WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirkete kasko sigorta poliçesi ile sigortalı aracın seyir halinde bulunduğu sırada, yolda dik duran su tahliye ızgara demirlerinin aracın alt yakıt deposu ve arka tekerlek kısımlarına çarpması sonucu meydana gelen hasar nedeniyle sigortalılarına 23/02/2011 tarihinde 5.311,00-TL ödeme yapıldığını, davalı idarenin %100 kusurlu ve sorumlu olduğunu, işbu miktarın rucuan tazmini için davalı aleyhinde ... 2....

    Temyiz Sebepleri Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının işgöremezliği bakımından değişen ve gelişen bir durumun söz konusu olmadığını, olayla birlikte zararın öğrenildiğini, kesinleşen ceza ve rucuan tazminat davalarında davacının malûliyet oranı ve dolayısıyla zararın belirli olduğunu, olay tarihi itibari ile % 100 malûl kalan davacının malûliyetinin ilerleyen süreçte nasıl bir gelişim kaydedeceğinin anlaşılamadığını, tazminat miktarlarının sebepsiz zenginleşmeye neden olacağını, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, bilirkişi raporunda hatalı hesaplama yapıldığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, iş kazasında sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının tazminat istemine ilişkindir. 2....

      İş Mahkemesinin 2016/236 Esas, 2017/146 Karar sayılı ilamda; Süleyman Uz'un vefat etmesi nedeniyle T3 hakkında SGK tarafından açılan rucuan alacak davasında; hak sahiplerine 61.580,54 TL peşin değerli gelir bağlandığı ve 171,50 TL cenaze yardımı ödendiği, işverenin 10. Madde ile sorumlu olduğunun belirtildiği, Mahkemece, Kurum zararının 52.343,45 TL'sinin davalıdan tahsiline karar verildiği. dosvanın istinaf incelemesinde olduğu , “hak sahiplerine bağlandığı belirtilen 61.580,54 TL ilk peşin değerli gelirin tüm hak sahiplerine bağlanan ölüm geliri toplam tutarı olduğu anlaşılmakla, eldeki davada, aynı sigorta olayına bağlı olarak Ankara 25. İş Mahkemesinin 2016/236 Esas, 2017/146 Karar sayılı rücu davasında hüküm altına alınmış alacak tutarının bir hak sahibine bağlanmış ilk peşin değerler tutarı kadarının yeniden talep edildiği tespit edilmiş, davanın derdestlik nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Davada, üzerinde haciz bulunduğu halde satın alınan taşınmaz üzerindeki haczi kaldırmak için 3. cü kişiye rızaen ödenen bedelin davalı satıcıdan sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca rucuan tahsili için itirazın iptali, % 40 tazminatın tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....

        Mahkemece, hükme esas alınan 28.12.2011 tarihli tazminat bilirkişi raporunda, sürekli iş göremezlik- aktif dönem zararı, olay tarihinden itibaren yani zarar gören küçüğün 9 yaşından itibaren başlayarak hesaplanmıştır. Bu durumda küçüğün çalışıp kazanç elde etmeyeceği süre içinde zarar hesaplanmıştır. Bilirkişi raporu, bu hesaplama yöntemi itibariyle hüküm kurmaya elverişli nitelikte görülmemiştir. Şu durumda; mahkemece, sürekli iş göremezlik zararının yukarıda açıklandığı gibi hesaplanması için yeniden aktüerya uzmanı bilirkişiden rapor alınması ve usuli kazanılmış haklar da dikkate alınarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, tazminat hukuku ilkelerine uygun düşmeyecek biçimde hesaplama yapan bilirkişi raporuna göre karar verilmiş olması da bozmayı gerektirmiştir....

          GEREKÇE: Dava, iş yeri abonman sigortası poliçesi uyarınca sigorta ettirene ödenen tazminatın rucuan tahsili istemine ilişkindir. Somut uyuşmazlıkta çekişme, davacı nezdinde işyeri sigorta poliçesiyle sigortalı işyerinde meydana gelen hasarın davalı tarafından meydana getirilip getirilmediği, davacının sigorta ettirene ödediği tazminatın davalıdan rucuan tahsili koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktalarında toplanmaktadır. Taraflar, yargılama sırasında sulh olmuşlar ve bu doğrultuda karar verilmesini istemişlerdir. Bu durum karşısında, tarafların sulh olduğu, her iki vekilin de sulh konusunda vekaletnamesinde özel yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla, sulh nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, taraf vekillerinin vekalet ücreti ve yargılama giderleri talebi bulunmadığına ilişkin açıklamaları da dikkate alınarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....

            Dava konusu olayın gelişimi, davacıların ölene olan yakınlık dereceleri, olay günü, davalı sürücünün tam kusurlu bulunması, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde davacılar yararına takdir olunan manevi tazminat miktarları azdır. Yerel mahkemece davacılar yararına daha üst düzeyde manevi tazminat takdiri için kararın bozulması gerekmiştir. b)Davacılar, destekten yoksun kalma tazminatı isteminde bulunmuşlardır. Yerel mahkemece, karara esas alınan destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmasına ilişkin 7.12.2007 günlü bilirkişi raporu, dava dışı sigorta şirketi tarafından aynı olay nedeniyle açılan rucuan tazminat davasına ilişkin dosyada alınmıştır....

              Ne varki rucuan tahsili istenen elektirik ve su bedellerinin hangi döneme ilişkin olduğu dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Davalının itirazı doğrultusunda ilgili kurumdan takibe konu faturaların hangi döneme ilişkin olduğu sorularak kira dönemi içinde kalan elektirik ve su bedeline hükmedilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA davacının temyiz itirazının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 09.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen davada verilen 16/02/2011 gün ve 2009/462-2011/46 sayılı kararı bozan Daire’nin 25/06/2013 gün ve 2011/10442-2013/13253 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili ile davalılardan ... dışında kalan davalılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili, taraflar arasında düzenlenen hisse devir protokolü uyarınca müvekkilince ödenen vergi cezasından davalıların sorumlu olduğunu, rucuan tahsili için yapılan icra takibinin itirazla durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve %40 inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili davanın reddini istemiştir....

                  Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, nakliyat emtia sigorta poliçesinden kaynaklanan rucuan tazminat istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlıkta sigortalı emtianın davalının sorumluluğunda gemi ile Nijerya/Mersin arası taşındığı, emtianın hasarlandığı iddia edilmiştir. Taşıma deniz yolu ile gerçekleştirilmiş olup, davanın açıklanan niteliğine göre, uyuşmazlığın çözümünde TTK’nun deniz ticaretine ilişkin hükümlerinin uygulanması zorunludur. Bu durumu değerlendirme görevi de Denizcilik İhtisas Mahkemesine aittir. 6762 sayılı Türk Ticaret Yasası’nın 4. maddesine eklenen fıkrada, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun olumlu görüşü ile Adalet Bakanlığınca, bu Yasa'nın Dördüncü kitabında yer alan deniz ticaretine ilişkin ihtilaflara bakmak ve asliye derecesinde olmak üzere Denizcilik İhtisas Mahkemeleri kurulacağı, bu mahkemelerin yargı çevresinin Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirleneceği düzenlenmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu