Davacı kadın vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı hükmedilen tedbir nafakası miktarının yetersiz olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, dosya üzerinde yapılan incelemede; yerel mahkemece davalının Kocaeli'deki evi boşaltıp Zonguldak'a gittiği, başka kadınlarla mesajlaştığı, davacı kadına karşı ekonomik şiddet uyguladığı ve maddi destekte bulunmadığı gerekçesiyle tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, hükmedilen aylık 800 TL tedbir nafakası miktarının yerinde olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin nafaka miktarına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği anlaşılmıştır....
Dava konusu olay, sanığın, olay tarihinde çocuğu olan mağduru yanına alarak Ayvansaray Metrobüs üst geçidinde üstünde "açız bir yardım edin" yazılı karton eşliğinde dilencilik yaptığı, bu şekilde şüphelinin çocuğu mağduru dilencilikte araç olarak kullandığı iddiasına ilişkindir. 2. 21.11.2015 tarihli tutanakta; sanığın Ayvansaray metrobüs üst geçidinde oğlu olan mağdur ile birlikte elinde bulunan karton üzerindeki ACIZ BİR YARDIM EDİN yazısını vatandaşlara gösterdiği belirtilmiştir. 3. Nüfus kayıt örneğine göre mağdurun sanığın oğlu olduğu belirlenmiştir. 4. Sanık savunmasında; suçlamayı inkar etmiştir. IV. GEREKÇE A....
Çünkü, bu nafaka velayet hakkı verilen davacı anne tarafından çocuk adına istenmekte ve nafaka borcu bu nedenle her an yenilenen borçlardan olduğundan yeniden doğmaktadır. Davacı annenin 112 acil serviste paramedik olarak görev yaptığı, aylık 2.100- TLkira ödediği, adına kayıtlı bir araç bulunduğu, davacı kadının işi dolayısıyla gece mesaisine kaldığı, gece mesaisine kaldığı zamanlarda çocuğun yaşı küçük olduğundan çocuğ bakıcı tutmak zorunda kaldığı anlaşılmaktdır. Davalı babanın ise Ağrı Belediyesinde çalıştığı, adına kayıtlı bir araç bulunduğu anlaşılmaktadır. İştirak nafakasında nafaka doğmadan bu nafakadan feragat mümkün değildir....
Davacı kadın ön inceleme duruşmasında tazminat ve nafaka talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden tazminat ve nafaka taleplerinin feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurularak davacının davasının TMK'nın 166/1. maddesi uyarınca kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin babaya tevdiine ve anne ile kişisel ilişki tesisine, davacının nafaka ve tazminat talebinin feragat sebebiyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan sebeplerle 1- Davacı kadının HMK'nın 337.maddesi uyarınca ADLİ YARDIM TALEBİNİN KABULÜNE 2- Davacı kadının istinaf başvurusunun KABULÜNE, Kızıltepe Aile Mahkemesinin 22/03/2021 tarih, 2020/59 Esas ve 2021/116 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b.2. maddesi uyarınca esas hakkında yeniden HÜKÜM KURULMASINA....
annesinin nafaka istememiş ise de bu hususun müvekkilini bağlamadığını ve medeni kanun hükümlerine göre yoksulluk halinde bulunan çocuğun babasından nafaka isteme hakkı bulunduğundan müvekkilinin dava açma hakkının mecut olduğunu, bu nedenle ilerde artış haklarının saklı kalmak üere müvekkili için 1.000 TL katılım nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmiş davalı yasal süre içerisinde davaya cevap vermemiştir. 06.12.2018 tarihli ön inceleme duruşmasına davalı vekili ile davacı katılmış, davacı beyanında ; " Dava dilekçemi tekrar ederim, mali müşavirim, aylık gelirim 700 TL 'ye düştü, müşterilerim azaldı kirada oturuyorum kiram aylık 1.500 TL dir, ayrıca emekli maaşım var 1900 TL emekli maaşı alıyorum, kızımla beraber yaşıyorum, çocuğumun masrafları arttı çok da başarılı bir öğrencidir 12 yıldır nafaka arttırılmadı, sürekli karşı dava açtı, nafakayı bir süre ödemedi, üzerime kayıtlı hiçbir mal varlığı yoktur, ben nafakanın aylık 3000 TL' ye çıkartılmasını istiyorum, kızım Çamlıca Anadolu Lisesi'nde okuyor, sulh olma durumu yoktur, Kadıköy Vergi Dairesi'ne bağlı çalışıyorum" demiştir....
Bu haliyle davacı kadının nafaka miktarına yönelik istinaf talebinin reddine, yıllık artış oranına yönelik istinaf talebinin kabulüne, davalı erkeğin iştirak nafakası verilmesi ve miktarına yönelik istinaf talebinin reddine, takdir edilen nafakanın kararın kesinleştiği tarihi takip eden yıldan itibaren her yıl yıllık ÜFE oranında artırılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tüm dosya kapsamına göre, davacının başka erkeklerle ilişki yaşadığı sabit olduğu halde, yerel mahkemenin sadece davacı tanık beyanlarını dikkate alınarak hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, davacının gerekçesiz olarak evi terk ettiğini, oturdukları evin kirasını ödeme yükümlülüğü, elektrik, su, arabanın borcunu ödeme yükümlülüğü göz önüne alındığında yerel mahkemece hükmedilen nafaka miktarının yüksek olduğunu, davacının genç olup çalışma imkanı olduğunu davacı eş yararına hükmedilen fahiş tedbir nafakasının kaldırılmasına, müşterek çocuk lehine hükmedilen nafakanın düşürülmesine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu tedbir nafakası davasıdır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/03/2021 NUMARASI : 2020/170 ESAS, 2021/236 KARAR DAVA KONUSU : TEDBİR NAFAKASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı dava dilekçesinde özetle;davalı ile 15/09/2015 tarihinde evlendiklerini, müşterek çocuklarının bulunmadığını, evlendikleri günden itibaren davalıya karşı sorumluluklarını yerine getirdiğini, 05/01/2020 tarihinde bazı rahatsızlarından dolayı tedavi için Düzce Devlet Hastanesine başvurarak tetkik neticelerini beklemekte iken "ben senin gibi hasta kadınla uğraşamam, seni artık istemiyorum, bir daha sakın benim eve gelme, başının çaresine bak" dediğini, bir araya gelme konusundaki rica ve ısrarlarını hiçbir neden göstermeksizin...
BOŞANMAMANEVİ TAZMİNATYOKSULLUK NAFAKASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 174 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 175 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 253 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, manevi tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Kadının açtığı boşanma davasında, davalı kocanın kesin mehil sonucu tanıklarının dinlenmemesine karar verilmiş olması kocanın daha sonra açtığı ve bu dava ile birleşen boşanma davasında delil göstermesine ve tanıklarının dinlenmesine engel değildir....