WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Dava, nafakanın kaldırılması talebine ilişkindir....

Aile Mahkemesinin 11/03/2009 tarih 2009/83E-2209/155K sayılı ilamı ile boşandıklarını, protokol uyarınca Mahkemece aylık 500 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, ancak boşanma davasından sonra kendisinin ekonomik kriz sonucu işten çıkarıldığını ve nafakayı ödeyemeyecek duruma geldiğini, şu anda evli olduğunu ve bakmakla yükümlü bir çocuğunun bulunduğunu ileri sürerek daha evvel hükmedilen aylık 500 TL iştirak nafakanın kaldırılması, mümkün olmadığı takdirde 100 TL ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı; davacının daha evvel protokol ile müşterek çocuk lehine ödemeyi kabul ettiği nafakayı hiç ödemediğini, halen işsiz olmadığı ve kayıt dışı tekstil işi ile uğraştığını savunarak davanın reddini talep etmiştir....

    giderlerinin olduğunu, müvekkilinin kişisel ilişki günlerinde müşterek çocukları sosyal etkinliklere götürdüğünü, nafakanın belirlendiği tarihte davalının doğum izninde olduğunu, 2 yıl süreyle ücretsiz izinden yararlan dığını, davalının çalışmaya başladığını, davalının da müvekkili kadar kazanç elde ettiğini, müvekkilinin maaşının alım gücünün giderek azaldığını, döner sermaye ek ödemelerinin azalması ve Ocak 2022 de tamamen sıfırlanacağını belirterek nafakanın azaltılmasını talep ve dava etmiştir....

    giderlerinin olduğunu, müvekkilinin kişisel ilişki günlerinde müşterek çocukları sosyal etkinliklere götürdüğünü, nafakanın belirlendiği tarihte davalının doğum izninde olduğunu, 2 yıl süreyle ücretsiz izinden yararlan dığını, davalının çalışmaya başladığını, davalının da müvekkili kadar kazanç elde ettiğini, müvekkilinin maaşının alım gücünün giderek azaldığını, döner sermaye ek ödemelerinin azalması ve Ocak 2022 de tamamen sıfırlanacağını belirterek nafakanın azaltılmasını talep ve dava etmiştir....

    İcra Müdürlüğü'nün 2014/14090 E. nolu dosyasından icra takibi başlatıldığını ve davalının birikmiş nafaka borcunu ödemesi için protokol imzalandığını,bu protokol gereğince aylık nafaka miktarının 3.000,00- TL üzerinden gecikmiş nafakalar için hesaplama yapıldığını ancak davalının nafaka miktarını düşürmeye çalıştığını ancak buradaki aylık nafakanın 3.000,00- TL olduğu hususundaki anlaşmanın geçersiz olduğunu, 2014 yılından beri de nafakaların eksik ödendiğini, bağlandığı tarihten itibaren nafakada artış olmadığını, bu nedenlerle yoksulluk nafakasının 2.000,00- TL'den 5.000,00- TL'ye iştirak nafakalarının ise her biri için aylık 1.500,00'er TL'den aylık 3.500'er TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    nin tasfiyesine ilişkin 06.12.2014 tarihli protokol hükümlerinin yerine getirilmediği iddiasına dayanmaktadır. Dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelerden davacının ve davalı T1'in, tarafların yukarıda anılan protokol ile tasfiyesine karar verilen limited şirketin resmi ortağı oldukları, protokol çerçevesinde şirket ortağı davacı T6 Özemek Halı ve Mobilya San. ve Tic. Ltd. Şti.'nde bulunan hisselerini noterlikçe düzenlenen Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi ile dava dışı T3 devrettiği hususları sabittir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK'nun 4/1- a maddesi uyarınca limited şirketin tasfiyesi nedeniyle ortağın alacağından kaynaklanan davalar mutlak ticari davalardır. Anılan Kanunun 5/2 maddesi uyarınca da tüm ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesidir....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde; nafakanın boşanma sırasında taraflarca belirlendiğini, müşterek çocuk ile yaşayan davalının aylık giderinin 2.000,00 TL'yi geçtiğini, davacının ekonomik durumuyla ilgili verdiği bilgilerin doğru olmadığını, davacıya miras kalan mülkler bulunduğunu, yıllardır işlettiği İstoç'da temizlik malzemeleri üzerine faaliyet yürüten iş yeri ve adına kayıtlı araçları olduğunu, kira geliri bulunduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davalının yoksul kabul edilmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile yoksulluk nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir. Taraflar TMK. nun 166/3 maddesi çerçevesinde “anlaşmalı olarak” boşanmışlardır. Aralarında yaptıkları protokol, hukuki niteliği itibariyle Medeni Kanun hükümlerinden kaynaklanmakta ise de; genel sözleşme hükümlerine tabidir....

      Somut dosyada; tarafların 15/12/2015 tarihinde kesinleşen ilam ile anlaşmalı olarak boşandıkları, aralarında düzenleyip imzaladıkları 24/11/2015 tarihli protokol hükümlerinin onaylanmak suretiyle hükme geçirildiği, bu hükme göre; davacının davalı kadına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası ödemesine hükmedildiği anlaşılmıştır. Tarafların tespit edilen ekonomik sosyal durumlarına göre; davalıya 01/02/2016 tarihinde emekli maaşı bağlandığı, dava tarihinde 690,00 TL civarında maaşı bulunduğu, adına kayıtlı 2010 model Wolksvagen Polo marka araç olduğu, davacının ise 01/09/2009 tarihinden itibaren emekli olduğu, dava tarihinde aylık 2.600,00 TL civarında maaşı bulunduğu, taraflar adına aktif taşınmaz kaydı olmadığı anlaşılmaktadır....

      Hal böyle olunca mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal-ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, davalı babanın geliri, ekonomik sosyal düzeyi, davalı babanın da ortak çocuğun bakım masraflarına katılma yükümlülüğünün bulunması, hali hazırda ödenen nafakanın belirlendiği tarihle eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen zaman, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında; çocuğun menfaati üstün tutularak, nafakanın artırılmasında bir isabetsizlik bulunmamış, davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      Aile Mahkemesi'nin 2019/87 esas, 2019/109 karar sayılı kararı ile boşandıklarını, karar gereğince müşterek çocukları Mustafa Utku için aylık 400,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, ancak geçen süreçte nafakanın hiç artırılmadığını, hayat şartlarının ağırlaştığını, çocuğun eğitim, sağlık ve diğer giderlerinin ve masraflarının arttığını, davalının maddi durumunun iyi olduğunu, müşterek çocuk için belirlenen nafakanın aylık 1.000,00 TL'ye yükseltilmesini ve nafakanın her yıl TÜFE oranında artırılmasını, yargılama giderlerinin davalıya tahmilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, eldeki davanın kötü niyetli olarak açıldığını, tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını ve müvekkilinin protokol gereklerini yerine getirdiğini, nafakanın zaten ÜFE oranında her yıl artırıldığını, davacının sosyo ekonomik durumunun çok iyi olduğunu, müvekkilinin nafaka dışında çocuğun ihtiyaçları ile yeterince ilgilendiğini, haksız davanın reddini talep etmiştir....

      UYAP Entegrasyonu