Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin adli yardım talebinin reddine dair verilen karar kesindir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulamaz. Yukarıda açıklanan nedenlerle; adli yardım talebinin reddi kararına karşı istinaf yoluna başvurulamayacağından 6100 sayılı HMK'nın 352. maddesi gereğince istinaf dilekçesinin reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

Davacı temsilcisi adli yardım istemi ile temyiz talebinde bulunmuş, yerel mahkemece temyiz isteminin reddine karar verilmesi üzerine bu karar davacı temsilcisince yeniden adli yardım istemiyle temyiz olunmuştur. Temyiz incelemesi yapılan tarih itibariyle yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nın 336/3 maddesi uyarınca "Kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebi bölge adliye mahkemesine veya Yargıtay'a yapılır" hükmü gözetilerek adli yardım talebinin temyiz incelemesinin yapılacağı dairemizce değerlendirilmesi gerektiğinden mahkemenin temyiz isteminin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına karar verilmiş, 6100 sayılı HMK'nın 334 maddesi gereği tüzel kişilerden sadece kamuya yararlı dernek ve vakıflar adli yardımdan faydalanabileceği için davacı şirketin adli yardım talebinin reddine karar verilmiştir....

    Davacı temsilcisi adli yardım istemi ile temyiz talebinde bulunmuş, yerel mahkemece temyiz isteminin reddine karar verilmesi üzerine bu karar davacı temsilcisince yeniden adli yardım istemiyle temyiz olunmuştur. Temyiz incelemesi yapılan tarih itibari ile yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 336/3 maddesi uyarınca “Kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebi bölge adliye mahkemesine veya Yargıtay’a yapılır” hükmü gözetilerek adli yardım talebinin temyiz incelemesinin yapılacağı dairemizce değerlendirilmesi gerektiğinden mahkemenin temyiz isteminin reddine ilişkin kararın kaldırılmasına karar verildi....

      Yukarıda açıklanan davalılar vekilinin talebi ve kanun hükümlerinin birlikte değerlendirilmesi sonunda, davalı asil yönünden adli yardım talebinin kabulü, davalı şirket yönünden ise adli yardım talebinin reddi ile hakkında HUMK'nun 434/3 maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dosyanın geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davalı gerçek kişinin adli yardım talebinin kabulüyle adli müzaheretten yararlandırılmasına 2- Davalı şirketin adli yardım talebinin reddine, 3- Davalı şirketin temyiz nisbi harcını yatırması gerektiğinden hakkında HUMK'nun 434/3 maddesi uyarınca işlem yapıldıktan sonra yeniden gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine, GERİ ÇEVRİLMESİNE, 29.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Aile Mahkemesi, davacı vekilinin adli yardım talebinin ekinde sunmuş olduğu gelir tespit karar raporunun 2018 yılına ait olduğu, başkaca herhangi bir belgenin sunulmadığı, davacının yargılamanın bu safhasına kadar ki tüm giderleri karşılamış olduğu gerekçesiyle adli yardım talebinin reddine karar vermiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından itiraz edilmiştir. Dosya kendisine gelen ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacı vekilinin adli yardım talebinin reddine ilişkin itirazının değerlendirilmek üzere dosyanın gönderildiği ancak HMK.nun 337/2 maddesinde “... hukuk mahkemesinin tek dairesi bulunması hâlinde ise aynı işlere bakmakla görevli en yakın mahkemeye gönderir” hükmü gereğince, görevli mahkemenin ... Nöbetçi Aile Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı ile birlikte dosyanın resen ... nöbetçi Aile Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. ... 4. Aile Mahkemesince ise, aynı işlere bakmakla görevli en yakın mahkemenin ......

          O halde, Yerel Mahkemece davacı/birleşen davalar davalısının adli yardım talebinin reddine dair 11.06.2013 tarihli ek karar ile akabinde mahkemece temyiz harç ve masraflarının ödenmesi için çıkarılan muhtıraya rağmen davacı/birleşen dava davalısı tarafından harç yatırılmadığından bahisle temyiz yoluna başvurunun yapılmamış sayılmasına dair 11.07.2013 tarihli ek karar tarihleri itibariyle yürürlükte olan HMK'nın anılan maddesi gereğince temyiz yoluna başvuru sırasında adli yardım talebinde bulunan davacı/birleşen davalar davalısı şirket yetkilisinin bu talebinin Dairemizce değerlendirilmesi gerektiğinden yerel mahkemenin bu konuda verdiği ek kararların kaldırılması gerekmiştir. 2- Dairemizce yapılan inceleme sonucunda adli yardım talebinde bulunabilme koşullarını düzenleyen HMK'nın 434/1. maddesinin somut olayda gerçekleşmediği anlaşıldığından davacı/birleşen davalı ... San. ve Tic.Ltd....

            Mahkemece, davalı tarafın adli yardım talebi yönünden işin esasına girilerek yasal şartların bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi ve bu şartların varlığı halinde davalı tarafın bu kurumdan yararlandırılması; adli yardım talebinin şartlarının bulunmadığının tespiti halinde ise, usulünce temyiz harç ve giderlerinin yatırılması için süre verilip sonucuna göre bir karar verilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 4.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Mahkemece, davalı tarafın adli yardım talebi yönünden işin esasına girilerek yasal şartların bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi ve bu şartların varlığı halinde davalı tarafın bu kurumdan yararlandırılması; adli yardım talebinin şartlarının bulunmadığının tespiti halinde ise, usulünce temyiz harç ve giderlerinin yatırılması için süre verilip sonucuna göre bir karar verilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 15.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                O halde yerel mahkemece adli yardım talebi yönünden işin esasına girilerek adli yardım talebinin yasal şartlarının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi, şartların varlığı halinde davalının bu kurumdan yararlandırılması, adli yardım talebi şartlarının bulunmadığının tespiti halinde ise, usulünce temyiz harç ve giderlerinin yatırılması (HUMK. m. 434/son fıkra) için süre verilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu adli yardım ve temyiz talebinin reddine karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır. Davalı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... .... tarafından, davalı ... aleyhine 24/07/2008 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 09/06/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, öğretmen olan davalının kusurlu eylemi sonucu yaralanan dava dışı öğrencinin yakınlarına mahkeme kararı ile tazminat ödemek zorunda kaldığını belirterek, yaptığı ödemenin davalıdan rücuen ödetilmesini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu