Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Reddedilen nafaka artırım miktarı yıllık 8.000,00 TL nin altında olduğundan (12*400=4800) karar davacı açısından HMK'nın 341/4. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir. Ancak nafaka artırım talebi kesinlik sınırında kalmakla birlikte Yerleşik Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin içtihatlarına göre nafakanın takip eden yıllarda ÜFE oranında artırıma bağlanması talebi miktardan bağımsız olarak yasa yolu denetimine açıktır. Davacı kadının iştirak nafakasına takip eden yıllar için artırım talep etmesi haklı bulunduğundan iştirak nafakasının yıllık ÜFE oranı üzerinden artırılmasına karar verilmiştir. Yoksulluk nafakasına yönelik talebin değerlendirilmesinde ise kadının mernis kaydı incelendiğinde 21.06.2022 tarihinde evlendiği anlaşılmaktadır. Evlilik yoksulluk nafakasını ortadan kaldıran yasal bir sebep olduğundan evlilik tarihi itibariyle yoksulluk nafakası kendiliğinden kalkmıştır. Bu itibarla yoksulluk nafakasının gelecek yıllar için artırılması imkanı kalmamıştır....

Reddedilen nafaka artırım miktarı yıllık 8.000,00 TL nin altında olduğundan (12*400=4800) karar davacı açısından HMK'nın 341/4. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir. Ancak nafaka artırım talebi kesinlik sınırında kalmakla birlikte Yerleşik Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin içtihatlarına göre nafakanın takip eden yıllarda ÜFE oranında artırıma bağlanması talebi miktardan bağımsız olarak yasa yolu denetimine açıktır. Davacı kadının iştirak nafakasına takip eden yıllar için artırım talep etmesi haklı bulunduğundan iştirak nafakasının yıllık ÜFE oranı üzerinden artırılmasına karar verilmiştir. Yoksulluk nafakasına yönelik talebin değerlendirilmesinde ise kadının mernis kaydı incelendiğinde 21.06.2022 tarihinde evlendiği anlaşılmaktadır. Evlilik yoksulluk nafakasını ortadan kaldıran yasal bir sebep olduğundan evlilik tarihi itibariyle yoksulluk nafakası kendiliğinden kalkmıştır. Bu itibarla yoksulluk nafakasının gelecek yıllar için artırılması imkanı kalmamıştır....

velayet hakkını kötüye kullandığını belirterek nafakanın artırılması talebine ilişkin açılan asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile velayetin değiştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

karşılamasının imkansız olduğunu, davalı babanın tır şoförlüğü yaptığını, 5.000- 6.000 TL ortalama aylık geliri olduğunu, davalının ödediği nafaka dışında başkaca bir katkı sağlamadığını, bu nedenlerle çocuk için bağlanan 250 TL iştirak nafakasının 1.250 TL'ye çıkartılmasına ve her yıl TEFE TÜFE oranında artırım yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

Aile Mahkemesinin 2015/55 E.- 2015/95 K. sayılı ilamı ile müşterek çocuk için takdir edilen 500 TL iştirak nafakasının 450 TL arttırılarak 950 TL'ye çıkarılmasına, bu nafakanın her yıl TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, hükmedilen nafaka artırım miktarının yerinde olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Sakarya 3....

Yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin davalarda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde artırım yapılmalıdır. Yargıtay'ın bu konudaki yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....

K. sayılı dosyasında açmış oldukları nafaka artırım davası sonucunda müşterek çocuklar lehine olan nafakanın ayrı ayrı aylık 1.700 TL ye artırıldığını, müvekkilinin boşanma davası öncesi ve boşanma davası sırasında maddi durumu iyi iken yaşanan ekonomik krizler ve boşanma davasında yaşadığı maddi kayıpları neticesinde ekonomik durumunun bozulduğunu ve müvekkilinin eski gücünü kaybettiğini, ödediği iştirak nafakasının fahiş olduğunu belirterek davalı ... için hükmedilen aylık 1.700 TL nafakanın kaldırılmasını, olmadığı takdirde aylık 500 TL ye indirilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevaplarında; nafakanın fahiş olmadığını, müvekkilinin ......

    Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için gerekli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde TMK. nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir. Somut olayda; taraflar anlaşmalı olarak boşanmışlar, boşanma kararı 02/04/2010 tarihinde kesinleşmiş, boşanma kararı ile davacı kadın lehine aylık 400 USD yoksulluk nafakasına ve ortak çocuk lehine aylık 200 ... iştirak nafakasına hükmedilmiş, karşı davacı baba 15/09/2011 tarihinde emekli olmuş, eldeki artırım davası 03/06/2014 tarihinde, karşı dava ise 05/09/2014 tarihinde açılmıştır. Dosyadaki bilgilerden ortak çocuğun 30/04/1996 doğumlu olduğu,... bölümünde öğrenim gördüğü, davacı annenin ev hanımı olduğu, yetim aylığı aldığı, kendi evinde kaldığı, karşı davacı babanın emekli olduğu, 2.000.00.- TL emekli maaşı aldığı, kirada kaldığı, yeniden evlendiği anlaşılmaktadır ....

      Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, özellikle ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayımladığı ÜFE (TEFE) artış oranı nazara alındığında mahkemece takdir edilen yoksulluk nafakası artırım miktarı fazladır. Bu nedenle kararın bozulmasına karar verilmiştir.O halde Mahkemece yapılacak iş; Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmetmek olmalıdır.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Somut olayda, nafakanın yıllık artırım miktarının toplamı (150x12=1.800 TL) 5.390 TL sının altında olduğundan hüküm kesin niteliktedir. Bu nedenle davalının istinaf kanun yoluna başvurma talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davalının istinaf kanun yoluna başvurma talebinin HMK' nın 341 maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE, 2- Davalı tarafından istinaf aşamasında yatırılan istinaf karar harcı ile yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 3- Davalı tarafından istinaf aşamasında yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının talep halinde yatırana iadesine, 4- Dairemiz kararının tebliğ ve harç tahsil işlemlerinin, 7035 sayılı Kanunla değişik HMK'nın 359/3.maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince yapılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olarak oy birliği ile karar verildi....

        UYAP Entegrasyonu