerleşim yerini değiştirmesi sebebiyle ifa önemli ölçüde güçleşmişse borç, alacaklının önceki yerleşim yerinde ifa edilebilir.” C. Değerlendirme 1. 6100 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir. Aynı Kanun'un 10 uncu maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Ayrıca 6098 sayılı Kanun'un 89 uncu maddesi uyarınca para alacağına ilişkin davalarda aksi kararlaştırılmadıkça para borcu alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden alacaklının bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir....

    Menfi zarar borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar (Hâluk Tandoğan, age., s. 427). Bu husus BK’nun 108. Maddesindeki düzenlemeden kaynaklanmıştır. Burada alacaklı sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur. Çünkü sözleşme fesih edilerek hükümsüz olduktan sonra tekrar sözleşmeye dayanarak borcun ifa edilmemesinden doğan zarardan söz edilemez; istenilecek zarar menfi zarardır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu somut olayda olduğu gibi başlangıçta geçerli olarak kurulan ancak, sonradan hükümsüz hale gelen sözleşmede zararı “Bir sözleşmenin başlangıçta geçerli olarak kurulmasına rağmen daha sonra ortaya çıkan nedenler dolayısı ile imkansız hale gelmesi durumunda, davacı gerçek ve güncel müspet zararını talep edebilmelidir.” şeklinde belirlemiştir....

    Fakat, temlik işleminin yapıldığı esnada ona vakıf olamayan arsa sahibi, kendisinden ifa istenmesi halinde Borçlar Kanununun 167.maddesinden yararlanarak temlik işlemi yapılmamış olsaydı temlik edene karşı ne tür def’ileri varsa temellük edene karşı da dermeyan edebilir hale gelir. Somut uyuşmazlıktaki arsa sahiplerinin savunmaları Borçlar Kanununun 167.maddesine dayalıdır. Bir sözleşmenin ifa ile bitmesi demek, sözleşme konusu eserin sözleşmeye fen ve amaca uygun yerine getirilmesi ve ifa olarak sözleşmenin diğer tarafına teslim edilmesi demektir. Bu şekilde yapılmayan her ifa kötü ifadır. Kötü ifanın sonuçlarına ise sözleşmenin yüklenici olan tarafı veya onun temlik ettiği üçüncü kişi (davacı) katlanmalıdır. Bu genel anlatımlardan sonra eldeki davaya gelince; Davalılar arasındaki 11.08.1996 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 10.maddesi hükmü, yapının “genel iskanının alınması” borcunu yükleniciye yüklemiştir....

      Davacı tarafından davasında talep edilen alacak; sözleşmenin ifası kapsamında teslim edilen otobüslerin ekipmanlarının teslim edilmemesinden ötürü doğan zarara ilişkindir. Yani ifa edilen sözleşmeden doğan ek borcun yerine getirilmemesi dava konusu yapılmıştır. Dairemizce; uyuşmazlığın mahkemece ve bilirkişi heyetince fesih edilen sözleşmeden kaynaklı alacak istemine ilişkin olduğu yönündeki değerlendirmesinin davadaki hukuki mahiyetine yukarıdaki açıklamalara göre uygun düşmediği kanaatine varılmıştır....

        Davalı ..., dava konusu taşınmazın elbirliği mülkiyetine tabi olduğunu, sözleşmenin ifa kabiliyeti bulunmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu 4316 ada 1 parsel sayılı taşınmazda muris ...’tan davalılara intikal eden hisselerin davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus, sözleşmenin ifa olanağının bulunmasıdır. Elbirliği ortaklığına (iştirak halinde mülkiyete) konu bir taşınmazda elbirliği ortaklarından birinin, miras payını, ortaklık dışı bir kişiye satmayı vaat etmesi halinde sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerlidir. Ancak elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez....

          Davalı, dava konusu taşınmazın elbirliği mülkiyetine tabi olduğunu, sözleşmenin ifa kabiliyeti bulunmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu 19 ada 11 parsel sayılı taşınmazda davalı adına kayıtlı avlulu kargir iki evdeki 9/16 (50,38 metrekare) hissenin iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan ... iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus, sözleşmenin ifa olanağının bulunmasıdır. Elbirliği ortaklığına (iştirak halinde mülkiyete) konu bir taşınmazda elbirliği ortaklarından birinin, miras payını, ortaklık dışı bir kişiye satmayı vaat etmesi halinde sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerlidir. Ancak elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez....

            Bu bakımdan belirli bir paranın ödenmesine ilişkin borçlar için mücbir sebeplerin vürudunda dahi ifa imkansızlaşmamakta; ancak kanun ile öngörülen şartların varlığı halinde aşırı ifa güçlüğü meydana gelebilmektedir. Aşırı ifa güçlüğü, tarafların sözleşmeyi yaptığı sıradaki koşulların, sözleşmenin ifa zamanı geldiğindeki koşullarla örtüşmemesi, sözleşme yapıldıktan sonra ortaya çıkan ve taraflarca öngörülmesi beklenemeyecek olaylar sebebiyle sözleşmenin ifa edilmesinin borçlu bakımından aşırı güç hale gelmesini ifade etmektedir. Bu bakımdan, ifa imkansızlığından farklı olarak edim imkansızlaşmakla birlikte, sözleşmenin kurulduğu andan sonra meydana gelen beklenmeyen haller sebebiyle, borçlunun edimi sözleşmenin kurulduğu haliyle ifa etmesi aşırı bir fedakarlığa dönüşebilmektedir....

              TBK'nın 125. maddesine göre; "Temerrüde düşen borçlu, verilen süre içinde, borcunu ifa etmemişse veya süre verilmesini gerektirmeyen bir durum söz konusu ise alacaklı, her zaman borcun ifasını ve gecikme sebebiyle tazminat isteme hakkına sahiptir. Alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden dönebilir. Sözleşmeden dönme hâlinde taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Bu durumda borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat edemezse alacaklı, sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir." Uyuşmazlık konusu sözleşme, davalı tarafından işyerindeki yangın gerekçe gösterilerek 29.10.2012 tarihinde feshedilmiş olup, davalı fesihte haksızdır....

                Somut olayda da böyle bir kesin yetki kuralı bulunmadığına göre, sözleşmenin ifa edileceği yerin ve tüketici olduğu belirtilen davacıların yerleşim yerinin ..... ilçesi olduğu anlaşılarak ve dolayısıyla davacının birden çok mahkemenin yetkili olduğu ve kesin yetki kuralının bulunmadığı bu davada, davayı ayıplı inşaat iddiasına konu mülkün bulunduğu sözleşmenin ifa edileceği ve kendi yerleşim yerleri olan ..... ilçesinde açarak yetkili mahkemeyi seçmiş olduğu görülmekle, davanın ..... Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiştir. Somut olayda, davacıların davalı ile yaptıkları emlak alım satım sözleşmesi kapsamında, sözleşmeye göre .....184 ada 240 parseldeki kaba inşaatı tamamlanmış ancak işçilik işlerinin sürdüğü ifade edilen 4 ve 5 nolu dairelerin eksik malzeme ve işçilik iddiası ile ayıplı olarak teslim edilmesi, teslimin de gecikmesi iddialarından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu