Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sınıfa gittiğini, her geçen gün masraflarının arttığını, müşterek çocuğun daha iyi eğitim alması için dershaneye yazdırmak istediğini, okuduğu okula aylık yemek parası verdiğini, çok fazla güçlük çektiğini bu nedenle davanın kabulü ile müşterek çocuk Hanife için daha önceden takdir olunan aylık 200,00 TL iştirak nafakasının fazlaya ilişkin nafaka artırım talepleri ve hakları saklı tutulmak koşulu ile aylık 3.000,00 TL daha artırılması suretiyle aylık iştirak nafakasının toplamda 3.200,00 TL'ye çıkartılmasın, her yıl nafaka artırma davası açmak istemediğini ve takdir olunacak nafakanın yılda bir defaya mahsus olmak üzere ÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Davacı kadının işbu davası ile, 200,00 TL olan yoksulluk nafakasının aylık 800,00 TL artırımı ile aylık 1.000,00 TL'ye yükseltilmesini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesi kararı ile nafakada aylık 350,00 TL artırım yapılarak davacının 450,00 TL'lik talebinin reddedildiği, davacının reddedilen 450,00 TL'lik kısmı istinafa getirdiği, reddedilen 450,00 TL'lik nafakanın bir yıllık miktarının 5.400,00 TL'ye tekabül ettiği, davalının ise nafakada yapılan aylık 350,00 TL'lik artırım miktarını istinafa getirdiği, kabul edilen 350,00 TL'lik artırımın bir yıllık tutarının ise 4.200,00 TL'ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince karar tarihi olan 2021 tarihi itibariyle miktar veya değeri 5.880,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu anlaşılmakla, kesinlik sınırı altında kalan her iki tarafın istinaf talebinin HMK'nın 352 maddesi gereğince reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

Mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği son yıllardaki ekonomik göstergelerdeki değişim nazara alındığında önceki ilamdaki gelecek yıllardaki artış (ÜFE) hükmüne göre otomatik olarak artan nafaka şimdilik uygun olduğundan nafakanın artırılmasını ve önceki ilamdaki artış hükmünün günün koşullarına uyarlanmasını gerektirir olağanüstü değişiklik olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava;iştirak nafakası artırım istemine ilişkindir. TMK.nun 182. maddesine göre; boşanma kararı ile velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. TMK.nun 330.maddesindeki düzenleme, nafaka miktarının çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçlerine göre belirlenir, şeklindedir....

    Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada; davacı ve davalının 14.09.2006 tarihli mahkeme kararıyla boşandıkları, 1994 doğumlu müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye bırakıldığı, davacı anne için aylık 200 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk için aylık 100 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, 13.03.2009 tarihinde açılan nafaka artırım davası ile iştirak nafakasının 180 TL'ye, yoksulluk nafakasının ise 240 TL ye yükseltildiği, nafakanın ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığı iddia edilerek yoksulluk nafakasının 600 TL'ye iştirak nafakasının ise 400 TL'ye yükseltilmesi talep edilmiştir....

      Artırım davasında gözönünde tutulacak husus; geçen süreçte tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin önceki kurulan dengeyi bozup bozmadığıdır....

        Yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin davalarda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde artırım yapılmalıdır. ./.. -2- Yargıtay'ın bu konudaki yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası.oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakası artırım davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların 2008 yılında boşandıklarını, boşanma neticesinde müşterek çocuk ...nın velayetinin davacı anneye verildiğini ve lehine aylık 250 TL'lik nafakaya hükmedildiğini, davacının Almanya'da yaşadığını ve kira ödemesi olup müşterek çocuğun da eğitimine devam ettiğini, davalının ise ekonomik durumunun iyi olup turizm ile ilgilendiğini belirterek, aylık 250 TL'lik nafakanın aylık 1.000 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, cevap dilekçesi sunmamıştır....

            -2- Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. Önceki dava tarihi ile bu davanın açıldığı tarih arasında 1,5 yıldan fazla süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır. Tarafların gerçekleşen sosyo-ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu ve ihtiyaçları gözetildiğinde; iştirak nafakasında artış yapılması gerekirken, davanın reddine karar verilmesi uygun bulunmamıştır. O halde, mahkemece yapılacak iş; müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, davacı anne ile nafaka yükümlüsü babanın ekonomik durumu gözetilerek, TMK'nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak uygun bir artış miktarına hükmetmek olmalıdır....

              Temyize konu uyuşmazlık; artırım miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Kural olarak, nafaka miktarının yeniden belirlenebilmesi için yasada belli bir zamanın geçmesi aranmamıştır. TMK'nın 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına veya azaltılmasına karar verilebilir. Bu yasal hüküm gereğince iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre, nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası....’in yayınladığı ... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....

                Aile Mahkemesi'nin 2008/272 esas 2008/701 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, mahkeme ilamı ile müvekkili lehine 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğine, nafakanın günümüz koşullarında oldukça yetersiz kaldığını, nafakanın bağlandığı tarihten itibaren on üç yıl geçtiğini, müvekkilinin şuan anneannesi ile yaşadığını bir işte çalışmadığını, davacının hiçbir gelirinin olmadığını uzun süredir nafakalarını alamadığını bu nedenle takdir edilen aylık 200 TL nafakanın artırılarak 1.000 olmasını, nafakanın her yıl üfe oranında artırılmasını, yargılama gideri vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı lehine Aksaray 1....

                UYAP Entegrasyonu