D)İSTİNAF NEDENLERİ T2 vekili istinaf dilekçesinde özetle; kapalı kayıtlar üzerinde herhangi bir düzeltme yapılamayacağını, ölü kişinin de adının değiştirilemeyeceğini bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, Nüfusta Tespit ve Anne Adı düzeltilmesi ve soyadı tashihi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı Nüfus vekili istinaf yoluna başvurmuştur. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 35. maddesine göre, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak, olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar, nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir....
Aynı Kanunun 39 uncu ve Nüfus Hizmetleri Kanununun 35 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiç bir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz, ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....
ın nüfusta kaydı bulunmasına rağmen evliliğin yokluğunun tespiti davasından sonra çevrede tanındığı ismi olan ... adıyla 01.05.1935 doğumlu olarak nüfusa 08.04.2013 tarihinde yeniden kaydı yapılmış, bu şekilde aynı kişi hakkında iki nüfus kaydı oluşturulmuştur. Yargılamaya konu bu davada ... olarak sonradan oluşturulan kimlik bilgilerine göre dava açan kişi gerçekte nüfusa 12.11.1947' de tescil edilmiş olan 04.11.1947 doğumlu ....'dır. Bu husus .... Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi'nin 2010/183 esas sayılı dava dosyası ile de tespit edilmiştir. Mahkemece davacı ...'a, nüfustaki mükerrer kaydın düzeltilmesi hususunda süre verilmesi, sonrasında ise ... ile evlilik yapan kişinin gerçekte davacı olduğunun (evlilik tarihinde 04.11.1947 doğumlu ... olarak bilinen) tespitine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır....
Nüfusta kaydı bulunmayan bir kimse ile ilgili nüfus kayıtlarına düzeltme söz konusu olamayacağından, bu kişilerle ilgili sadece tespit davası açılabileceği Yargıtay uygulamaları ile kabul edilmiştir. Davacı vekili her ne kadar davacıların anneleri "..." ile nüfus kayıtları arasında bağ kurulmasını istemiş ise de, çoğun içinde az da vardır ilkesinden hareketle, düzeltme davası içinde tespit isteminin de bulunduğu dikkate alınarak; mahkemece, davacıların annelerinin "..." olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile talebin reddi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 31.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların değiştirilmesi ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi anlaşılır. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne tescil edilmiş, kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....
Tapu kayıtlarının nüfus kayıtları ile uyumlu hale getirilmesi için kişinin nüfusa kayıtlı olması gerekir. Eğer muris nüfusta kayıtlı bir kişi değilse, tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin de düzeltilmesi mümkün değildir. Bu durumda “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince taşınmaz maliki ile nüfusta kayıtlı olmayan davacılar murisinin aynı kişiler olduğunun tespitine hükmedilmelidir. Talebin niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir. Tapu müdürlüğü ilgili sıfatıyla yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden (ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden) sorumlu tutulmamalıdır....
Sulh Ceza Mahkemesinin sanığın nüfus kaydını talep eden; 01.12.2000 tarihli ve 2000/512 sayılı yazısına, Urla İlçe Nüfus Müdürlüğünün 29.11.2000 tarih ve 3764 sayılı cevabi yazısıyla "müzekkerede adı geçenin kütük kaydı olan Saraylı Köyü ilçemize bağlı bulunmadığından iade edilmiştir" şeklinde, yazısına, Konak İlçe Nüfus Müdürlüğünün 07.06.2007 tarihli ve B0500NÜV435650.1819.109.02.2007-16660 sayılı yazısı ile "müzekkerede adı geçen kişinin kaydı, verilen bilgiler doğrultusunda merkezi bilgisayar sisteminde aranmış fakat bulunamamıştır....
nun vefat etmiş olması nedeniyle nüfus kaydı ölümden dolayı kapalı olup, hem nüfusa kayıtlı olmayan kişi hakkında, hem de kapalı kayıt hakkında nüfusta işlem yapılamayacağından davacının bu yöndeki talebi reddedilmekle birlikte talebin aynı zamanda tespit talebini de içerdiği kanaatine varılmakla, davanın kabulü ile ...'nun nüfus kaydındaki baba adı... olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Dava tespit istemine ilişkindir. Her ne kadar dava dilekçesinin sonuç kısmında nüfus kaydında “...” şeklinde yazılan dede adlarının “...” olarak yazılması talep edilmiş ise de, dava dilekçesinin içeriğine göre davacılar, halaları olduğunu iddia ettikleri .... adlı kişinin mirasından yararlanmak istemektedir. İddiaya göre ....'nın baba adı...'dir. Burdan hareketle davacılar ...'nun .... ile baba bir kardeş olduğunun tespitini istemektedirler....
Kimlik bilgileri ancak nüfus kaydına göre düzeltilebileceğinden o kişinin öncelikle soyadı almış olması gerekir. Nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de bu gibi durumlarda tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmelidir....
Nüfus kütüklerinde kişinin T.C. kimlik numarası, kişinin adı, soyadı, cinsiyeti, baba ve ana adı ile soyadları, doğum yeri ile gün, ay ve yıl olarak doğum tarihi ve kütüğe kayıt tarihi, evlenme, boşanma, soybağının kurulması veya reddi, ölüm, vatandaşlığın kazanılması veya kaybedilmesi, kişinin kayıtlı bulunduğu il, ilçe, köy, mahalle adı, cilt, aile ve birey sıra numarası, kişisel durumda meydana gelen değişikliler veya yetkili makamlarca yapılan düzeltmeler, medeni hali, yerleşim yeri adresi gibi kişisel bilgiler yer alır.(5490 s.NHK. m. 7). 5490 sayılı NHK 35.maddesi hükmüne göre, "Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. "....