Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacı tarafından T4’ne başvuru yapılmadan açılan davanın, yerel mahkeme tarafından usulden reddi gerekirken, davanın kabulü kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Tapu İlçe Müdürlüğü’ne yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılması, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğunun kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanması, bu saptama yapılırken de; - Düzeltilecek tapu kaydının, dayanakları ile birlikte getirtilmesi, - Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığının sorulması, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydının tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmesi, gerekirse kök kayıtların da istenmesi, -Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığının araştırılması, - İstem konusunda...

Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, nüfusta kaydı olmayan muris ..... yaşadığının veya ölümünün tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

      belirtilmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun, konuyla ilgili, “Ölüm ve Gaiplik” başlığı altında düzenlenen 31. maddesinin 4. bendinde “Ölenin kaydı yok ise yapılacak soruşturma sonunda Türk vatandaşlığı ve ailesi tespit edildiği takdirde doğum tutanağı düzenlenerek aile kütüğüne önce doğum, sonra ölüm olayı işlenir” hükmü öngörülmüştür. Yine, Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 72. maddesinde; “Aile kütüğünde kaydı olmayan kişinin ölümüne ilişkin tutanaklar resmî veya özel sağlık kurumları veya kamu kurum ve kuruluşlarının kayıtlarına dayanılarak düzenlenmişse nüfus müdürlüğünce kabul edilip işleme alınır. Ölüm tutanaklarında yer alan bilgilere göre aile kütüğünde kaydı bulunmayan kişiler, vatandaşlık durumu düzgün olmayan kişiler kütüğüne kayıt edilerek hakkında yaptırılacak soruşturma ile Türk vatandaşı olup olmadıkları araştırılır....

      olduğu, 01.01.1962 günü ... ile evlenen kişinin nüfusta ... olarak görülmesine rağmen gerçekte ... olduğu tüm dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Kayıt düzeltme davaları nitelikleri gereği kamu düzenine ilişkin davalardır. Hakim bu tür davalarda doğru sicil oluşturmak mecburiyetindedir. Davanın bu niteliği dikkate alınarak mahkemece istem doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece; “...Somut olaya gelince, kayıt maliki olduğu iddia edilen kişinin veya mirasçılarının davada yer alması zorunluluğu bulunmamasına rağmen mahkemece gerçek kayıt maliki olduğu iddia edilen kişinin bir kısım mirasçılarının hayatta olduğu, fakat davacı tarafın mirasçıları davaya dahil etmeyeceğini belirttiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi isabetli değildir....

          Danacı” ile tapu kayıt malikinin aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle nüfus kaydı bulunmayan kişinin isminin düzeltilmesi doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hâkimi ...'nün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava, tapu kaydında düzeltim isteğine ilişkindir. Hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün olmadığından, tespit hükmü ile yetinilmesi gerekirken kayıt maliki Hanife Danacı’nın isminin Alime olarak düzeltilmesine karar verilmesi doğru değildir....

            Mahkemece taşınmazların tarafların ortak murisleri olan ancak nüfusta kaydına rastlanmayan ... lakaplı ... isimli şahsa ait olduğu ancak dava konusu taşınmazların davalıların ortak murisi olan fakat davacının murisi olmayan ... ...ın 80-90 yıldır zilyetliklerinde bulunduğu, bu şahısların ... lakaplı ...mirasçısı olduğunun davacı tarafından ispatlanamadığı kabul edilmiş ise de davacıya kök muris... ...'ın veraset ilamını dosyaya sunması için süre ve imkan tanınmaksızın, dolayısıyla davacı ve davalılar ile kök muris arasında miras ilişkisi bulunup bulunmadığı yöntemince belirlenmeksizin nüfusta kaydı olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir. Hal böyle olunca, davacıya kök muris ...'...

              Yargıtay kararları ile uygulamada yerleştiği şekilde, düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmeli; nüfus müdürlüğünden, tapu kaydında adı geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmeli, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulup bulunmadığı araştırılmalı, istem konusunda tanık dinlenmeli, tüm bu araştırmalar sonucu hâlâ kesin bir kanaat oluşmamış ise tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Bu bağlamda tapu sicilinde murisin adı, soyadı veya baba adının düzeltilmesi isteniyor ise murisin mirasçılarını gösterir veraset belgesinin dosyaya ibrazı sağlanıp, diğer kayıt ve belgelerle birlikte incelenerek, nüfus kaydı ile karşılaştırılmalıdır....

              Uyuşmazlık; davada yetkili Mahkemenin, nüfus kaydı düzeltilmesi istenilen kişinin yerleşim yeri Mahkemesi mi yoksa düzeltmeyi isteyen kişinin (davacı) yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki Mahkemesi mi olduğu olduğu noktasında olup; 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun “Nüfus davaları” başlıklı 36. maddesine göre; “(1) Mahkeme kararı ile yapılan kayıt düzeltmelerinde aşağıdaki usûllere uyulur: a) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır. Kayıt düzeltme davaları nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus memuru huzuru ile görülür ve karara bağlanır. b) Ad değişikliği halinde, nüfus müdürlüğü bu kişinin çocuklarının baba veya ana adına ilişkin kaydı, soyadı değişikliğinde ise eş ve ergin olmayan çocukların soyadını da düzeltir....

              UYAP Entegrasyonu