Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 10/05/2019 tarih 2019/89 Esas 2019/278 Karar nolu kararına karşı, davacı vekili tarafından İstinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; A)DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı, T1 doğum tarihi her ne kadar nüfus kaydında 10.04.1959 olarak görünmekte ise de gerçek doğum tarihinin 10.04.1956 olduğunu, davacı T1 evde doğduğunu, davacının herhangi bir hastane ve doğumevinde doğum kaydı da bulunmadığını, davacının dış görünüşünün de nüfusta yazılı olan yaşa uygun bulunmadığını, davacının nüfus kaydında görünen doğum tarihinin gerçek doğum tarihini yansıtmadığından bu durumun resmi ve özel iş ve işlemlerinde sorunlara neden olduğunu beyan ederek davacının nüfus kaydında hatalı olarak görünen 10.04.1959 doğum tarihinin düzeltilerek gerçek doğum tarihi olan 10.04.1956 tarihi olarak nüfus kaydına geçirilmesine karar verilmesini talep etmiştir...
Nüfus Müdürlüğünden getirtilen aile nüfus kayıt tablosu ve ekindeki doğum tutanağı içeriğinden yaşının düzeltilmesi istenilen ...’in nüfus kütüğüne 15.10.1988 doğum tarihli olarak kaydedildiği, Muş Devlet Hastanesi’nce verilen 07.08.2008 günlü sağlık kurulu raporunda, 19 yaş ile uyumlu olduğu tespit edilmiş, diğer kardeşlerinin doğum tarihleri ile de çelişki yaratmadığı anlaşılmıştır. Saptanan bu durum karşısında mahkemece ...’in nüfus kütüğünde 15.10.1988 olan doğum tarihinin 15.10.1989 olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, sağlık kurulu raporu göz ardı edilip tanıkların soyut anlatımlarına dayanılarak adı geçenin doğum yılının 1991 olarak düzeltilmesine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 10.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı istinaf dilekçesinde özetle; kendisine ait doğum tutanağının mahkemeye gönderildiğini ancak ilgili nüfus müdürlüğünden gönderilen doğum tutanağının hastane tarafından hazırlanan doğum tutanağı olmayıp, nüfusa kaydın yapıldığı sırada Erciş Nüfus Müdürlüğü'nce hazırlanmış olan doğum tutanağı olduğunu, kendisinin Erciş'te bulunan herhangi bir hastanede doğmuş olması halinde, ilgili hastane tarafından tutulan bir doğum kaydının bulunması gerektiğini, doğum tutanağının hastanece kayıt altına alınmış bir evrak olmayıp nüfus müdürlüğünce hazırlandığından davayı aydınlatma yeterliliğine sahip olmadığını, 1976 yılında Çaldıran'da meydana gelen depremden dolayı göç ederek Mersin'e yerleştiklerini, bu tarihten sonra bir daha Erciş'e dönmediklerini, anne ve babasının dinlenilmesi talebinin reddedildiğini, yerel mahkemece yeterince araştırma yapılmadan eksik inceleme ile red kararı verildiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur....
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; doğum tarihinin düzeltilmesi istenilen davacının, nüfusa kayıt edilmediği, kendisinden önce doğup nüfusa 12.09.1981 tarihi ile 09.11.1981'de tescilinden sonra vefat ettiği halde sağ gözüken kardeşinin kaydını kullandığı anlaşılmaktadır. Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olup, nüfusa kayıt edilmeden kendisinden önce doğup ölen kardeşine ait nüfus kaydını kullanan kişinin nüfusa tescili dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılması da idari işlem niteliğindedir....
doğum tarihi 18.09.1952 olarak düzeltilmiş ise de, nüfus kaydına göre 26.08.1946 tarihinde nüfusa tescil edilmiştir....
