Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; 6762 sayılı TTK döneminde taraflara verilen yönetim temsil hakkının imtiyaz niteliğinde olmadığı, ancak 6102 sayılı TTK'nın 360. maddesine göre yönetimde temsil edilme hakkı tanıyan payların imtiyazlı sayılacağı şeklinde yasal düzenlemeye yer verildiği, fakat pay sahibi gruplara temsil hakkında imtiyazın tanınabilmesi için söz konusu pay sahiplerinin "özellik ve nitelikleri itibariyle belirli" olması gerektiği, genel kurul kararına bakıldığında özellik ve nitelikleri itibariyle belirli bir grup oluşturan pay sahiplerinin seçilmediği, o hâlde mevcut durumda her iki pay sahipleri yönünden de imtiyazın söz konusu olamayacağı, ayrıca yönetimdeki temsile ilişkin değişikliğin imtiyaz ihlâli mahiyetinde de bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
Madde kapsamında belirli bir pay grubuna , (A) grubu pay sahiplerine yönetim grubunda temsil edilme / aday gösterme imtiyazının sağlandığını, (A) grubu pay sahiplerinin özellikle nitelikleriyle belirli bir grup oluşturan pay sahipleri olarak tanımlanmadığı, sonuç olarak mahkeme tarafından imtiyazından belirli bir pay grubuna, (A) grubu pay sahiplerine tanınmış bir yönetimde temsil edilme imtiyazı olduğu benimsenirse herhangi bir kişinin (Davacılar -(B) grubu pay sahipleri de dahil) (A) grubu pay sahipleri arasına katılmasında TTK imtiyaz düzenlemeleri kapsamında bir engel bulunmadığı, imtiyazın kişiye değil paya tanındığına ilişkin temel ilkenin göz ardı edilemeyeceği, pay sahiplerinden grup oluşturabilmek için esas sözleşmede onların özellik ve niteliklerinin belirlenmesi gerektiği, bu mecburiyetin imtiyazların hem kullanılması hem de korunması bakımından önem taşıyan imtiyazın tabi olduğu şartların belirli olması ilkesinin bir sonucu olduğu, somut uyuşmazlık bakımından davalı şirket...
ihtimalinin de bertaraf edilmesinin elzem olduğunu belirtmiş , davalı şirketin payları herhangi bir pay senedine bağlanmadığından (çıplak pay olduğundan) (i) davalı şirketten pay defterinin celbi ile mahkeme kasasında saklanması ve ihtiyati tedbir şerhinin mahkemece davalı şirketin pay defterine işlenmesini, (ii) bu talep kabul görmezse davalı şirketin pay defterine ihtiyati tedbir şerhinin işlenmesi için davalı şirkete müzekkere yazılmasını ve (iii) her halükarda ... tarafından ihtiyati tedbir kararı ilan edilmediğinden, mahkemece verilen ara kararın doğrudan mahkemece Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi'nde ilan ettirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
ın Tokat Sulh Hukuk Mahkemesinin 05/10/2012 tarih, 2012/1160-1360 Esas/Karar sayılı veraset ilamında yer alan miras payları esas alınarak; tamamının 192 pay kabul edilerek; davacı ... Polat Güler (8 pay), ... (8 pay), ... (8 Pay) ve Benli Polat Yılar (8 Pay) hisselerinin adı geçen mirasçı davacılar adına, ancak davacı olmayan diğer mirasçıların ( Fatma Polat Üstün- 80 pay, Emine Polat - 20 Pay, Sadet Polat Aydın-15 pay, Döndü Polat Gül - 15 Pay, Müşkül Polat -15 Pay ve ... -15 Pay) paylarının ise davalı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir....
nun ibra oylamasında olumsuz oy kullanan pay sahipleri, davalı şirket'e keşide ettiklerini, 15.04.2021 tarihli ihtarnamede, davalı şirketin kendileri ile "ortaklaşa yönetildiğini" ikrar ettiklerini, ibra etmeme yönünde oy kullanan pay sahipleri, yıllardan bu yana ortaklık iradesinin oluşumunda doğrudan rol oynadıklarını, tüm kararlar ve uygulamalara mali ve hukuki sonuçlarını bilerek katıldıklarını, geçmiş tüm yönetim kurulu üyeleri de bu nedenle daima oybirliği ile ibra edilmiş olduğunu, ibra etmeyen pay sahipleri, pay sahibi oldukları on iki farklı şirket aleyhine kopyala yapıştır gerekçelerle mesnetsiz seri davalar açtıklarını, dayanaktan yoksun ve seri şekilde açılan bu davalar, pay sahipleri arasında derin bir ihtilaf bulunduğu zannını yaratarak bankalar nezdinde olumsuz bir algı oluşturmak maksadıyla, hiç vakit kaybetmeksizin davalı şirketin de bir parçası olduğu finansal yeniden yapılandırma (fyy) sürecinin yürütüldüğü bankalara noter kanalıyla gönderilen bir ihtarname ile bildirildiğini...
