Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 06/03/2014 gün ve 2013/4587-2014/3790 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’nun 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, rucuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; davalıların temyiz itirazları, Dairemizin 06/03/2014 gün ve 2013/4587 Esas, 2014/3790 Karar sayılı ilamı ile kabul edilerek: Mahkemece pasif husumet yokluğundan red kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya uygun bulunmadığından kararın bozulmasına hükmedilmiş; Dairemizin ilamına karşı davacı tarafça karar düzeltme yoluna başvurulmuştur. Davacı, Hazine tarafından .......
Asliye (İş) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, iş hukukundan kaynaklanan kurum rucuan alacağını talep etmektedir. H.S.Y.K.nun İş Mahkemelerinin yetkisini düzenleyen 27.12.2004 gün 636 sayılı kararına göre “5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunun yürürlüğe girmesiyle, büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde kalan ilçelerde görülmekte olan 5216 Sayılı Yasanın yürürlüğe girmesine kadar açılmış olan iş davalarının açıldığı mahkemelerde görülmeye devam olunmasına, bu tarihten sonra açılan iş davalarının ise Yüksek Kurul’un 14.11.2002 gün ve 520 sayılı kararı gereğince bağlı bulundukları ağır ceza merkezlerinde oluşturulan müstakil iş mahkemelerinde görülmesine” karar verildiği, 24.03.2005 gün 188 sayılı kararda da farklı bir düzenleme getirilmediği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili; davalıların miras bırakanı ...’ın 12.08.2007 günü, trafik sigorta poliçesi (ZMSS) bulunmayan ... plakalı aracı kullanırken şerit ihlali yaptığını ve karşı istikametten gelmekte olan bir başka araçla çarpıştığını, bu kaza sonucu kendisinin yaşamını yitirdiğini, karşı aracın sürücüsünün ise yaralanarak sakat kaldığını, davacı ... tarafından, davalıların miras bırakanı tarafından kullanılan aracın trafik sigorta poliçesi (ZMSS) bulunmadığından, 5684 Sayılı Kanunun 14. maddesi gereğince kazada yaralanan ve sakat kalan kişiye 40.839,00 TL tazminat ödendiğini, ödenen tazminatın rucuan tahsili amacıyla davalılar hakkında icra takibi başlatıldığını, davalıların...
Dava, konut sigorta poliçesi uyarınca sigorta ettirene ödenen tazminatın zarar sorumlusu olduğu ileri sürülen davalıdan rucuan tahsili istemi ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Dava dışı sigortalı ... ile davacı ... Sigorta arasında "..."düzenlendiği, sigorta teminatı kapsamına alınan sigortalıya ait konutta, su sızması sonucu hasar oluştuğu ve iş bu hasarın davacı sigorta şirketi tarafından karşılandığı hususları uyuşmazlık konusu değildir. Taraflar arasındaki çekişme, davacının, konut sigorta poliçesi uyarınca ödediği tazminatın halefiyete dayalı olarak davalıdan rucuan tahsili koşullarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Halefiyete dayalı rücu davası, esas itibariyle sigortalının kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır....
Davada, davacı idare tarafından davalı gerçek kişi aleyhine ödenen cezanın yasa ve haksız fiil hükümleri uyarınca rucuan tahsili talep edildiğinden, mahkemece davanın esası hakkında hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde idari yargı yerinin görevli bulunduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir. Kabule göre ise; mahkemece görevsizlik veya yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddi ve dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi hallerinde yargılama giderleriyle vekalet ücretinin görevsizlik veya yetkisizlik kararı veren mahkemece hüküm altına alınması gerekirken (25.4.1945 tarih ve 1943/21-1944/7 esas ve 1945/9 karar sayılı İBK), bu hususun görevli mahkemece nazara alınmasına karar verilmesi de usul ve yasaya uygun görülmemiştir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 1.677.42 TL rucuan alacağın ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve ...'den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ...Ş.'ye verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dava, kasko sigorta sözleşmesine ve halefiyete dayanılarak açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki nüfus kayıt örneğinden davalı ...'nin davadan önce 27.12.2007 tarihinde ölmüş olduğu anlaşılmaktadır. Ölü kişiye karşı dava açılamaz. Zira ölü ../... ... kişinin taraf ehliyeti bulunmamaktadır. (HUMK m.38 ve TMK m. 28)Bu nedenle mahkemece ... hakkında, davalının dava tarihinden önce öldüğü ve ölü kişi hakkında davaya devam edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. 2-Dava tarihi itibarı ile yürürlükte olan 7201 sayılı Tebligat Kanunun 35....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki rucuan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı Belediye Başkanlığı ve ... ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından kasko sigortası yapılan ... plakalı aracın davalı ... Telekominikasyon A.Ş'ne ait menhol çukurunun çemberine çarptığını belirterek sigortalılarına ödenen 1.818.84 YTL'si tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte tahsilini istemiş; yargılama sırasında kaza mahallindeki yol çalışması nedeniyle menhol çukuru etrafında gerekli tedbirlerin alınmadığı iddiasıyla ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile işi ihale usulü ile yapan ... ... aleyhine aynı miktar tazminatın tahsiline yönelik birleştirilen davayı açmıştır. Davalı ......
Karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalının, yerinde görülmeyen ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalının diğer temyiz itirazına gelince; rücuen tazminat istemine yönelik bu davada, kusur oranının ve gerçek zarar miktarının belirlenmesi incelemeyi gerektirdiğinden alacak likit değildir....
Somut olayda, dava dilekçesi, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafından davalı aleyhine açılan rücuan tazminat davasının yargılaması sonunda...1- Davacının Davasının KABULÜ ile; 40.530,00 TL'nin (rücuan alacak yönünden) 16.11.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,..." şeklinde karar verilmiştir. Verilen karara karşı davalı asil ve vasisince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davalı asil ve vasisi istinaf dilekçesinde özetle; Eşinin görev başındayken silahla yaraladığı komiser Çelebi Fidan'ın İçişleri Bakanlığından tazminat aldığını, T1 bu parayı ödeyecek gücü olmadığından kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi gereğince istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....
Halefiyete dayalı rücu davası, esas itibariyle sigortalının kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. Kasko sigortasında sigortacı, kusur oranına göre gerçek zarar miktarı kadar zarar sorumlusuna rücu etmek hakkına sahiptir. Dava, esas itibariyle haksız fiil niteliğindeki trafik kazasından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir. Bu nedenle kusur, zarar ve illiyet bağı incelenmelidir....