Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyadaki bilgi ve belgelerden; doğum tarihinin düzeltilmesi istenilen davacının, nüfusa kayıt edilmediği, kendisinden önce doğup nüfusa 10.10.1974 tarihi ile 12.12.1974'de tescilinden sonra vefat ettiği halde sağ gözüken kardeşi Zekiye'nin kaydını kullandığı anlaşılmaktadır. Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı ... Kanununun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olup, nüfusa kayıt edilmeden kendisinden önce doğup ölen kardeşine ait nüfus kaydını kullanan kişinin nüfusa tescili dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılması da idari işlem niteliğindedir. ......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, sigortalılık başlangıç tarihinin 20.8.1982 olduğunun tesbitiyle, Kurum kayıtlarında hatalı yazılan baba adı, doğum yeri ve doğum tarihinin nüfus kaydına uygun şekilde düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Davacı, sigortalılık başlangıç tarihinin 20.08.1982 olduğunun tespiti ile Kurum kayıtlarında hatalı yazılan baba adı, doğum yeri ve doğum tarihinin nüfus kaydına uygun şekilde düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile Afyon ili Emirdağ ilçesi ......

      İlk Derece Mahkemesince;"..., davacının doğum tarihinin 26.11.1961 olduğu halde, 15.08.1958 tarihinde kendisinden önce doğup vefat eden abisinin kimliği üzerinden yaşamını devam ettirdiğini, bu nedenle doğum tarihi olarak da abisinin doğum tarihinin kayıtlı olduğunu iddia ettiği, nüfus kaydındaki doğum tarihinin düzeltilmesini talep ettiği, davacının doğum belgesinde evde doğum olarak bildirildiği ve 15.08.1958 tarihinde nüfusa tescil edildiği, her ne kadar davacı tanıkları davacının kendisinden önce doğup vefat eden abisinin kimliğini kullandığını beyan etmişler ise de davacının iddiasını ve tanık beyanlarını destekler nitelikte hastane doğum kaydı, resmi bir belge ya da doktor raporu bulunmadığı, davacının iddiasının somut delillerle desteklenmediği, yaş düzeltilmesi için dosyadaki delillerin yeterli olmadığı, ayrıca nüfus kayıtlarına göre davacının kendisinden küçük 14.09.1959 doğumlu kardeşi bulunup, davacının doğum tarihinin talebi gibi düzeltilmesi halinde kardeşler arası sıra açısından...

      Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin kendisinden önce 01/05/1966 tarihinde doğup 1967 yılında nüfusa tescil edilen ve küçük yaşta ölen kardeşinin nüfus kaydını kullandığını, gerçekte doğum tarihinin 13/09/1969 olduğunu ileri sürerek doğum tarihinin düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Şu halde davacı vekili esasen davacının nüfusa hiç kaydedilmediğini ileri sürmektedir. Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 35/1. maddesinde, saklı nüfus olduklarını iddia edenlerin aile kütüklerine tescil için müracaat makamının illerde valilikler, ilçelerde kaymakamlıklar olduğu hükme bağlandığından doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne geçirilmesinin nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu gözetilerek davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/11/2021 NUMARASI : 2021/491 ESAS-2021/377 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Yaş Düzeltilmesi İstemli) KARAR : KARAR YAZIM TARİHİ : Yukarıda esas numarası yazılı dosya resen istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla yapılan inceleme neticesinde; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; resmi olarak nüfus kayıtlarına göre 12/04/1971 tarihli doğum yılı olarak görünmekte olduğunu, ancak gerçek doğum tarihinin 12/04/1968 olduğunu, kimliğinde nüfus tarihinin değiştirilerek gerçekte olan tarihin yazılmasını tanık beyanlarıyla bunun ortaya çıkacağını davasının kabulünü talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Niğde 2. Asliye Hukuk Mahkemesince; "Nüfus kaydının düzeltilmesi istenilen T1 alınan nüfus kayıt örneğinde yerleşim yerinin "Esentepe mah. Esentepe/1 so. No:10 iç kapı no:2 Derinkuyu/NEVŞEHİR" olduğu anlaşılmıştır....

      Hukuk Dairesi'nin benzer bir konuda vermiş olduğu kararda bu tür bir uyuşmazlıkta idarenin görevli olduğunun belirtildiği, (Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 35/1. maddesinde, saklı nüfus olduklarını iddia edenlerin aile kütüklerine tescil için müracaat makamının illerde Valilikler, ilçelerde Kaymakamlıklar olduğu hükme bağlandığından; doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne tescilinin nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu gözetilerek, davanın görev yönünden reddine karar verilmesi yerine kabulü doğru görülmemiştir." (Yargıtay 8....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar dava dilekçesinde, kızlarının nüfus kütüğünde 19.01.2000 olan doğum tarihinin ay ve günü baki kalmak kaydıyla 1996 olarak düzeltilmesini istemişlerdir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Doğum tarihinin düzeltilmesine ilişkin davalar diğer kayıt düzeltme davaları gibi kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hakim istemle bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği bulgulara göre ve diğer kayıtlarla çelişki meydana getirmeyecek şekilde karar vermek durumundadır. Nüfus Müdürlüğünden getirtilen aile nüfus kayıt tablosu ve ekindeki doğum tutanağı içeriğinden yaşının düzeltilmesi istenilen ...'...

        Davacılar dava dilekçesinde, oğullarının nüfus kütüğünde 1999 olan doğum yılının 2000 olarak değiştirilmesini istemişler, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Doğum tarihinin düzeltilmesine ilişkin davalar diğer kayıt düzeltme davaları gibi kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hakim istemle bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği bulgulara göre ve diğer kayıtlarla çelişki meydana getirmeyecek şekilde karar vermek durumundadır. Nüfus Müdürlüğünden getirtilen aile nüfus kayıt tablosu ve ekindeki doğum tutanağı içeriğinden yaşının düzeltilmesi istenilen ...'...

          Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görevdir. Doğum tarihinin düzeltilmesi istenilen davacının nüfusa kaydedilmediği, kendisinden önce doğarak nüfusa 18.04.1967 doğum tarihi ile tescil edilen ve öldüğü halde ölü kaydı düşürülmediğinden sağ görünen kardeşinin kaydını kullandığı anlaşılmıştır. Mahkemece, doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesinin nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu gözetilerek Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 7/1. maddesi gereğince görev yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Kabule göre de; Mahkemece, davacının doğum tarihi 18.04.1971 olarak düzeltilmiş ise de, nüfus kaydına göre davacı, 19.04.1967 tarihinde nüfusa tescil edilmiştir. Bir kimsenin doğmadan önce nüfus kütüğüne tescili mümkün değildir....

            Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacının nüfus kaydında "..." olan isminin "..." olarak değiştirilmesi ayrıca doğum tarihinin ve doğum yerinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, nüfus kayıtları düzeltilmesi davalarında nüfus kaydı düzeltilecek olanın yerleşim yeri mahkemesinin kesin yetkili mahkeme olduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiştir. ... Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise Nüfus Kanununun 36. maddesinde belirtilen ilgilinin oturduğu yer mahkemesinin kesin ve kamu düzenine ilişkin bir yetki kuralı olmadığı, tarafların her hangi bir yetki itirazında da bulunmadığı gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur....

              UYAP Entegrasyonu