Aile Mahkemesinin 2013/607 Esas, 2013/871 Karar sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma neticesinde müvekkili lehine aylık 250 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, hükmedilen nafakanın ihtiyaçlarını karşılamadı ğını belirterek, daha önce hükmedilen yoksulluk nafakasının 1.000 TL'ye yükseltilmesine karar verilme sini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; nafakanın her yıl TEFE-TÜFE oranında artırıldığını, dava açılmadan önce icra takibine başlandığını, nafakanın ödendiğini, artırım miktarını kabul etmediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile daha önce takdir edilen yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 450 TL'ye çıkarılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2022 NUMARASI : 2021/811 ESAS 2022/150 KARAR DAVA KONUSU : Nafakanın Artırımı KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi, gereği düşünüldü. İDDİA, SAVUNMA VE KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir 11. Aile Mahkemesinin 2017/339 Esas 2017/986 Karar sayılı ilamı davalı baba tarafından davacı kızına aylık 1.000,00 TL yardım nafakasına hükmedildiğini, davacının halen üniversite eğitiminin devam ettiğini, aylık giderinin 3.500- 4.000,00 TL olduğunu, mevcut nafakanın yetersiz kaldığını ileri sürerek, nafakanın aylık 3000 TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir....
Davalı kadının aldığı yetim aylığı ve vefat eden babasından kalan taşınmazın, nafakanın kaldırılmasına değil, azaltılmasına etki edecek olgulardandır. O halde, mahkemece yapılacak iş; davacının ekonomik ve sosyal durumu ayrıntılı olarak araştırıldıktan sonra tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilip, nafaka takdir edilirken taraflar arasında mevcut olan denge durumu da dikkate alınarak, nafakanın ...'nın 4. maddesinde vurgulan hakkaniyet ilkesi gereğince, nafakanın uygun bir miktarda indirilmesine karar vermek olmalıdır. Yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. Cari nafakanın belirlendiği davada dava tarihi ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında 2 yıla yakın süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır....
Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. Cari nafakanın belirlendiği davada kararın kesinleştiği tarih ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında 1 yıldan fazla bir süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır....
Davalı vekili, karşı dava dilekçesinde; yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, davacının kendisi için talep ettiği nafaka artırım talebinin reddine; müşterek çocuk yararına ise, mevcut nafakanın 60 TL artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davacı kadın için, nafakanın artırılması ve kaldırılmasına yönelik taleplerin reddine; müşterek çocuk H..G.. E..l için Bursa 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/1002 Esas, 2002/555 Karar sayılı ilamı ile aylık 40 TL olarak hükmedilen nafakanın dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 250 TL 'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı (karşı davacı) vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakası ile iştirak nafakasının artırılması, karşı dava ise; yoksulluk nafakasının kaldırılması, müşterek çocuk yararına ise mevcut nafakanın 60 TL artırılması talebine ilişkindir....
Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. Cari nafakanın belirlendiği davada kararın kesinleştiği tarih ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında 1 yıl dahi geçmemiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değişmediği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da artmamıştır....
Nitekim mahkememizce bu yönde bir araştırma yapıldığında, yukarıda da tespit olunduğu üzere, davacı/karşı davalı yararına ilk defa nafakaya hükmedilen dönem ile daha önce nafakanın artırıldığı dönem bakımından aradan geçen zaman içerisinde davacı/karşı davalının mali durumunda nafakanın artırılmasını gerekli kılacak boyutta olumsuz bir değişmenin bulunmadığı (var ise ispat edilememiştir) ve hatta boşandıktan sonra babasından kaynaklı maaş alması nedeniyle olumlu yönde bir değişmenin yaşandığı, mevcut almakta olduğu nafaka bakımından mahkemece gelecek yıllardaki artış oranının da belirlenmiş olması nedeniyle nafakanın güncelliğini koruduğu; davalı/karşı davacının mali durumunda ise nafakanın kaldırılmasını gerektirecek bir olumsuz bir değişmenin bulunmadığı (var ise ispat edilememiştir) tespit olunmakla, her iki dava bakımından da 4721 S....
DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Çorum 1. Aile Mahkemesi'nin 14/02/2008 tarih, 2007/845 esas ve 2008/93 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, kararın 27/03/2008 tarihinde kesinleştiğini, müşterek çocuğun velayetinin davacı müvekkilinde olduğunu, müşterek çocuk için 125.00 TL iştirak nafakası bağlandığını, müvekkilinin ağırlaşan hayat şartları karşısında müşterek çocuğun kişisel masraflarının, okul, forma ve servis ve devam ettiği spor kulübüne ait giderlerinin artması sonucu çok zor zamanlar yaşadığını, müşterek çocuğun 9. sınıfa gitmekte olup üniversiteye hazırlanma anlamında özel kurslara da gitmek zorunda olduğunu belirterek aylık 125.00 TL olan iştirak nafakasının 1.000,00 TL'ye çıkartılmasına, nafakanın her yıl TÜFE veya ÜFE oranında artırım yapılmasına karar verilmesini talep ve devam etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; nafaka artırım davasının üzerinden henüz 1 yıl geçmediğini, emekli olmakla maaşı düşmüş ise de emeklilik tazminatı aldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; nafakaların bağlanma tarihi ile aradan geçen zaman diliminde nafakanın kaldırılmasını yada indirilmesini gerektirecek olağanüstü bir durumun gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde, nafaka artırım davasından sonra müvekkilinin emekli olduğunu, maaşının önemli ölçüde azaldığını, yeni evlilik yapması nedeniyle büyük sorumluluk taşıdığını, en azından nafakanın indirilmesi ihtimalinin dahi yerel mahkemece değerlendirilmediğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir....