Karar tarihi itibarıyla kabul edilen nafaka arttırım miktarı yıllık onyedibinsekizyüzotuz-TL'nı geçmemektedir. Hüküm, kabul edilen bir yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların istinaf istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi (6100 sayılı HMK m.346) Bölge Adliye Mahkemesince de karar verilebilir. (6100 sayılı HMK m.352) Açıklanan nedenlerle, kabul edilen nafaka miktarları itibarıyla mahkeme kararı kesin olduğundan davalının istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
(TMK.madde 197 ) Toplanan delillere göre, mahkeme gerekçesinde bahsedilen olayların sabit olduğu, TMK'nın 197.maddesinde belirtilen yasal şartların gerçekleştiği anlaşıldığından, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alım gücü dikkate alındığında davacı kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası miktarının yerinde olduğu sonucuna varıldığından davalının nafaka takdiri ve miktarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Nafaka davalarında reddedilen kısım için avukatlık ücretine hükmedilemez (AAÜT, 9/2) düzenlemesi uyarınca vekalet ücretine yönelik istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; karar tarihinde Yağız Berke'nin 18 yaşını doldurduğunu velayeten adına davaya devam edilmesinin mümkün olmadığını, 18 yaşını dolduran çocuk için tedbir nafakasının bu tarih itibariyle sona ermesi gerekirken mahkemece bu hususun göz ardı edildiğini, davalı tarafından müşterek çocukların ihtiyaçları karşılandığını, dershane ücretinin tarafından yatırıldığına dair dosyada evrakların bulunduğunu, çocuklar için takdir olunan nafaka miktarlarının babanın katkı sağlamaya devam ettiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, müvekkilin kredi borçları göz önüne alındığında hükmedilen nafaka miktarlarının yüksek olduğunu bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu tedbir nafakası davası olduğu anlaşılmıştır....
Davacının, dava açıldığı tarihte üniversite 1. sınıf öğrencisi olduğu, herhangi bir gelirinin bulunmadığı, sadece aylık 600 TL burs aldığı , davalı babanın işçi olduğu,sgk kayıtlarından asgari ücretin üzerinde maaş aldığının görüldüğü, evli ve 2 çocuğunun olduğu, baba evinde kira vermeden oturduğu , babanın üniversite eğitimine devam eden çocuğuna maddi destekte bulunmadığı, babanın eğitimi devam eden alt soyuna karşı bakım yükümlülüğünün devam ettiği göz önüne alındığında , TMK 364/1. ve 328/2 maddeleri uyarınca davacı lehine nafaka hükmedilmesinde herhangi bir isabetsizlik olmadığı gibi, mahkemece hükmedilen aylık 750 TL yardım nafakası miktarının da uygun olduğu görülmekle, mahkeme gerekçesinin ve hükmünün düzeltilerek, davalının nafaka miktarına yönelik istinaf talebinin esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/12/2019 NUMARASI : 2018/31 ESAS, 2019/1147 KARAR DAVA KONUSU : YARDIM NAFAKASININ KALDIRILMASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların İstanbul 11....
, davacının ısrarlı talebi üzerine davalının son 10 yıldır aylık 400,00 TL nafaka ödediğini, hiç bir artırım yapmadığını, davacının annesi ve üvey babası ile yaşadığını, annesinin ise 14.03.2019 tarihinde vefat ettiğini, bunun üzerine teyzelerinin yanına sığındığını, davacının beyne pıhtı atması neticesinde felç geçirdiğini, halen tedavi gördüğünü, fizik tedavisinin bu nedenle de devam ettiğini, tedavilerinin ve hastaneye gidiş gelişlerinin masraflı olduğunu belirterek, davalının ödediği 400,00 TL yardım nafakasının artırılarak 2.500,00 TL olarak ödenmesine ve yardım nafakasının her yıl enflasyon oranında artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
YARDIM TOPLAMA KANUNU [ Madde 29 ] "İçtihat Metni" Dolandırıcılık suçundan sanık Rukiye'nin yapılan yargılaması sonunda: 5237 sayılı Yasa'nın 5. maddesi uyarınca görevsizlik ve dosyanın Kaymakamlığa gönderilmesine dair (Sarıyer İkinci Asliye Ceza Mahkeme-si)'nden verilen 29.09.2005 gün ve 2005/69 Esas, 2005/366 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı C.Başsavcılığının bozma isteyen 03.12.2006 tarihli tebliğnamesi ile Daireye gönderilmekle, incelenerek gereği görüşüldü: Sanık hakkında dolandırıcılık suçunu işlediğinden bahisle düzenlenen iddianamenin kabulünden sonra yapılan duruşmada, fiilin izinsiz yardım toplama olarak anlaşılması ve 4854 sayılı Yasa'nın 31. maddesi gereğince idari para cezasını gerektiren kabahat niteliğine dönüştüğü kabul olunmasına göre; 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 24. maddesi uyarınca mahkemece idari yaptırıma hükmolunması yerine görevsizlik kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş...
Genel Müdürlüğü Sağlık Yardım Sandığı Vakfı" olarak yazılması doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, karar başlığının davalı bölümünün metinden çıkartılarak yerine "TÜRK TELEKOM SAĞLIK VE SOSYAL YARDIM VAKFI" ibaresinin yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile hükmün ONANMASINA, 07.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sayılı ilamı ile anlaşmalı boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte müşterek çocukları 13/09/2011 d.lu Elif Su'nun velayet hakkının anneye verildiği, boşanma kararında müşterek çocuk için nafaka talep edilmediği, ancak davacı kadının şu an her hangi bir işte çalışmadığı, düzenli geliri bulunmadığı, müşterek çocuk ile birlikte kız kardeşinin yanında yaşadıkları, davalı babanın ekonomik durumunun yerinde olduğu, müşterek çocuk için takdir edilen nafaka miktarının tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına göre yetersiz olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılarak, talepleri doğrultusunda iştirak nafakasına karar verilmesi" yönünde istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. TMK.182/2 maddesine göre " velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişki düzenlenmesinde çocuğun özellikle sağlık eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır."...
Davacı taraf dava dilekçesinde nafaka talebine yıllık artış oranı belirlenmesini talep etmiş, bu konuda olumlu olumsuz bir karar verilmemiş ise de bu aşamada hataya değinilmekle yetinilmiştir. Davacı kadın vekili dava dilekçesinde delillerini bildirmiş yine açıklayıcı delil dilekçesi ibraz etmiş, tanıklarını da bildirmiştir. İlk derece mahkemesince ön inceleme duruşması akabinde aynı gün tahkikat ve sonrasında sözlü yargılama aşamasına geçilerek karar verilmiştir. Dosya kapsamında çocuğun tedavi evrakları ve tarafların ekonomik sosyal durum araştırmalarına ilişkin kolluk araştırması dışındaki deliller toplanmamış, davacı tanıkları da dinlenmemiştir. Tarafların vazgeçmedikleri, delilleri toplanmadan karar verilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına aykırıdır....