Ancak, payları temsilen pay senedi veya bunların yerine ilmuhaberlerin ihraç edilmemiş olması halinde payların devri BK.nun 163 ncü maddesinde düzenlenen alacağın temliki hükümleri uyarınca yazılı devir anlaşması ile devir tarafları arasında yapılır ve şirkete bildirilerek pay sahipleri defterine kaydının sağlanması ile de şirkete karşı hüküm kazanır. Davalı şirket payları senede bağlanmadığı ve bunlara kaimen ilmuhaberler de çıkarılmadığına, bir başka deyişle çıplak pay durumunda olduğuna göre, devri, alacağın temliki hükümlerine tabidir. 24.05.1985 gün ve 1984/2 - 1985/55 nci Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre mirasçılar arasında terekenin bir kısmının taksimi veya temliki mümkündür. Davalı Holding'in paylarının tamamına yakınının sahibi olan Ahmet .'in öldüğü tarihte yürürlükte olan 743 sayılı MK.nun 611 ve 612 nci maddelerine göre miras taksiminin yazılı şekilde yapılması geçerlilik koşuludur....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; şirket inşaat faaliyetleriyle iştigal ettiğini,şirket yetkilisinin pay defterinin şantiye alanında bulunan kişisel ofisinde muhafaza edildiğini, pay defterinin şirketin ticari faaliyetiyle ilişkili olduğunu, şantiye alanına pek çok kişinin girip çıktığını ileri sürse de; şirket pay defteri şirketin ortaklık pay durumunu,pay sahiplerinin edinim neden ve tarihlerini gösteren bir defter olup, şirketin ticari faaliyeti ile ilgili olmadığından inşaat faaliyetini yürüttüğü şantiye alanında bulunmasının olağan da olmadığı kabul edilmelidir....
kurul toplantıya çağrı ve şirkete kayyım atanması talebi ile .... 9 ATM nin ...esas sayılı üzerinden dava ikame ettiğini, davanın halen derdest olduğunu, diğer hak sahipleri tarafından pay devrinin geçersiz olduğunu ileri sürdüklerini, ayrıca müvekkilinin ikame ettiği davayı konusuz bırakmak amacıyla mahkeme tarafından tayin edilen duruşma gününe sadece birkaç gün öncesinde yapılmak üzere karşı tarafın yönetim kurulu üyelerince olağan genel kurul toplantısı çağrısı yaptığını, müvekkilinin çağrı kararında yönetim kurulu üyesi olarak imzası bulunmadığını, ve pay sahibi olarak kendisine herhangi bir çağrı yapılmadığını, ve yönetim kurulunu toplayarak 14/12/2020 tarihli AŞ hisse devir sözleşmesi uyarınca gerçekleştirilen pay devrinin usulüne uygun olmadığı iddiası ile pay devrinin müvekkile pay devrinin gerçekleştiği 14/12/2020 tarihinden önceki eski pay sahipliği yapısına getirilecek şekilde geriye dönük olarak değiştirilmesine ilişkin karar alındığını ve hukuku aykırı bir şekilde pay defterlerini...
kurul toplantıya çağrı ve şirkete kayyım atanması talebi ile .... 9 ATM nin ...esas sayılı üzerinden dava ikame ettiğini, davanın halen derdest olduğunu, diğer hak sahipleri tarafından pay devrinin geçersiz olduğunu ileri sürdüklerini, ayrıca müvekkilinin ikame ettiği davayı konusuz bırakmak amacıyla mahkeme tarafından tayin edilen duruşma gününe sadece birkaç gün öncesinde yapılmak üzere karşı tarafın yönetim kurulu üyelerince olağan genel kurul toplantısı çağrısı yaptığını, müvekkilinin çağrı kararında yönetim kurulu üyesi olarak imzası bulunmadığını, ve pay sahibi olarak kendisine herhangi bir çağrı yapılmadığını, ve yönetim kurulunu toplayarak 14/12/2020 tarihli AŞ hisse devir sözleşmesi uyarınca gerçekleştirilen pay devrinin usulüne uygun olmadığı iddiası ile pay devrinin müvekkile pay devrinin gerçekleştiği 14/12/2020 tarihinden önceki eski pay sahipliği yapısına getirilecek şekilde geriye dönük olarak değiştirilmesine ilişkin karar alındığını ve hukuku aykırı bir şekilde pay defterlerini...
Mahkemece, saklı pay sahibi olan mirasçı... ile saklı pay sahibi olmayan davalı...'dan eşit miktarda tenkis yapılması suretiyle ...'dan eksik, ...'den fazla miktarda tenkis yapılması usul ve yasaya aykırı olmuştur. a)Davalı.., miras bırakanın yeğeni olup, saklı pay sahibi değildir. ...'dan tenkis edilmesi gereken miktar 9.156.67 YTL. olması gerekirken, kararda yanlış değerlendirme yapılarak 5.630.41 YTL'nin tenkisine karar verilmesi doğru olmamış ise de, davacı bu hükmü temyiz etmemiş bulunduğundan, bu yön bozma sebebi yapılmamış, yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmişti b) Davalı...'den ise saklı payı düşüldükten sonra kalan fazla kazandırma üzerinden orantılı tenkis yapılması gerekirken saklı pay düşülmeden fazla tenkis yapılması yanlış olmuştur. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün 3/b bendinde açıklanan nedenle davalı ...n lehine BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan sair temyiz yönlerinin 2. bentte açıklanan nedenle ONANMASINA, davalı ...'...