nun beyanından anlaşıldığından dava konusu taşınmazın bulunduğu yerdeki nüfus müdürlüğünden "... oğlu... ..." isimli şahsın nüfusta kayıtlı olup olmadığı araştırılmalı ve nüfus kaydı getirtilmeli ve ... kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulmalıdır. b) 916, 917 parsel sayılı taşınmazların maliklerinin kimlik bilgilerinden yararlanılarak bu taşınmaz maliklerinin kök murisi olan ...'in nüfusta kayıtlı olup olmadığı araştırılmalı ve kayıtlı ise ...'in tüm çocuklarını gösterir nüfus kaydı getirtilerek ... kaydında gözüken ... oğlu... ...'in gerçekte var olup olmadığı tanık ...'ın beyanında belirttiği kişi ile aynı kişi olup olmadığı araştırılmalıdır. c) Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak; tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmelidir....
nın anne hanesinde adı geçen ... adındaki kişinin ... ve ... kızı 01.01.1903 doğum tarihli ve 25.05.1983 ölüm tarihli ... ... adlı kişi olduğunun tespitine karar verilmiştir. Mahkemenin tespite dair verdiği karar, davacı vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 04.06.1958 tarihli ve 15/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı gereğince, maddi olayları açıklamak taraflara; ileri sürülen olayları hukuken nitelemek, uygulanacak Kanun hükümlerini tesbit etmek ve uygulamak görevi hakime aittir. Nitekim 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 33. maddesinde hâkimin, Türk Hukuku'nu resen uygulayacağı belirtilmiştir. Bu ilke gereği açılan davayı nitelemek ve açılmış bir dava hakkında doğru hukuk kurallarını bulup uygulamak hâkime düşen bir görevdir. Dava, nüfusa kayıtlı olmayan, dolayısı ile nüfusta sadece isim olarak kayıtlı kişinin davacının murisi olduğu ile adı geçeninin üstsoy ve altsoyu ile bağ kurularak nüfusa tescili istemine ilişkindir....
Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır.Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir.Somut olayda mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davacının nüfusta babası olarak görünen ... kaydından silinerek, gerçek babası ...nüfusuna tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 1-...’un (...TC Kimlik Nolu) anne, baba ve kardeşleri, gösterir (kayıtlar kapalı ise naklettikleri hanedeki) nüfus kayıtlarının ilgili nüfus müdürlüklerinden,, 2-...’un (... TC Kimlik Nolu) anne, baba ve kardeşlerini gösterir (kayıtlar kapalı ise naklettikleri hanedeki) nüfus kayıtlarının ilgili nüfus müdürlüklerinden, 3-..i'nin altsoyunu gösterir nüfus kaydının ilgili nüfus müdürlüklerinden, 4... ile ...'un kardeş olduklarını gösteren (nüfus kaydı, veraset ilamı vs) belgelerin ilgilisinden, 5-Nüfus kaydında davacının annesi olarak görünen ...'un (......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM Taraflar arasında görülen davada; Davacı, görülmekte olan kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın tescili davasında aldığı yetki uyarınca bu davayı açtığını, dava konusu 609 ada, 1 parsel sayılı taşınmaz paydaşlarından olan ... ile ...in soyadlarının yazılı olmadığını ileri sürerek, tapu kayıt maliklerinden...'in soyadının '' ... '', ...'in soyadının ise ''... '' olarak ilave edilmek suretiyle kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarına uygun olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddinin gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, ispatlandığı gerekçesiyle kayıt maliki ... hakkındaki davanın kabulüne, nüfusta kaydı bulunmadığı gerekçesiyle Mehmet hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı....
Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir....
Köyünde bulunan dava konusu 138 ada 8 parsel, 103 ada 21 parsel, 123 ada 5 parsel, 103 ada 19 parsel, 123 ada 39 parsel, 144 ada 29 parsel, 154 ada 2 parsel, 167 ada 2 parsel sayılı taşınmazların maliki olduğunu, bu taşınmazlara ipotek işlemi için başvurduğunda tapuların 01.06.1958 doğumlu ... oğlu ... adına kayıtlı olduğunu öğrendiğini, Nüfusta bu kişinin kardeşi görünmesine rağmen böyle bir kardeşi olmadığını ve mükerrer yazılan kaydın iptali için 1976 yılında mahkemeye başvurduğunu ve bu kaydı iptal ettirdiğini, ancak 1993 tarihinde verilen tapuların kaydı iptal edilen kişi üzerine yazılmasının bir yanlışlığın sonucu olduğunu belirterek sözü edilen taşınmazların malikinin 01.04.1957 doğumlu... oğlu ... olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, iddianın ispat edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı....
Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddeleri uyarınca, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiç bir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz, ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî halalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....
Kimlik bilgileri ancak nüfus kaydına göre düzeltilebileceğinden o kişinin öncelikle soyadı almış olması gerekir. Nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de bu gibi durumlarda tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmelidir. Davaya konu olayda mevcut duruma göre artık nüfus siciline soyadının eklenmesi mümkün olmayan ve dolayısıyla tapu kaydındaki kimlik bilgileri de düzeltilemeyen murisin maliki olduğu tapu kayıtlarında intikal yaptırılabilmesi için mahkemece “dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında tapu maliki olarak görünen ... ile davacının murisi ... oğlu ...'in aynı kişi olduğunun tespitine” şeklinde bir tespit hükmü kurulması gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....
Tapu kayıtlarının nüfus kayıtları ile uyumlu hale getirilmesi için kişinin nüfusa kayıtlı olması gerekir. Eğer muris nüfusta kayıtlı bir kişi değilse, tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin de düzeltilmesi mümkün değildir. Bu durumda “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince taşınmaz maliki ile nüfusta kayıtlı olmayan davacılar murisinin aynı kişiler olduğunun tespitine hükmedilmelidir....