AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29/01/2020 NUMARASI : 2019/1220 ESAS, 2020/122 KARAR DAVA KONUSU : İŞTİRAK NAFAKASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı kurum vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı Aile T1 vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli Çocuk Mahkemesinin 15/01/2008 tarih ve 2008/6 değişik iş nolu kararı ile koruma ve bakım altına alınan çocuk Sezgin Ekrem'in 2008 yılından bu yana müvekkil idarede koruma ve bakım altında bulunduğunu, davalının evinin çocuğun yaşamasına uygun olabileceği ancak sürekli olarak babanın çocuğunu yanına almak istemediğinin tespit edildiğini, tüm bu nedenlerle çocuk lehine aylık 5.300 TL nafakaya hükmedilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi ADLİ YARDIM İSTEĞİ VARDIR DURUŞMA İSTEMLİDİR K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere dava konusu taşınmazlarla ilgili taraflar arasındaki uyuşmazlık, kısmen kadatro öncesi nedenlere dayanılarak açılan tapu iptali ve tescil, kısmen ise 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi gereği Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan taşınmazın kullanıcısı olduğunun tespiti ve şerhi isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi...
DAVA TÜRÜ : Ticari satımdan kaynaklanan DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 19.10.2015 ADLİ YARDIM TALEBİ VAR K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, altın alışverişinden kaynaklandığı iddia edilen alacağa dayalı olarak başlatılan icra takibine itirazdan kaynaklanan itirazın iptali isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (19.)...
anneye verilmesinde ve velayeti anneye verilen çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, nafaka miktarının da fazla olmadığı anlaşıldığından davalı babanın bu karar yönünden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde, verilen nafaka miktarının az olduğunu, reddedilen miktar yönünden kararın kaldırılmasını, davanın tümünün kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf istinafa cevap vermemiştir. Dava, evlilik birliği devam ederken eşlerin ayrı yaşaması sonucunda fiilen anne yanında yaşayan müşterek çocuk için önlem nafakası davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulü ile 450,00 TL nafakaya hükmedilmiştir. Karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dosya kapsamında usulüne uygun dayanılan vakıa ve deliller birlikte değerlendirildiğinde evli olan tarafların fiilen ayrı yaşadıkları, müşterek çocuğun anne yanında kaldığı, babanın çocuğa karşı nafaka ödeme yükümlülüğünün bulunduğu sabittir. Tarafların dosyaya yansıyan ekonomik, sosyal durumları, çocuğun yaşı, ihtiyaçları ve hakkaniyet gereğince ilk derece mahkemesince belirlenen nafaka miktarı azdır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, davacı T1 için aylık 500 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, hükmedilen nafakanın, nafaka kararının kesinleşme tarihi başlangıç kabul edilerek, takip eden bir yıllık periyotlarla, her yıl TÜİK tarafından belirlenecek ÜFE oranında artırılmasına karar verilmiştir....
İrat biçiminde ödenmesine karar verilen nafaka alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması veya haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararı ile kaldırılır. (TMK 176/3) Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. (TMK 176/4) Anılan yasal düzenlemelere göre, nafakanın kaldırılması için nafaka alacaklısının evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması yada haysiyetsiz yaşam sürmesi, iradın azaltılması için ise tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu sağlaması gerekmektedir. Somut olayda, tarafların Konya 4. Aile Mahkemesinin 2011/720 Esas 2013/388 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, kadın için hükmedilen yoksulluk nafakasının Konya 1.Aile Mahkemesinin 2018/578 Esas 2018/896 Karar sayılı ilamı ile artırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır....
(AAÜT 9/2. madde) Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 9/2. madde gereğince reddedilen nafaka miktarı yönünden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, davalının bu yöndeki istinaf talebinin reddi gerektiği, Anlaşılmakla, karar usul ve yasaya uygun bulunmakla davalının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1.b.1 maddesi gereği esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
KARŞILIKLI BOŞANMAMADDİ VE MANEVİ TAZMİNATYOKSULLUK NAFAKASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 174 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 175 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 4 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 44 ] 818 S....
Davalı cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde aleyhe hiç bir şeyi kabul etmediğini, dar gelirli bir esnaf olup davacının tüm masraflarını karşıladığını, elektrik ve su parasını, çocuğuna bağlanan 1.000 TL nafakayı bu güne kadar hiç aksatmadan ödediğini, davacının tüm masraflarını da noksansız olarak karşıladığını,2. çocukları dünyaya geldikten sonra bu ikinci çocuğu için kendisine 1.000 TL nafaka ödemesini istediğini, pandemi nedeniyle işlerinin bozuk olup kendi masraflarını bile karşılayamadığını, çocuğun velayetinin kendisine verilmesine diyeceği olmadığını, ilk çocuğuna 1.000 TL nafaka ödediğini, şu an işleri bozuk olduğu için ikinci çocuğuna nafaka ödeme imkanı bulunmadığını, talep ettiği vekalet ücreti ve dosya masraflarının davacıdan tahsilini istediğini belirtmiştir....