Pay sahibinin bu talepte bulunabilmesi için kanunun aradığı koşullar TTK. 438/1 'e göre; bilgi alma ve inceleme haklarının kullanılmış olması,özel denetimin pay sahipliği haklarını kullanmak için gerekli bulunması,açıklığa kavuşturulması istenen olayların belirli olmasıdır.Genel kurul bu talebi reddettiği takdirde azınlık (sermayenin en az yüzde onunu temsil eden payların sahipleri) veya payların itibari değeri toplamı en az 1 milyon TL olan pay sahipleri şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden üç ay içerisinde şirkete özel denetçi atanmasını talep edebilirler. ( TTK 439/1 md.) Bilgi alma şartı bakımından; özel denetçinin atanması, pay sahibinin bilgi alma hakkı ile doğrudan ilişkili olduğundan, kanun koyucu, birinci olarak pay sahibinin öncelikle kendisine sunulan ve kapsamı genişletilen bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmış olmasını aramaktadır (TTK m. 438/1). Öte yandan, kanun koyucu verilecek bilgilerin niteliğine ilişkin de ayrı bir belirleme yapmıştır....
uygun olarak yaptırdığını, davacı şirket ve yetkililerinin ticari defterlerin muhafazası konusunda tüm özen ve dikkat sorumluluklarını yerine getirdiğini, davacı şirket tarafından yeni pay defteri çıkarılması talebiyle notere başvuru yapılmışsa da zayi belgesi talep edildiğini ve davacı şirketin başvurusunun reddedildiğini, pay devir ve pay sahipliği işlemlerinin yapılabilmesi adına usulüne uygun olarak tasdik edilmiş pay defterinin var olması gerektiğini, ancak davacı şirketin pay defterinin bulunamamış olması nedeniyle ... tarafından yapılması planlanan pay devrinin usulüne uygun olarak tamamlanamayacağını, pay defterlerinde davacı şirkete ve pay sahiplerine ilişkin bilgilerinde yer aldığını, kötü niyetli kişilerin eline geçmesi ve bu kişilerin davacı şirkete ait bilgiler ile pay sahiplerine ait kişisel verileri kullanması ihtimalinden dolayı davacı şirket ve/veya üçüncü kişilerin mağdur edilmesi tehlikesinin bulunduğunu belirterek davacı şirketin ortaklar pay defterlerinin zayi olduğuna...
nın mirası bu kez de 430.080 pay kabul edilerek ilk hükümde kendisine pay verilmediği için hükmü temyiz eden ... ile birlikte 13.10.2014 harçlandırma ve havale tarihli temyiz dilekçesi ekinde sunulan ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nce düzenlenen 13.10.2014 tarih ve 2014/902-943 Esas-Karar sayılı veraset ilamında yer alan ... eşi ...'ın ...'den olma çocukları ..., ..., ..., ..., ...'e de pay verilmiş ve mahkemece tashih kararı ile paylar ve adına tescil kararı verilen mirasçılar değiştirilmiştir. Mahkemece tashih kararı ile payların ve adına tescil kararı verilen mirasçıların değiştirilmesi mümkün değildir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine ve çekişmeli parselin 20 pay üzerinden ölü davalı ...’ın mirasçıları olan ...’a 5 pay, ...’a 3 pay, ...’a 3 pay, ...’a 3 pay, ...’a 3 pay, ...’a 3 pay olarak adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Çekişmeli parsel üzerindeki zilyetliğin tesbit tarihine kadar çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla 20 yılı aşan bir süre devam ettiği, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. Maddesinde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinme şartlarının gerçekleştiği mahkemece mahallinde yapılan keşif, uygulama, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları, düzenlenen teknik bilirkişi raporu ile belirlenmiştir. Delillerin takdiri mahkemeye ait olup takdirde de bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
nın ...nin sermayesindeki pay oranının %13,7 olduğunun tespitine ve davalı şirket pay defterine tesciline, Fazlaya ilişkin talebin reddine, 2-Davacı ...'in davasının kısmen kabulüne, davacı ...'nin, ... A.Ş. Sermayesindeki pay oranının %20,55 olduğunun tespitine ve davalı şirket pay defterine tesciline, Fazlaya ilişkin talebin reddine, 3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesine göre (...'...
