HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/124 KARAR NO : 2022/144 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SÜRMENE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/11/2021 NUMARASI : 2020/93 ESAS - 2021/239 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKA (YOKSULLUK NAFAKASI VE İŞTİRAK NAFAKASI) KARAR : Taraflar arasındaki davada verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulmakla, 6100 sayılı HMK'nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 2011 yılında evlendiklerini, bu evlilikten olma müşterek küçük Rümeysa isminde 2012 doğumlu çocukları olduğunu, davalı eş, evin geçim ve iaşesine hiçbir şekilde katkıda bulunmadığı gibi herşeyi boşvermesinden ötürü huzur bozucu gelişmeler oluştuğunu, Kayseri’de başlayan/devam eden aile birliği, davalının, davacı müvekkile zor kullanması nedeniyle ortak konuttan ayrılmak durumunda kaldığını, ailesinin Köprübaşı'nda evine...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/124 KARAR NO : 2022/144 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SÜRMENE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/11/2021 NUMARASI : 2020/93 ESAS - 2021/239 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKA (YOKSULLUK NAFAKASI VE İŞTİRAK NAFAKASI) KARAR : Taraflar arasındaki davada verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulmakla, 6100 sayılı HMK'nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 2011 yılında evlendiklerini, bu evlilikten olma müşterek küçük Rümeysa isminde 2012 doğumlu çocukları olduğunu, davalı eş, evin geçim ve iaşesine hiçbir şekilde katkıda bulunmadığı gibi herşeyi boşvermesinden ötürü huzur bozucu gelişmeler oluştuğunu, Kayseri’de başlayan/devam eden aile birliği, davalının, davacı müvekkile zor kullanması nedeniyle ortak konuttan ayrılmak durumunda kaldığını, ailesinin Köprübaşı'nda evine...
Davalı süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; sosyal yardımlarla geçindiğini, maddi durumunun iyi olmadığını, herhangi bir işte çalışmadığını, bu nedenle nafaka verecek maddi imkanının olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, "toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre; tarafların İstanbul Çorlu 1. Aile mahkemesinin kararı ile boşandıkları, müşterek çocuklardan İpek Şahin 'in velayetinin anneye , diğer çocuğun velayetinin babaya verildiği, sonrasında velayeti annede olan çocuk yönünden Çorlu 1....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/112 KARAR NO : 2021/113 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GİRESUN AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2020 NUMARASI : 2020/263 ESAS - 2020/579 KARAR DAVA KONUSU : İŞTİRAK NAFAKASI KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 2011 yılında boşandıklarını, boşanma davası kararında kendisine ve çocuğuna talep etmediğinden nafaka bağlanmadığını, hayat şartlarının zorlaşması nedeniyle nafaka bağlanmasını talep ettiğini, davalının boşanma kararının verilmesinden sonra görüş günleri dahil müşterek çocukla görüşmediğini, hayat şartlarının zorluğu, çocuğun eğitim, sosyal ve zaruri ihtiyaçlarının arttığını belirterek, müşterek çocuk için aylık 500,00....
Ancak, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, davalı baba dışında yasa gereği nafaka yükümlülüğü olan annenin tespit edilen sosyal ve ekonomik durumu, davalının SGK kayıtları ile tespit edilen maaş geliri dikkate alındığında, davacı lehine hükmedilen yardım nafakası miktarının az olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca, yerel mahkemece hükmedilen yardım nafakasının davacının eğitim hayatının devam ettiği süre boyunca devamına, 25 yaşını geçtikten sonra kaldırılmasına karar verilmiş ise de, koşulların varlığı halinde yardım nafakasına hükmedilirken, bunun devam edeceği sürenin mahkeme kararında yazılı olduğu şekilde sınırlandırılamayacağı, TMK'nın 364.maddesi uyarınca nafaka alacaklısının yoksulluk halinin devam ettiği sürece nafakanın işleyeceği, yoksulluk halinin sona ermesi halinde ise nafaka yükümlüsü tarafından nafakanın kaldırılmasının talep edilebileceği, bu haliyle mahkemenin hükmedilen nafakaya süre sınırı getirmesi de doğru olmamıştır....
