için genel kurul kararının Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından onaylanıp, tescil ve ilan edilmesi gerektiğini, yönetim kurulu üyelerinin kendi ibralarında kanuna aykırı olarak oy kullandıklarını, halen kanunen ibra edilmemiş bir yönetim kurulu şirketi yönettiğinden genel kurul sonrası alınan tüm yönetim kurulu kararlarının batıl olduğunu ileri sürerek, 24.4.2015 tarih ve 2015/6 sayılı yönetim kurulu kararının iptalini talep ve dava etmiştir....
Kararı, davalı şirket vekili temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı şirket vekilinin 30.06.2007 tarihli ortaklar kurulu kararlarına dair tüm temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalı şirket vekilinin 05.08.2007 tarihli ortaklar kurulu kararlarına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; mahkemece, bahsi geçen ortaklar kurulu kararının alınan tedbir kararını etkisiz bırakmak için önceki tarihli olarak alındığı, noter onaylarının Eylül tarihli olduğu, tedbir kararından sonra düzenlendiği gerekçesiyle ortaklar kurulu kararlarının yok hükmünde olduğuna hükmedilmiştir. Ancak ortaklar kurulu tutanaklarının daha sonra notere tasdik edilmesi her zaman mümkün olmakla birlikte bu durum ortaklar kurulu kararının yokluğuna karar verilmesini gerektirmez....
KARŞI OY Asıl dava, Limited şirket hisse devir sözleşmesinin ehliyetsizlik nedeni ile hükümsüzlüğünün tesbiti ve 20.03.2013 tarihli ortaklar kurulu kararının da hükümsüz olduğunun tesbiti, Birleşen dava, Limited şirket hisse devir sözleşmesinin muvazaalı olduğunun tesbiti ile miras payı oranında davacı adına tescil istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, asıl davada vekil olarak sözleşmeyi imzalayan davalı, ...'a husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle hakkındaki davanın husumetten reddine, davalı ... yönünden muris ...'...
a ait taşınmazların şirkete ayni sermaye olarak konulmasına ilişkin ortaklar kurulu kararının hükümsüzlüğüne, mutlak butlanla malul ve yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, derdestlik itirazında bulunmuş, esas yönünden ise A...... M....M.....'ın temyiz kudretinden yoksun olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının murisi ve işlem tarihi itibariyle davalı şirketin ortağı olan A..... M...... M.......'ın 06/06/2003 toplantı tarihi itibariyle hukuki ehliyetinin bulunmadığı, bu nedenle katıldığı ortaklar kurulu toplantısının hükümsüz olduğu gerekçesiyle davalı K.... M.... Evleri Turizm. Tic. Ltd. Şti'nin 2013/4 sayılı 06/06/2003 tarihli ortaklar kurulu kararında yer alan ortaklardan A..... M......M......'a ait taşınmazların şirkete ayni sermaye olarak konulmasına ilişkin ortaklar kurulu kararının hükümsüzlüğüne karar verilmiştir....
amacıyla 10/01/2023 tarihli 2023/2 sayılı yönetim kurulu kararının pay defterine kayda ilişkin 1....
Bunun yanı sıra, davaya konu ortaklar kurulu kararının aynı kararla müdür seçilen ortak Fetin Kazancı tarafından tescilinin ve ilanının istenmiş olması ve iflas halinde olan davalı şirketin ticari defterlerinin de şirket yetkilisi sıfatıyla yedi emin olarak Fetin Kazancı'ya bırakılması nedeniyle ortaklar kurulu kararının benimsenerek uygulandığı görülmektedir. Bu halde, dava konusu ortaklar kurulu kararındaki imzaların Fetin Kazancı ve Çetin Kazancı'ya ait olmadığı iddiası, bu kişiler tarafından açılan davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği de nazara alındığında dinlenebilir değildir. Davacı tarafça, ortaklar kurulu kararından haberdar olunmadığı iddiasıyla eldeki dava açılmış ise de, tatbiki örnek imza sunulması ve buradaki davacı beyanı nazara alındığında davacının ortaklar kurulu kararından haberdar olduğu ve müdür olarak seçilmesini kabul ettiği anlaşılmış olup, bu haliyle dava konusu ortaklar kurulu kararında bir usulsüzlük görülmemiştir....
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) DAVA TARİHİ : 08/08/2019 KARAR TARİHİ : 06/07/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/07/2022 Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda; Dosya incelendi....
Maddelerinın açıkça Ticaret Kanununa, TBK' nına ve TMK' nuna aykırılık teşkil ettiğinden batıl olduğunun tespitine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Maddesine göre açıkça kanuna ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğundan batıl olduğunun tespitine karar verilmesi talebinde bulunan Davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve bu ... ailesinin aile şirketi olan ... Holding A.Ş. toplamda Şirketin %90 hissedarı olduklarını, davacılardan ..., ... ve ...'ın ayrıca Şirket'in yönetim kurulu üyesi sıfatını taşıdıklarını, ... Ailesinin Şirket Ana Sözleşmesi'nde düzenlenen yetersayı (nisap) hükümleri vc diğer emredici düzenlemelerle ve kanunun emredici hükümlerine aykırı - yok hükmünde / Batıl - yönetim kurulu kararları alarak, bir üyenin istifası üzerine boşalan yönetim kurulu üyeliğine, Davacılar'dan kardeşleri ...'...
Bunun yanı sıra, davaya konu ortaklar kurulu kararının aynı kararla müdür seçilen ortak ... tarafından tescilinin ve ilanının istenmiş olması ve iflas halinde olan davalı şirketin ticari defterlerinin de şirket yetkilisi sıfatıyla yedi emin olarak ...'ya bırakılması nedeniyle ortaklar kurulu kararının benimsenerek uygulandığı görülmektedir. Bu halde, dava konusu ortaklar kurulu kararındaki imzaların ... ve ...'ya ait olmadığı iddiası, bu kişiler tarafından açılan davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği de nazara alındığında dinlenebilir değildir....