Bu çerçevede; dava konusu edilen özel genel kurul kararlar nitelikleri (içerikleri) itibariyle 6102 sayılı TTK’nın 454. maddesi kapsamındaki kararlardan olmadığı gibi; esasen imtiyazlı pay sahipleri özel kurulu; imtiyazlı pay sahipleri tarafından oluşturulan ve bu pay bu sahiplerinin paylarına tanınmış olan imtiyaz haklarını zedeleyecek nitelik işlemleri engellemek amacıyla kurulan bir organ olup, imtiyazlı pay sahipleri özel kurulu, anonim şirketin bir organı olmadığından; dava dilekçesi ile de şirket genel kurul kararlarının değil, A grubu pay sahipleri özel genel kurul toplantısının iptali istenmiş olduğundan, TTK’nın 454. maddesindeki koşulların varlığına rastlanmadığından, davanın reddine karar verilmiştir....
Ancak; Fazla depo edilen bedelin iadesine karar verilirken davalıların tapu kaydı ve veraset ilamındaki paylarının infazda tereddüt oluşturacak şekilde hatalı belirtilmesi, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3 numaralı bendindeki (... mirasçıları ... için 22/64 pay, ... için 25/64 pay, ...lli 33/64 pay, ... 40/64 pay,) kelimelerinin hüküm fıkrasından çıkartılmasına, yerine (. ... için 81/256 pay, ... için 81/256 pay, ... için 54/256 pay, ... 40/ 256 pay,) kelimelerinin yazılmasına, aynı bentteki (tapu kaydındaki) kelimelerinden sonra gelmek üzere (ve mirasçılık belgelerindeki) kelimelerinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 24/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece mirasçılık belgesinde miras 24 pay kabul edilerek dağıtılmış ise de; dağıtılan miras payları toplamının 20 olduğu, pay ve paydaların birbirini tutmadığı anlaşılmaktadır. Miras dağıtımında paylar toplamı paydadan az olmaz. Muris ...'ın üç çocuğu olduğundan miras 24 pay kabul edildiğinde murisin oğlu ...'ın altsoyuna 8 pay düşmesi, ...'in altsoyu ..., ..., ..., ...'e 8 paydan 2'şer pay verilmesi gerekirken 1 pay verilmesi doğru görülmemiştir. Mahkemece miras pay ve paydaları birbirine eşit olacak şekilde miras paylarının belirlenmesi gerekirken, mirasçılara paydadan az pay düşecek şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 29.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. ...köyünde 38920 m2 miktarında tarla vasfındaki 925 parsel, 09.08.1983 tarihinde hükmen paylı olarak 256128/516096 pay .... oğlu ...., 197088/516096 pay ....oğlu ..., 8640/516096 pay ... kızı ..., 14580/516096 pay ... kızı ..., 15222/516096 pay ... oğlu ..., 15222/516096 pay ...oğlu ..., 2304/516096 pay...oğlu ..., 2304/516096 pay ... kızı ...., 1152/516096 pay ... oğlu ...., 1152/516096 pay ...oğlu ..., 2304/516096 pay... oğlu ...... adına kayıtlı iken 04.05.1989 tarihinde hükmen 2921/688128 pay ...kızı ..... adına tescil edilmiş, daha sonra ... payı dışındaki paylarda taksim, intikal,alım,hisse tevhidi sonunda 1.6.1995 tarihinde taksim hisse tevhidi ile 120058/516096 pay ... kızı ..., 51454/516096 pay... kızı ..., 52606/516096 pay ... oğlu ..., 51454/516096 pay ... oğlu ..., 51454/516096 pay ... oğlu ..., 51454/516096 pay ... oğlu ..., 51454/516096 pay ... oğlu ..., 51454/516096 pay ....
Sorumluluk ve yetki ilişkisi içerisinde, pay defterinin, tutulması müdürler tarafından yerine getirilmesi gereken bir görevdir. Müdürler hatalı kayıtlardan ve eksik kaydedilmeden doğan zararlardan, ortaklara karşı olduğu gibi, üçüncü kişilere karşı da şahsen ve müteselsilen sorumludurlar. Ortaklar Kurulu, devri onayladığında, müdürlerin kaydı kendiliklerinden yapmaları gerekmektedir. Bu kaydın yapılması devir sözleşmesinin taraflarının iradelerine bağlı olmadığı gibi, devreden ve devralanın bu konuda bir taleplerinin bulunması dahi gerekmemektedir. Hisse devrinin, şirket pay defterine kaydedilmemesinden bu işle görevli şirket müdürü ile birlikte şirkete sorumludur. Davacının, şirket aleyhine açtığı davanın, çoğu isteyenin azıda istemiş sayılacağı ilkesinden hareketle davacının devraldığı payların, pay defterine kayıt ve tescili istemini de içerdiğinin kabulü zorunludur. Diğer taraftan pay devrinin, şirket pay defterine kaydedilmesinde davacıya bir kusur izafesi mümkün değildir....