Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı dava dilekçesinde, nüfusta Nurşen Mermer ve ... olarak mükerrer kaydı bulunduğunu, bu iki kişinin aynı kişi olduğunun tespiti ile...TC nolu ... kaydının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 25/04/2014 tarihli celsede davacı vekili, ... isimli birinin gerçekte olmadığını, ya...kaydının silinmesini ya da. .. ile ...lı'nın aynı kişi olduğunun tespiti suretiyle.... kaydının silinmesini talep ettiklerini belirtmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre ...'in 06/09/1963 tarihinde hastanede doğduğu, 09/09/1963 tarihinde nüfusa tescil edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda....'in aynı kişi olduğu mahkemece kabul edildiğine göre, mükerrer kayıt olan ...'...

    Aynı kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunun 35/1.maddesi uyarınca " Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddi hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. " Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların değiştirilmesi ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi anlaşılır. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne tescil edilmiş, kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Mahkemece; "....Davacının 04/12/1958 tarihinde nüfusa tescil edildiği tespit edilmekle, bir kişinin doğumundan önce nüfusa bildirilmiş olmasına imkan bulunmadığından, kişinin doğum tarihi, ancak nüfusa tescil tarihi kadar ilerleyebilir. Nüfusa tescil tarihinden sonraki bir tarihte doğmuş olma iddiası dinlenemeyeceğinden Davanın REDDİNE, " şeklinde karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; eksik incelemeyle ve araştırmayla karar verildiğini, delillerin doğru değerlendirilmediğini, davacının okula başlama tarihi ve tanık beyanlarının iddiayı doğruladığını belirterek , mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Nüfus kayıtları, askerlik şb kayıtları, milli Eğitim Bakanlığı kayıtları ve Tüm dosya kapsamı....

    in adlı bir kişinin bulunduğunun bildirildiği zabtı Akçaburç Köyü muhtarınında imzaladığı,5.4.1990 tarihli bildirgenin verildiği dönemde muhtar olan Muzaffer Güzeldal'da mahkemeye tanık olarak verdiği ifadesinde davacının 1955 doğumlu olduğu,köyde başkada ... olmadığının beyan edildiği davacının tarımsal faaliyetiyle ilgili diger Kurumsal kayıtların getirtilmediği görülmüştür. Dava, sonucu itibariyle farklı doğum tarihi ile sigortalı olarak tescil edilen kişinin davacı olup olmadığının tespiti istemini içermektedir. Mahkemece, bildirgede yazılı bilgiler belirtilmek suretiyle Nüfus Müdürlüğünde bu kişinin nüfusta kaydının olup olmadığı sorularak tarımsal faaliyetiyle ilgili ziraat odası, tapu sicil kaydı,Ziraat Bankası ve Tarım Müdürlüğü kaydı getirtilmek 1.7.1965 doğumlu ... ile 10.9.1955 Doğumlu ...'...

      Böyle bir yetki verildiğinde yetkiye dayanarak dava açan kişinin aktif dava ehliyeti vardır. ... Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır....

        ın nüfusta kaydı bulunmasına rağmen evliliğin yokluğunun tespiti davasından sonra çevrede tanındığı ismi olan ... adıyla 01.05.1935 doğumlu olarak nüfusa 08.04.2013 tarihinde yeniden kaydı yapılmış, bu şekilde aynı kişi hakkında iki nüfus kaydı oluşturulmuştur. Yargılamaya konu bu davada ... olarak sonradan oluşturulan kimlik bilgilerine göre dava açan kişi gerçekte nüfusa 12.11.1947' de tescil edilmiş olan 04.11.1947 doğumlu ....'dır. Bu husus .... Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi'nin 2010/183 esas sayılı dava dosyası ile de tespit edilmiştir. Mahkemece davacı ...'a, nüfustaki mükerrer kaydın düzeltilmesi hususunda süre verilmesi, sonrasında ise ... ile evlilik yapan kişinin gerçekte davacı olduğunun (evlilik tarihinde 04.11.1947 doğumlu ... olarak bilinen) tespitine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır....

          Ergin olmayan çocuğa atanacak kayyım, atama kararının kendisine tebliğinden başlayarak bir yıl, (…) içinde soybağının reddi davasını açar. Kocanın açacağı soybağının reddi davasına ilişkin hükümler kıyas yoluyla uygulanır." ( TMK md.291 ) Dosya kapsamında bulunan nüfus kaydı kapsamında, davacının Mehmet ve Nermin kızı olduğu, nüfusta baba bir kız kardeşi görünen T3'ın Mehmet ve Halime kızı olarak kayıtlı olup 09.04.1973 doğum tarihli olduğu, tescil tarihinin gözükmediği görülmüş, getirtilen mernis doğum tutanağı kapsamında 08/09/1975 tarihinde baba Mehmet Kaynak tarafından nüfusa 29.07.1975 doğum tarihli olarak tescil ettirildiği, Kartal 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1980/294- 422 Esas Karar sayılı 10.09.1980 tarihli kararı ile baba Mehmet tarafından açılan yaş tashihi davası neticesinde Bilter Gülber'in doğum tarihinin 1973 olarak düzeltilmesine karar verildiği görülmüştür....

          Nüfusta kaydı bulunmayan bir kimse ile ilgili nüfus kayıtlarına düzeltme söz konusu olamayacağından, bu kişilerle ilgili sadece tespit davası açılabileceği Yargıtay uygulamaları ile kabul edilmiştir. Davacı vekili her ne kadar davacıların anneleri "..." ile nüfus kayıtları arasında bağ kurulmasını istemiş ise de, çoğun içinde az da vardır ilkesinden hareketle, düzeltme davası içinde tespit isteminin de bulunduğu dikkate alınarak; mahkemece, davacıların annelerinin "..." olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile talebin reddi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 31.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            İLK DERECE KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince "Dava, nüfus kaydı olmayan kişinin nüfusa kaydının yapılmasına ilişkindir....

            D)İSTİNAF NEDENLERİ T2 vekili istinaf dilekçesinde özetle; kapalı kayıtlar üzerinde herhangi bir düzeltme yapılamayacağını, ölü kişinin de adının değiştirilemeyeceğini bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, Nüfusta Tespit ve Anne Adı düzeltilmesi ve soyadı tashihi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı Nüfus vekili istinaf yoluna başvurmuştur. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 35. maddesine göre, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak, olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar, nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir....

            UYAP Entegrasyonu