Davalı (erkek) istinaf dilekçesinde, mahkemece belirlenen nafaka miktarının yüksek olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı taraf istinafa cevap vermemiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; Dava; TMK 337/2.madde kapsamında velayeti annede bulunan müşterek çocuk için iştirak nafakası davasıdır. Ayrıca aynı davada kadının kendisi için açmış olduğu maddi manevi tazminat talebi yönünden görevsizlik kararı verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 327/1. maddesinde; Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı, Aynı yasanın 328/1. maddesinde; Ana ve babanın bakım borcunun , çocuğun ergin olmasına kadar devam edeceği düzenlenmiştir . Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.( TMK. nun 329/1. maddesi ) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir....
Lehlerine nafaka takdir edilen davacı ve çocuklar arasında HMK'nın 59. maddesi gereğince ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan davalar birbirinden bağımsız olup, çocuklardan Ayşe Köse için reddedilen nafaka miktarı yıllık 3000,00.-TL ve Muhammet Köse için reddedilen nafaka miktarı ise yıllık 3.000,00.-TL'dir. Yine davacı için reddedilen edilen nafaka miktarı yıllık 3.000,00.-TL'dir. Somut olayda; davacı taraf reddedilen her bir nafaka miktarı, hükmün verildiği tarih itibarı ile öngörülen kesinlik sınırının altındadır. Bu durumda, hüküm tarihi itibarı ile kesin olduğu yasada açıkça belirtilen kabul edilen nafakalar yönünden davacı taraf istinaf kanun yolu başvurusunda bulunamaz....
Ancak, TMK. 330/1.md. göre; nafaka miktarı çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur. Yine, aynı kanunun 331. md. göre; Durumun değişmesi halinde, hâkim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır. Dosya kapsamına göre tarafların 05.10.2012 tarihinde kesinleşen ilam ile boşandıkları, 16.09.2002 doğumlu Nisa Nur'un velayetinin annede olduğu, boşanma davasında iştirak nafakasına hükmedilmediği anlaşılmıştır. Tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşına uyumlu ihtiyaç düzeyi, okul durumu dikkate alındığında, mahkemece müşterek çocuk için ödenmesine karar verilen aylık 1.250,00 TL iştirak nafakasının dosya kapsamı ve TMK'nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyete uygun bulunduğu anlaşılmakla davalının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Ancak çocuğun reşit olduğu tarihe kadar ödenmeyerek biriken nafaka alacağı bulunduğu takdirde, velayet hakkı kendisine verilmiş olan eş tarafından çocuğun reşit olduğu tarihten sonra da bu alacak takibe konu edilerek ödenmesi istenebilir. Zira nafaka, velayet hakkı kendisine verilen eşe çoçuğun bakım ve eğitimine harcaması için verilmiştir ve onun tarafından istenilmesinde usul ve yasaya uymayan bir yön bulunmamaktadır. TMK'nun 328.maddesine göre de, babanın çocuğuna bakma mükellefiyeti onun reşit olmasıyla sona erer. Küçük reşit olduktan sonra da eğitimine devam ediyorsa bu takdirde, kendisi yeni bir dava açarak yardım nafakası talebinde bulunabilir. Küçük reşit olduğu tarihte, hükmedilen iştirak nafakası kendiliğinden sona erer....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilin yaşlı ve hasta olduğunu, vasisi olan kızı T4 bakımına muhtaç olduğunu, bu nedenle kızının da çalışamadığını, davalının bir kaç kira geliri ve ek işi bulunduğunu, takdir edilen nafaka miktarının çok düşük olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava, TMK 197.maddesine dayalı tedbir nafakasına ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nun 355.maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....