Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafakanın (iştirak) azaltılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    DAVA TÜRÜ :Nafaka Artırımı-Nafakanın Kaldırılması ve Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki "nafakanın artırılması" davası ile davalı tarafından açılan "yoksulluk nafakasının kaldırılması ve velayetin değiştirilmesi" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı tarafından; her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı(nın), “nafakanın artırılması” davasında verilen hükme ilişkin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de; bu Kanuna 31.3.2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanunun 30. maddesiyle ilave edilen Geçici 3. maddenin (1) fıkrasında; “Bölge Adliye Mahkemelerinin Resmi Gazete'de ilan edilecek görev başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı” hükme bağlandığından, kararın temyizi...

      Aile Mahkemesi'nin 22/05/2013 tarih 2013/755- 290 esas-karar sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, müşterek çocuğun annede kaldığını, davalının baskısı neticesinde çocuk için aylık 2.000,00 TL iştirak nafakasına ve nafakanın ileriki yıllarda TÜFE oranında arttırılmasına karar verildiğini, TÜFE artışıyla birlikte nafakanın aylık 2.550,00 TL olduğunu, Mayıs ayında da 2.850,00 TL olacağını, müvekkilinin İzzet Baysal Devlet Hastanesinde uzman hekim olarak görev yaptığını, toplam 5.150,70 TL maaş aldığını, aylık 3.663,69 TL kredi ödemesinin olduğunu, müvekkilinin hayatını idame ettirebilmek için her ay 1.000,00 TL borçlandığını, davalının aylık gelirinin 10.000,000 civarında olduğunu, müşterek çocuk için hükmedilen nafakanın fahiş olduğunu belirterek, nafakanın aylık 750,00 TL'ye indirilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

      olduğunu, ödemelerin tarafınca yapıldığını, bu sebeple nafakanın dahi yetersiz olduğunu belirterek asıl davanın reddini karşı davasında ise; çocuğun 15.900,00TL özel okul, 3.500TL yemek, 1.500TL kitap, kırtasiye ve ek kaynak ücretlerinin olduğunu, ayrıca iş saatlerinden dolayı çocuğu şahsi aracıyla okula götürdüğünü, çocuğun ihtiyaçlarının arttığını, hükmedilen nafakanın yetersiz olduğu halde asıl davacının nafakayı eksik ödeyerek tarafını mağdur ettiğini belirterek asıl davanın reddini, karşı davanın kabulü ile çocuk yararına hükmedilen nafakanın aylık 1.500TL'ye yükseltilmesini talep ve karşı dava etmiştir....

      Ltd.Şti.ile davalılar arasında taşınmaz satımına ilişkin 7.2.2005 tarihli protokol imzalandığı, ancak dava dışı ... Ltd.Şirketinin çekilen ihtarnameye rağmen protokol şartlarını yerine getirmediği için davalı tarafın aldığı kaparo bedelini mahkeme kanalı ile davacı tarafa iade ettiği, dava dışı ... Ltd. Şirketinin temsilcisi olan davacının, satıma konu taşınmazın vergi borcu ile irtifak bedelini ve tapu harcını ödediği, ancak bu bedellerden asıl davanın konusunu oluşturan tapu harç bedelinin, davalılar adına değil, dava dışı ... Ltd.Şti.adına ve hesabına ödediği, protokol hükümlerinin dava dışı ......

        Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan velayetin nezi davası sırasında tarafların velayet ve nafaka yönünden anlaşarak 29/04/2002 tarihli protokol imzaladıkları, protokol gereğince müşterek çocukların velayetlerinin annede bırakılarak, ... tarafından ödenecek iştirak ve yoksulluk nafakası hususunda anlaştıkları ayrıca protokolün 7. maddesinde ... tarafından protokol hükümlerine uyulmadığı takdirde 30.000.000.000.-TL tazminat ödemeyi taahhüt ettiği, mahkemece de bu protokol hükümlerinin uygun bulunduğu, iş bu dosyada ise davacı ...'in 29/04/2002 tarihli protokol gereğince nafaka yükümlülüğünü yerine getirmeyen davalıdan protokolün 7. maddesi gereğince tazminat isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, taraflar arasında velayet ve nafakaya ilişkin protokolden kaynaklandığı anlaşılmakla aile mahkemesince çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Mersin 2....

          Mahkemece TMK 166/3.md.gereğince tarafların boşanmalarına,karşılıklı nafaka-maddi ve manevi tazminat-eşya alacağı ve ziynet talepleri bulunmadığından bu konularda karar verilmesine yer olmadığına,sunulan protokol aynen hüküm kısmında belirtilerek bu protokolün onaylanmasına"karar verilmiş,karara karşı davalı kadın istinaf başvurusunda bulunmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı kadın istinaf dilekçesinde özetle"...protokolde kendisi için nafakanın İzmir Mahkemeleri tarafından belirlenmesinin yer aldığını,buna rağmen hem bu protokolün onaylanmasına hem de nafaka istemediğine ilişkin hükümde çelişki bulunduğunu,duruşmadaki beyanının matbu olarak yeraldığını,nafaka hususunun açıklattırılması ve buna göre karar verilmesi gerektiğini,kararın kaldırılmasını"istinaf sebebi yapmıştır. GEREKÇE: Dava anlaşmalı boşanma talebinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

          Somut olayda; taraflar yaptıkları protokol gereği İstanbul Anadolu 15. Aile Mahkemesine ait 02/03/2015 tarih ve 2015/160 Esas, 2015/157 Karar sayılı kararı ile TMK’nın 166/3 madde hükmü gereğince anlaşmalı olarak boşanmışlardır. Bu durumda, yapılan protokol hukuki niteliği itibariyle, Türk Medeni Kanunu hükümlerinden kaynaklanmakta ise de; genel sözleşme hükümlerine tabidir. Böylece, taraflar, kanunun emredici nitelikte olan kamu düzeni ve genel ahlaka aykırı saymadığı hususlarda serbest iradeleriyle sözleşme yapabileceklerdir (BK. md.19). Aynı zamanda, sözleşenler, ifanın her yıl ne miktarda ve ne şekilde bir artışla yapılacağını da kararlaştırabilirler. Nitekim, taraflar arasında yapılan protokol ile ödenecek nafaka miktarı kararlaştırılmış ve bu anlaşma ,boşanma davasında, mahkemece; tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun bulunmuş verilen karar 02/03/2015 tarihinde temyiz edilmeden kesinleşmiştir....

          Aile mahkemesinin 2016/1568 Esas ve 2018/1990 Karar sayılı ilamı ile tarafların müşterek çocuğu Zülal İnci yararına aylık 900 TL iştirak nafakasının bağlandığını, çocuğun özel okula başladığını, masraflarının arttığını, belirlenen nafakanın yeterli gelmediğini, ekonomik koşullar gereği alım gücünde ciddi anlamda düşüşün yaşandığını, davalının maddi durumunun iyi olduğunu belirterek, tarafların müşterek çocuğu yararına belirlenen nafakanın aylık 2.500 TL'ye çıkar tılmasına, nafakanın her yıl ÜFE artış oranında arttırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Her iki davada verilen kararın karşılıklı davaların kabulü ve ferileri yönünden istinaf edilmekle kesinleşmediği, tarafların istinaf aşamasında boşanma ve ferilerine ilişkin protokol sundukları görülmekle protokol hükümleri çerçevesinde taraf beyanları alındıktan sonra sonucuna göre karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının HMK 353/1- a-6 maddesi uyarınca kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu