Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı,eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında,ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir. Bakırköy 4. Aile Mahkemesinin 2003/291 Esas, 2005/399 Karar sayılı ilamı ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk Kaan'ın velayetinin anneye verilmesine, Kaan için aylık 100,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, kararın 20/05/2005 tarihinde kesinleştiği, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, hükmedilen nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim vb. masrafları da dikkate alındığında 11/06/2002 doğumlu olup, şu an reşit olan müşterek çocuk Kaan lehine hükmedilen iştirak nafakası miktarı TMK 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyete uygun görülmekle, davacının miktara yönelik istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, davacının usulünce süresinde sunulan cevaba cevap dilekçesi ile tanık deliline dayandığı ve nafaka taleplerinde bulunduğunun anlaşılmasına göre, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı kocanın istinaf isteminin 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİ gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, çocuğu yaşı, eğitim ve sağlık durumu, ihtiyaç düzeyi, daha önce nafaka belirlenmesine ilişkin karardan itibaren aradan geçen süre dikkate alındığında, nafaka artışına ilişkin karar verilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygundur. Ancak tarafların ekonomik sosyal durumu dikkate alındığında hakkaniyet gereği belirlenen nafaka miktarı düşüktür. Bu kapsamda davacının nafaka miktarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile, Tekirdağ Aile Mahkemesinin 2014/911 Esas, 2016/427 Karar sayılı ilamıyla hükmedilen aylık 500,00 TL iştirak nafakasının dava tarihi olan 10.10.2019 tarihinden geçerli olmak üzere aylık 500,00 TL artırılmak suretiyle aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasının çocuğa harcanmak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacının nafaka miktarına yönelik istinaf talebinin KISMEN KABULÜ ile, ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, -Davanın KISMEN KABULÜ ile, Küçükçekmece 1....

, nafaka miktarının her yıl ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir. Tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, önceki nafakaların hükmedildiği tarihten sonra geçen süre, paranın satın alma gücü ve TMK'nın 4.maddesinde belirtilen hakkaniyet ilkesi uyarınca ilk derece mahkemesince nafakanın artırım miktarının yerinde olduğu, nafakanın dava tarihinden itibaren arttırılmasına karar verilmesinin de usul ve yasaya uygun olması nedeniyle davalının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

Hükmü de dikkate alırak, gerek davacı-karşı davalı, gerekse davalı-karşı davacı taleplerinin mevcut nafaka miktarı ve düzelemesinde değişikliğe gidilmesini gerektirmediği gerekçesiyle asıl davada davacı kadının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanısına ulaşılmıştır....

Aile mahkemesinin 2018/933 E 2019/182 K sayılı ilamı ile boşandıklarını ve davalıya aylık 500 TL yoksulluk nafakası ödemesine hükmedildiğini, davalının birikmiş nafaka alacağı için müvekkili adına icra takibi başlattığını, müvekkilinin nafaka borcunu ödeyerek borcu kapattığını, davalının müvekkilden boşandıktan iki ay sonra iş bulup çalışmaya başladığını, ve artık yoksulluk nafakasına ihtiyacı bulunmadığını ve nafakasının kaldırılması gerektiğini, davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı'ya tebligatın yapıldığı, cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece;davanın kabulü ile davalı kadın lehine Sakarya 1. Aile Mahkemesinin 2018/933 E.- 2019/182 K. sayılı ilamı ile takdir edilen aylık 500 TL yoksulluk nafakasının davalının yeniden evlendiği tarih olan 20/11/2020 tarihi itibariyle kaldırılmasına karar verilmiştir....

Asliye Hukuk Mahkemesinin 05/11/1997 tarih ve 1997/704 Esas sayılı kararı ile boşandıklarını, lehine aylık 20,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesine karar verildiğini, ekte sundukları banka cüzdanından da görüleceği gibi davalının aylık 110,00 TL nafaka ödediğini, davalının 2004 yılından itibaren nafaka ödemediğini, ağırlaşan yaşam koşulları, giderlerinin artması ve 1.350,00 TL kira gideri olduğunu belirterek nafakanın aylık 700,00 TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ikamet adresinin Beylikdüzü ilçesinde bulunduğunu, genel yetkili mahkemenin Büyükçekmece Aile Mahkemesi olduğunu, tarafların Küçükçekmece 2....

ayrılıp iki ay kiralık evde yaşadığını, bu dönemde davacıdan para almadığını, sonrada bu evden ayrılıp babasının evine yerleştiğini, davacının çocuğunun da tüm masraflarını karşıladığını belirterek yoksulluk nafakası ve kira yardımının kaldırılmasına, aksi halde nafaka miktarının indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

UYAP Entegrasyonu