Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. Cari nafakanın belirlendiği davada kararın kesinleştiği tarih ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında 2 yıldan fazla süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır....
AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafaka artırım davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların Nazilli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2000/89 Esas 2000/261 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, bu karar ile 1999 doğumlu müşterek çocuk F...'nın velayet hakkının davacı anneye verildiğini, söz konusu karar ile müşterek çocuk F... lehine 25.00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen sürede F....'nın artan ihtiyaçları nedeni ile nafakanın yetersiz kaldığını, bu nedenle iştirak nafakasının aylık 600 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir....
Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. Önceki dava tarihi ile bu davanın açıldığı tarih arasında 3 yıldan fazla süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocukların yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır. Tarafların gerçekleşen sosyo-ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve müşterek çocukların yaşı, eğitim durumu ve ihtiyaçları gözetildiğinde; en azından TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında iştirak nafakasında artış yapılması gerekirken, davanın reddine karar verilmesi uygun bulunmamıştır. O halde, mahkemece yapılacak iş; müşterek çocukların yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, davacı anne ile nafaka yükümlüsü babanın ekonomik durumu gözetilerek, TMK'nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak en azından ÜFE oranında artış miktarına hükmetmek olmalıdır....
Ayrıca, hükmedilen nafakaya davacının talebine istinaden her yıl ÜFE oranında artırım yapılmasında usul ve esas açısından herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından, davalının bu yöne temas eden istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 3-Davacı kadının nafaka taleplerine artırım isteği bulunmamaktadır. Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır. Ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK m. 26). Nafakaların artırımı konusunda talep bulunmadığı halde, istek dışına çıkılarak kadın ve çocuklar yararına hükmedilen nafakalara her yıl ... oranında artırım uygulanmasına karar verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) ve (3.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 23.06.2016 (Prş.)...
Şirketinde berberlik mesleğini icra ettiğini, 1 adet motoru dışında mal varlığının bulunmadığını, aylık ortalama gelirinin asgari ücreti geçmediğini, 2. kez evlilik yapmış olması nedeni ile giderlerinin arttığını, talep edilen nafakanın fahiş olduğunu belirterek öncelikle davanın reddine, aksi halde makul ve ekonomik gücü oranında artırım yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile, müşterek çocuk için hükmedilen edilen aylık 200,00 TL iştirak nafakasının kararın kesinleşme tarihi olan 18.05.2021 tarihinden geçerli olmak üzere aylık 300,00 TL artırılarak 550,00 TL'ye yükseltilmesine, nafakanın her yıl TÜİK tarafından açıklanacak ÜFE oranında artırılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine hükmolunmuştur....
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına ve Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine göre müşterek çocuk yaranına taktir edilen iştirak nafakasındaki artırım miktarı yukarıdaki ilkelere göre bir miktar az bulunarak müşterek çocuk yararına yukarıdaki ilkeler çerçevesinde; 350,00.-TL artırım yapılarak 650,00.-TL iştirak nafakası olarak devamına karar vermek gerekmiştir....
Üfe oranında artırım yapılacağından Deniz Özçelik tarafından velayeten gelecek yıllarda da mevcut nafakanın karşılıklı olarak kararlaştırılmış olması sebebiyle her ne sebeple olursa olsun (döviz yükselmesi, hayat pahalılığı, yaş büyümesi, vs.) nafakanın artırılması davası açılmayacaktır. Deniz Özçelik banka hesap numarasını cep telefonu mesajı ile T1'e bildirecektir" şeklinde düzenlemenin mevcut olduğu anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince serbest muhasebeci mali müşavir hesap uzmanı bilirkişiden rapor aldırılmış, 31.01.2022 havale tarihli bilirkişi raporunda TÜİK Türkiye İstatistik Kurumu'nun yıllara göre açıklanan Yİ-ÜFE değişim oranlarına göre boşanma protokolü uyarınca nafaka artırım bedelleri ve artırılmış nafaka miktarları hesaplanmış, takip tarihi olan 22.10.2021 tarihi itibariyle 45.888,00 TL iştirak nafakası alacağı olduğu tespit edilmiştir....
Aile Mahkemesinin 2018/156 esas2018/523 karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk Mustafa Tolga için belirlenen aylık 700 TL iştirak nafakasının 300 TL artırılarak aylık 1.000 TL'ye yükseltilmesine,hükmedilen nafakanın dava tarihinden itibaren çocuğun reşit olduğu 03/09/2021 tarihine kadar aylık 1000 TL iştirak olarak her ay davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin artırım talebinin Reddine, 3- Davacının iştirak nafakasının TÜFE oranında artırım talebinin reddine 4- Peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 4,90 TL daha harcın davalıdan alınarak, hazineye irat kaydına, 5- Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 54,40 TL peşin harç, 54,40 TL başvuru harcı, 7,80 TL vekalet harcı ile 76 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 192,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6- Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden, avukatlık asgari ücret tarifesine göre belirlenen 4.080,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine...
Hukuk Dairesinin 2016/107524 Esas 2017/6752 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere her davanın açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilmesi gerektiği, buna göre iştirak nafakasının hükmedildiği boşanma dava tarihi ile işbu dava tarihi arasında geçen süre itibarı ile şartların değerlendirileceği, buna göre; tarafların gerçekleşen sosyal-ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, davalı babanın geliri, ekonomik sosyal düzeyi, düzenli geliri olan davacı annenin de ortak çocuğun bakım masraflarına katılma yükümlülüğünün bulunması, hali hazırda ödenen nafakanın belirlendiği tarihle eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen zaman, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında; çocuğun menfaati üstün tutularak, nafakanın artırılmasında bir isabetsizlik bulunmamış ise de davalının ekonomik ve sosyal durumu nazara alındığında hükmedilen nafaka miktarı yüksek bulunmuştur....