Dava, hizmet sözleşmesinin ifası sırasında oluşan zararın, zarar görene ödenmesi üzerine rucuan tahsil için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili forklift çalışması sonucunda meydana gelen hasarı talep etmiş, mahkemece forklifti kullanan kişinin davalı çalışanı olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de; taşıma sırasında kullanılan forkliftin davalıya ait olduğu konusunda bir uyuşmazlık yoktur. Bu durumda forklifti kullanan kişinin davalı şirket ile bağlantılı olduğunun kabulü gerekir. Hal böyle olunca mahkemece olayın yaşandığı gün tutulan tutanak altında imzası olanların dinlenerek, dava konusu olayda kazanın oluşumuna etki eden kusur durumu incelenerek, gerektiğinde bilirkişi raporu alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken oluşa uymayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesince; trafik kazası nedeniyle davalı ... tarafından zarar görene ödenen tazminatın ZMM sigortası bulunmayan araç malikinden rücuen tazminat isteğine ilişkin itirazın iptali davasının Türk Ticaret Kanunu'nun 1483 vd maddelerinde sayılan hususlardan olduğundan Ticaret Mahkemesinin görevinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Konya .... Asliye Ticaret Mahkemesince; davacı ...'nın TTK anlamında tacir olmasına rağmen kazaya karışan motosiklet sahibinin gerçek kişi olduğunu, ... tarafından yapılan bir sigorta sözleşmesi olmadığından uyuşmazlığın genel mahkemelerce çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir. Dava, davacı ...'nın Zorunlu Mali Mesuliyet sigortası bulunmayan ...'ın sahibi olduğu motosikletin neden olduğu kazada, vefat eden motosiklet sürücüsü ...'ın mirasçılarına ödediği tazminatın davalıdan rucuan tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir....
a tazminat olarak ödediği miktarı, bu davalılardan isteyemeyeceğini, davacının davalı ... ile aralarında yapmış olduğu harici satış sözleşmesine dayanarak ...'a ... olduğu 1.500,00 YTL'yi istemek için dava hakkı saklı olduğunu, bu hususta bir talep olmadığı için inceleme konusu yapılmadığını belirterek, davacının kanıtlanamayan davasını reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, emlakçı olup davalılar ile dava dışı ......
Davacı dava dilekçesinde işyeri sigorta sözleşmesi gereğince sigorta şemsiyesi altına aldığı işyerinin davalı yönetimindeki binaya ait su deposundan akan su sebebi ile hasara uğradığını, hasar bedelinin sigortalısına ödediğini ileri sürerek zarar sorumlularından rucuan alacak isteminde bulunmuştur. Davacı ..., bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalıya sigortalı işyerine daireye üst kattaki davacıya ait daireden su sızdığını, bu nedenle sigortalısına 4.400,65 TL olarak ödediği hasar tazminatının işleyecek faizi ile birlikte davalı daire malikinden tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek davalının vaki itirazının iptaline, takibin devamına, asıl alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, rucuan tazminat, istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davacı kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 27.09.2009 günü gerçekleşen iş kazasında yaşamını yitiren sigortalı için hak sahiplerine bağlanan ölüm gelirleri nedeniyle uğranılan Kurum zararının davalılardan teselsül hükümlerine göre rücuan alınmasına ilişkin davanın mahkemece yapılan yargılamasında düzenlenen bilirkişi raporuyla, kazanın oluşunda davalı işveren ..... ile şantiye şefi davalı ...'ın müşterek kusurlu oldukları, belirtilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 12.06.2019 Çarşamba günü davacı vekili Av. ... ve davalı ... vekili Av. ... geldiler. Diğer davalılar tarafıdan gelen olmadı....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya bakmakla yetkili mahkemenin Kocaeli mahkemeleri değil, davalı şirketin merkezinin bulunduğu Ankara mahkemeleri olduğunu, rucuan tazminat talebi için zamanaşımının 2 yıl olduğunu, sigorta firmasının tazminat ödemesini 29/05/2013 tarihinde tamamladığını ancak zararını rucuan talep tarihinin 09/12/2015 tarihi olduğunu, 2 yıllık zamanaşımının dolmasından yaklaşık 7 ay sonra talepte bulunulduğunu, ilk raporda dosyadaki soru işaretleri açıklığa kavuşmadan kusur verilemeyeceği açıkça yazılı olduğu halde ikinci raporun, ilk raporda istenenler yerine getirilmeden hazırlandığını, eksiklerinin hiç birinin giderilmediğini ve hiç bir dayanağı olmadan kusur değerlendirmesi yapıldığını, raporun bu hali ile hükme esas alınamayacağını, keşif sırasında dinlenen tutanak münzisi tanığın ifadesinin davalı beyanlarını destekler nitelikte olduğunu, yerel mahkemece gerekli inceleme ve araştırma yapılmadan eksik inceleme ile karar...
Bu nedenle Dairemizce dosya üzerinden yapılan incelemede: Davanın sigorta poliçesine dayalı olarak açılan rücuen tazminat davası olduğu, Sakarya 4. AHM tarafından davanın TTK'da düzenlenen hususlardan olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verildiği, Sakarya ATM tarafından ise davanın sigorta sözleşmesinden değil, davalının kusuru ile gerçekleşen haksız fiilenden kaynaklandığı, davalıların tacir olmadığı gerekçesi ile karşı görevsizlik kararı verdiği anlaşılmaktadır. Dava, Türk Ticaret Kanunu'nun 1472. maddesinden kaynaklanan halefiyete dayalı olarak ödenen tazminatın davalılardan rücuen tahsiline ilişkin tazminat davası olup, sigorta ettirenin kendisine zarar verene açacağı davanın, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. Sigorta ettirenin dava hakkı, tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ödenen tazminatının rucuan tahsili talebi ile yapılan icra takibine itirazın iptâli talebinden ibarettir. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Davacı yüklenici vekili; borçlu hakkında yapılan takibe konu alacağın icra takibinde açıklandığı üzere ödenen tazminat borcundan kaynaklandığını, Büyükçekmece 2....