O halde, Yerel Mahkemece davacı/birleşen davalar davalısının adli yardım talebinin reddine dair 11.06.2013 tarihli ek karar ile akabinde mahkemece temyiz harç ve masraflarının ödenmesi için çıkarılan muhtıraya rağmen davacı/birleşen dava davalısı tarafından harç yatırılmadığından bahisle temyiz yoluna başvurunun yapılmamış sayılmasına dair 11.07.2013 tarihli ek karar tarihleri itibariyle yürürlükte olan HMK'nın anılan maddesi gereğince temyiz yoluna başvuru sırasında adli yardım talebinde bulunan davacı/birleşen davalar davalısı şirket yetkilisinin bu talebinin Dairemizce değerlendirilmesi gerektiğinden yerel mahkemenin bu konuda verdiği ek kararların kaldırılması gerekmiştir. 2- Dairemizce yapılan inceleme sonucunda adli yardım talebinde bulunabilme koşullarını düzenleyen HMK'nın 434/1. maddesinin somut olayda gerçekleşmediği anlaşıldığından davacı/birleşen davalı ... San. ve Tic.Ltd....
Mahkemece, davalı tarafın adli yardım talebi yönünden işin esasına girilerek yasal şartların bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi ve bu şartların varlığı halinde davalı tarafın bu kurumdan yararlandırılması; adli yardım talebinin şartlarının bulunmadığının tespiti halinde ise, usulünce temyiz harç ve giderlerinin yatırılması için süre verilip sonucuna göre bir karar verilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 15.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, davalı tarafın adli yardım talebi yönünden işin esasına girilerek yasal şartların bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi ve bu şartların varlığı halinde davalı tarafın bu kurumdan yararlandırılması; adli yardım talebinin şartlarının bulunmadığının tespiti halinde ise, usulünce temyiz harç ve giderlerinin yatırılması için süre verilip sonucuna göre bir karar verilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 4.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... .... tarafından, davalı ... aleyhine 24/07/2008 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 09/06/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, öğretmen olan davalının kusurlu eylemi sonucu yaralanan dava dışı öğrencinin yakınlarına mahkeme kararı ile tazminat ödemek zorunda kaldığını belirterek, yaptığı ödemenin davalıdan rücuen ödetilmesini istemiştir....
O halde yerel mahkemece adli yardım talebi yönünden işin esasına girilerek adli yardım talebinin yasal şartlarının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi, şartların varlığı halinde davalının bu kurumdan yararlandırılması, adli yardım talebi şartlarının bulunmadığının tespiti halinde ise, usulünce temyiz harç ve giderlerinin yatırılması (HUMK. m. 434/son fıkra) için süre verilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu adli yardım ve temyiz talebinin reddine karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır. Davalı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
HMK'nın 336/2. maddesine göre “Kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebi bölge adliye mahkemesine veya Yargıtaya yapılır.” denmektedir. O halde, Yerel Mahkemece adli yardım talebinin reddine dair 05.06.2012 tarihli kararın verildiği tarih itibariyle yürürlükte olan HMK'nın anılan maddesi gereğince temyiz yoluna başvuru sırasında adli yardım talebinde bulunan davalının bu talebinin Dairemizce değerlendirilmesi gerekmektedir. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda adli yardım talebinde bulunabilme koşullarını düzenleyen HMK'nın 434/1. maddesinin somut olayda gerçekleşmediği anlaşılmıştır. SONUÇ : 1-Davalı ... vekilinin adli yardım talebinin reddine, 2-Temyiz isteminin reddine ilişkin Yerel Mahkeme'nin 14.11.2012 tarihli ve 2011/420 E.-2012/261 K. sy....
Davacıların adli yardım talebinin Dairemizce değerlendirilerek reddine karar verildiği, ret kararına itirazın reddedildiği anlaşıldığından yeni bir bilgi, belge ibraz edilmeden muhtıranın tebliği üzerine yeniden adli yardım talebinde bulunulmuş ise de, gelinen aşama itibarıyla adli yardım talebinin yeniden değerlendirilmesi yoluna gidilmemiştir. Tüm bu nedenlerle davacıların adli yardım talebinin reddedilmiş olması ve süresi içerisinde harç yatırılmadığından Dairemizce HMK'nun 352. maddesi gereğince HMK'nun 346/1 madde kapsamında istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verme yetkisi bulunduğu görüşünde ise de, emsal Yargıtay kararı doğrultusunda 6100 Sayılı HMK'nın 346/1. maddesi gereğince gerekli kararın verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir (Emsal mahiyette Yargıtay 11.Hukuk Dairesi'nin 26/01/2021 tarih ve 2021/85 Esas 2021/463 Karar sayılı ilamı)....
İş 2020/19 Karar sayılı kararı ile davacının adli yardım talebinin reddine ilişkin itirazının reddine kesin olarak karar verildiği anlaşılmıştır. İskenderun 3. Asliye Hukuk Mahkemesince 2020/19 D. İş 2020/19 Karar sayılı adli yardım talebinin reddine dair itiraz sonucu verilen karar sonrasında mahkemesince davacı vekiline adli yardım başvurusuna ilişkin talebinin reddolunduğu ve bu red kararının kesinleştiği belirtilmek sureti ile yargılamanın devamı için gerekli olan harç ve gideri avansının yatırılması için ihtar gönderilmediği anlaşılmaktadır....
Hukuk Dairesi Davacılar ... ve arkadaşları vekili ile davalı ... arasındaki tazminat davası hakkında bölge adliye mahkemesince kurulan hükmün davacılar vekili tarafından adli yardım talepli olarak temyizi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava ile ilgili temyiz incelemesi yapılabilmesi için; öncelikle adli yardım talebinin değerlendirilmesi gerekmektedir. 6100 sayılı HMK'nın 334. maddesinde “(...)...
Mahkemece, davalı tarafın adli yardım talebi yönünden işin esasına girilerek yasal şartların bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi ve bu şartların varlığı halinde davalı tarafın bu kurumdan yararlandırılması; adli yardım talebinin şartlarının bulunmadığının tespiti halinde ise, usulünce temyiz harç ve giderlerinin yatırılması için süre verilip sonucuna göre bir karar verilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 2.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....