Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili; nafaka miktarının düşük takdir edildiğinden bahisle istinaf talebinde bulunmuştur. Davalı vekili istinafa cevap vermemiştir. TMK'nun 328/1. maddesi gereğince; ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. (TMK.182/2) TMK'nun 331. maddesi uyarınca; “durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.” Kural olarak; anne babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba, durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdür....

Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir. (TMK. nun 329/1. maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi ) Tarafların birlikteliğinden 13.08.2004 tarihinde dünyaya gelen ve tanıma yoluyla babasının davalı olduğu anlaşılan müşterek çocuk Nisa Ece'ye karşı kanun gereği davalının çocuğun maddi ihtiyaçlarına ekonomik destek yükümlülüğü mevcuttur, bu kapsamda iştirak nafakası verilmesi doğrudur. Dava niteliği itibarıyla iştirak nafakası davası olmakla dava tarihinden itibaren iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekirken tedbir nafakası ve iştirak nafakası olarak ayrılması doğru görülmemiştir. Nafaka davalarında, talep de dikkate alınarak dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere karar verilmesi gerekir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece hükmedilen nafaka miktarının yüksek olduğunu bu nedenlerle kararın kaldırılarak taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava gayriresmi birliktelikten doğan çocuk için iştirak nafakası davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

Her ne kadar davalı erkek vekili tarafından nafaka miktarının adaletsiz olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, hasta olan eşini haklı bir neden olmaksızın terk eden davalı kocanın kusurlu olduğu, davacı kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında davacı kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık olmadığı gibi, hükmedilen nafaka miktarının yerinde olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği anlaşılmıştır....

Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....

YOKSULLUK NAFAKASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 169 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 175 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm davalı yararına hükmedilen nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davalının iki yıldır aynı evde bir başka erkekle fiilen evliymiş gibi beraber yaşadığı gerçekleşmiştir. Davalının barınma ihtiyacı ve iaşesi, birlikte yaşadığı şahıs tarafından karşılandığına göre Türk Medeni Kanununun 169. maddesi koşulları oluşmadığı gibi, yoksulluk nafakası şartları (TMK. 175) da oluşmamıştır. O halde, davalının tedbir ve yoksulluk nafakası isteğinin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 14.04.2021 NUMARASI : 2020/684 ESAS, 2021/553 KARAR DAVA KONUSU : YARDIM NAFAKASININ KALDIRILMASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalının davacının kızı olduğunu, davalının annesi ile davacının boşandıklarını, o dönemde davalı için aylık 500,00 TL nafaka ödediğini, davalı reşit olduğu için nafaka yükümlülüğünün düştüğünü, davalının en pahalı vakıf üniversitelerinden olan Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesine ücretli olarak kayıt yaptırdığını ve yardım nafakası davası açtığını, Küçükçekmece 5....

    Mahkemece; "Dosyada mevcut deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava, T.M.K. nun 195 ve 197 maddelerine istinaden açılmış nafaka davasıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi ADLİ YARDIM İSTEĞİ VARDIR DURUŞMA İSTEMLİDİR K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere dava konusu taşınmazlarla ilgili taraflar arasındaki uyuşmazlık, kısmen kadatro öncesi nedenlere dayanılarak açılan tapu iptali ve tescil, kısmen ise 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi gereği Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan taşınmazın kullanıcısı olduğunun tespiti ve şerhi isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi...

      Ancak, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, davalı baba dışında yasa gereği nafaka yükümlülüğü olan annenin tespit edilen sosyal ve ekonomik durumu, çocuğun eğitim ve barınma masrafları dikkate alındığında, davacı lehine hükmedilen yardım nafakası miktarının az olduğu anlaşıldığından, davacının istinaf talebinin kısmen kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılarak davacı lehine 1.200 TL yardım nafakasına hükmedilmesine karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      UYAP Entegrasyonu