Buna göre belirlenecek nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle de orantılı olması gerekir. Mahkemece nafaka miktarı tayin edilirken, davacının ihtiyaçları ve nafaka yükümlüsünün geliri göz önünde bulundurulmalı, TMK'nın 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ YARDIM SANDIĞI DAVA TÜRÜ : MADDİ TAZMİNAT -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 4.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 4.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 05.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ YARDIM SANDIĞI DAVA TÜRÜ : MADDİ TAZMİNAT -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 4.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 4.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 05.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı, nafaka alacaklısı vekili 21.04.2021 tarihli beyan dilekçesiyle, davalının doktora eğitimini 2020 Aralık ayında tamamladığını, bu nedenle de hesabına fazladan yatan Aralık-Ocak-Şubat ve Mart aylarına ilişkin nafaka ödemesinin ilgili İcra Müdürlüğüne geri yatırıldığını, ancak 15.04.2021 tarihli İcra Müdürlüğü tarafından ödemelerin iade edildiğini, davalının nafaka ile zenginleşme gibi bir amacının olmadığını, eğitimi bitince iade ettiğini bildirdiği görülmüştür. İlk derece mahkemesince, dava tarihi olan 09.09.2020 tarihinden itibaren yardım nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş ise de, davalının eğitim sürecini 11.12.2020 tarihinde tamamladığı, bu tarihe kadar geliri olmadığı ve yardım nafakasına ihtiyacı bulunduğu gözetilmeksizin karar verilmesi doğru görülmemiştir....
; Değerli çoğunluğun “farklı görüşüne” aşağıdaki sebeplerle katılmıyorum; 1- KENDİSİNE VELAYET HAKKI VERİLMEYEN TARAF İŞTİRAK NAFAKASI TALEP EDEBİLİR Mİ? TMK m. 182 f. II hükmüne göre velâyetin kullanılması kendisine “verilmeyen eş” çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. O halde iştirak nafakasını velâyetin kullanılması kendisine “verilen eş” isteyebilir. Başka bir anlatımla davacının velâyetin kullanılması kendisine “verilen eş” olması dava şartıdır. (Y2HD, 8.6.1999, 5599-6453) 2-İŞTİRAK NAFAKASI VELÂYETE İLİŞKİN HÜKÜM KESİNLEŞMEDEN İSTENEBİLİR Mİ? İştirak nafakası velayete ilişkin hüküm kesinleştikten sonra infaz edilebilir duruma gelir. Bu husus üzerinde durulmadan dava tarihinden geçerli olacak şekilde hüküm kurulması isabetsizdir....
Davalı-davacı vekili; kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi, nafaka davasının kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesine rağmen taraflarına velayet ücretine hükmedilmemesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı-davalı kadın katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; nafaka miktarına talebi doğrultusunda karar verilmesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı davalı kadının müşterek çocukların her biri için aylık 1.500,00'er TL tedbir nafakasına karar verilmesini talep ettiği, mahkemece çocuklardan Azra Elif Şenel ve Yağmur Şenel'in her biri için aylık 450,00'şer TL, müşterek çocuk Servet Hasan için aylık 400,00 TL tedbir nafakasına hükmedildiği, davalı-davacı erkek için aylık kabul yönünden nafaka değerinin yıllık 5.880,00 TL'nin altında olduğu, HMK'nın 341/2 " Miktar veya değeri 5.880,00 Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir....
Nafaka davalarında istinaf sınırının belirlenmesinde bağlanan yıllık nafaka miktarı gözetilir. Somut olayda, yoksulluk nafakası yönünden artırılan yıllık nafaka miktarı 3.560 TL'yi aşmadığından HMK 341/2.maddesi gereğince istinaf sınırı altında kalan nafakaya ilişkin karar kesin olmakla yoksulluk nafakasına yönelik istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir. TMK'nun 328/1. maddesi gereğince; ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. (TMK.182/2) TMK'nun 331. maddesi uyarınca; “durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.” Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemelere göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekmektedir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22.04.2021 NUMARASI : 2020/94 ESAS, 2021/294 KARAR DAVA KONUSU : YARDIM NAFAKASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının anne ve babasının boşandığını, davalının, davacının babası olduğunu, davacının İstanbul Medeniyet Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sağlık Yönetimi bölümünü kazandığını 21/08/2019 tarihinde kaydının yapıldığını, halen öğrenci olduğunu, okula gitmesi nedeniyle çalışmasının mümkün olmadığını, annesi ve kardeşleri ile birlikte yaşadığını, annesinin geliri olmadığını, ablasının da işsiz olduğunu, davalının davacıya maddi katkıda bulunmadığını, iştirak...
GEREKÇE : Davanın kurum bakımında bulunan çocuk için nafaka davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Her ne kadar davacı kurum vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı hükmedilen nafaka miktarının yetersiz olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, dosya üzerinde yapılan incelemede; davalı baba için yapılan sosyal, ekonomik ve mali durum araştırmasında davalının işsiz olduğu ve yüksek bir gelirinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile aylık 500 TL nafakaya karar verilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacı kurum vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Kocaeli 2....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece delillerin hukuka uygun şeklide toplanmadığını ve eksik inceleme ile karar verildiğini, davacının nafaka talebinin davalının ekonomik durumunun davacıya yardım etmeye müsait olmadığı değerlendirilerek nafaka talebinin reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın boşanma davasından sonra açılan maddi tazminat ve yoksulluk nafakası davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....