YOKSULLUK NAFAKASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 169 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 175 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm davalı yararına hükmedilen nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davalının iki yıldır aynı evde bir başka erkekle fiilen evliymiş gibi beraber yaşadığı gerçekleşmiştir. Davalının barınma ihtiyacı ve iaşesi, birlikte yaşadığı şahıs tarafından karşılandığına göre Türk Medeni Kanununun 169. maddesi koşulları oluşmadığı gibi, yoksulluk nafakası şartları (TMK. 175) da oluşmamıştır. O halde, davalının tedbir ve yoksulluk nafakası isteğinin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Haksız İşgal Tazminatı DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 10.02.2016 ADLİ YARDIM TALEPLİ K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı adına tapuda kayıtlı ... ada ... parsele davalının haksız işgali sebebiyle mülkiyet hakkına dayanılarak açılan ecrimisil isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.)...
Mahkemece; "Dosyada mevcut deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava, T.M.K. nun 195 ve 197 maddelerine istinaden açılmış nafaka davasıdır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 14.04.2021 NUMARASI : 2020/684 ESAS, 2021/553 KARAR DAVA KONUSU : YARDIM NAFAKASININ KALDIRILMASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalının davacının kızı olduğunu, davalının annesi ile davacının boşandıklarını, o dönemde davalı için aylık 500,00 TL nafaka ödediğini, davalı reşit olduğu için nafaka yükümlülüğünün düştüğünü, davalının en pahalı vakıf üniversitelerinden olan Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesine ücretli olarak kayıt yaptırdığını ve yardım nafakası davası açtığını, Küçükçekmece 5....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının evlilik birliği içerisinde müvekkili aleyhine açılan tedbir nafakası sonunda çocuk lehine 800 TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, tarafların Bakırköy 4 Aile Mahkemesinde 2014 yılında boşandıklarını, nafakanın arttırımı davası açtığı davanın, mahkemece, çocuk lehine hükmedilen bir iştirak nafakasının da bulunmaması sebebiyle olmayan bir nafakanın arttırılması söz konusu olmayacağından davayla ilgili karar verilmesine gerek ve yer olmadığına karar verdiğini, müvekkilinin iştirak nafakasına hükmedilmemesine rağmen kızının ihtiyaçlarını karşılamak maksadıyla yıllarca nafaka ödediğini, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Ancak, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, davalı baba dışında yasa gereği nafaka yükümlülüğü olan annenin tespit edilen sosyal ve ekonomik durumu, çocuğun eğitim ve barınma masrafları dikkate alındığında, davacı lehine hükmedilen yardım nafakası miktarının az olduğu anlaşıldığından, davacının istinaf talebinin kısmen kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılarak davacı lehine 1.200 TL yardım nafakasına hükmedilmesine karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
TMK. 175.maddesi hükmü gereğince; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Davacı kadında, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası talebinde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, boşanma kararının dayandığı delillerle, kanuni gerektirici sebeplere bakıldığında, davacı lehine yoksulluk nafakası takdirinin ve miktarının yerinde olduğu kanaatine varıldığından, davalının, davacı lehine nafaka takdiri ve miktarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Davalının, nafakanın tahsilinin engellenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkin istinaf talebinin yasal şartları oluşmadığından reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Ancak tarafların dosyaya yansıyan ekonomik, sosyal durumları, evlilik süresi ve hakkaniyet dikkate alındığında ilk derece mahkemesince belirlenen nafaka miktarı yüksektir. Bu haliyle davalı erkeğin yoksulluk nafakası verilmesine yönelik istinaf talebinin reddine, miktara yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile, aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihi olan 07.01.2021 tarihinden geçerli olmak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
MANEVİ TAZMİNATTEDBİR NAFAKASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 169 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 185 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 186 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre sair temyiz itirazları yersizdir. 2- Boşanmaya neden olan hadiselerde taraflar eşit kusurludur. Eşit kusurlu davacı eş (kadın) yararına manevi tazminat takdiri isabetsizdir. 3- Davacı eş (kadın) fizyoterapist olarak çalışmakta olup, düzenli bir gelire sahiptir. Kadın için tedbir nafakası takdiri doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından tedbir nafakası yönünden; davalı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, yoksulluk nafakasi ile tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece davalı kadına yüklenen piyasaya borçlanarak müşterek haneye icra takiplerinin gelmesine sebep olması vakıasına davacı erkek tarafından dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında usulüne uygun olarak dayanılmadığından davalı kadına kusur olarak yüklenemeyeceğinin anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta yatırılmayan aşağıda yazılı onama harcının...