Bir kadının 3 ay 7 gün farkla 2 çocuğunun olması tıbben mümkün olmadığı halde, 24.09.1997 olan doğum tarihinin 24.09.1993 olarak düzeltilmesi nüfus kayıtlarında çelişki meydana getirmektedir. Hakim nüfus kayıtlarında düzeltme yaparken, kayıtlar arasında çelişki meydana getirmemeye ve hayatın doğal akışına ters düşecek durumlara yol açmamaya özen göstermesi gerekirken, bu hususa dikkat edilmeksizin nüfus kayıtlarında çelişki yaratacak şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. 2-Nüfus Hizmetleri Yasası'nın 36. maddesine göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Mahkemenin oluşumuna ilişkin bu yasa hükmü dikkate alınmadan nüfus idaresi temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak karar verilmesi, doğru görülmemiştir....
nun 22.01.1998 olan doğum tarihinin düzeltilmesi istenilmiştir. Nüfus kaydında düzeltim istemine ilişkin (doğum tarihinin düzeltilmesi) davada ... Asliye Hukuk ve ... Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu tarafından Dairemize gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, nüfus kaydındaki doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. ... Asliye Hukuk Mahkemesi, nüfus kaydının düzeltilmesi davalarının ilgilinin yerleşim yeri adresinde açılacağı, doğum tarihinin düzeltilmesi istenilen ...'nun velayet altında olması nedeni ile ikametgah adresinin anne ve babasının adresi olduğu ve davalı annenin adresinin de ... olması gerekçesiyle yetkisizlik kararı verdiği; ... Asliye Hukuk Mahkemesi ise, doğum tarihi düzeltilecek ...'nun evli olup, evlenmenin kişiyi ergin kıldığı, nüfus kaydında adresinin .../......
in adının, doğum yeri ve doğum tarihinin, ...'in ise doğum yeri ve doğum tarihinin düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Nüfus Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Nüfus kayıtlarının düzeltilmesine karar verilen ... ve ...'ın nüfusa tesciline dair belgelerin (doğum tutanağı vs. belgelerin ve dayanaklarının) nüfus müdürlüğünden getirtilerek dosyaya konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 13.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece;""Cevahir Tosun adına düzenlenen işe giriş bildirgesinde Cevahir Tosun'un baba adının Cevdet, doğum yerinin Bafra, doğum tarihinin 1963, nüfusa kayıtlı olduğu yerin Bafra, il hanesinin 45, ilçe cilt nosunun 0039, sayfanın 67 olduğunun görüldüğü, daha sonra bu nüfus kayıtlarına sahip Cevahir Tosun adlı kişinin olup olmadığının nüfus müdürlüğüne sorulduğu, fakat Cevdet Kızı 1963 Bafra doğumlu Cevahir Tosun'un kaydına rastlanmadığının nüfustan gelen cevabi yazıda mahkememize bildirildiği, davayı açan davacı T1 (Tosun) nüfus kayıt bilgilerinde baba adının Mustafa, anne adının Meşhuriye, doğum yerinin Bafra, doğum tarihinin 01/03/1964, cilt nosunun 18, hane nosunun 1068 olduğu, Mustafa kızı T1 (Tosun) ile Cevdet kızı Cevahir Tosun'un isim bilgilerinden isim ve soy isim bilgilerinden başka nüfus bilgilerinin birbiriyle uyuşmadığı görülmüş ve dosya bilirkişi imza incelemesi için Samsun Kriminal Polis Laboratuavı Müdürü ayrıca grafoloji ve sahtecilik uzmanı olan Nizam Kabar 'a gönderildiği...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2021 NUMARASI : 2021/53 ESAS 2021/190 KARAR DAVA KONUSU : Yaş Düzeltilmesi İstemli KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; nüfus kayıtlarında doğum tarihinin 02.02.1956 olarak kayıtlı görüldüğünü ancak gerçek doğum tarihinin 02.02.1958 olduğunu, doğum tutanağı incelendiğinde nüfus memurlarının hatası sonucu doğum tarihinin nüfus kayıtlarına yanlış işlendiğini, çeşitli hukuki sorunlarla karşılaştıklarını, hukuki sorunları ortadan kaldırmak için yaş düzeltme davası açmak gerektiğini beyan ederek kayden 02.02.1956 olan doğum tarihinin 02.02.1958 olarak tashih...