WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ödediğini, Evkur'dan aldığı eşyanın parasını ödeyemediğinden evine haciz geldiğini, Tekirdağ İcra Müdürlüğünde takip olduğunu, 1.459,00 TL borcunun bulunduğunu, bu meblağdaki borcunu dahi ödeyemeyen müvekkilinin aylık 1.200,00 TL nafaka ödemesinin hayatın gerçekleriyle bağdaşmadığını, ortak çocuklarının büyüdüğünü, Büşra'nın 18 yaşında olup okumadığını, bu nedenle nafakanın kaldırılması gerektiğini, Beyza'nında 15 yaşında olduğunu, bu çocuk yönünden de nafakanın gözden geçirilmesi gerektiğini, müvekkilinin mevcut nafakayı ödemekte zorlandığını, nafaka şartını ihlal davasından sonra ödemeleri yaptığını, Bakırköy 6....

Her ne kadar davacı erkek vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de; reddedilen nafaka indirim miktarlarının 6100 sayılı HMK'nun 341/2 maddesi gereğince, kesin nitelikte olup, bu durumda, davacının kesin nitelikteki bir karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşıldığından, 6100 sayılı HMK'nun 352/1- b maddesi gereğince, davacının istinaf başvurusunun usulden reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Tefhim edilen kısa kararda "Davacının İŞTİRAK NAFAKASININ KALDIRILMASI DAVASININ KABULÜ ile; müşterek çocuk Cuma yararına ödenen iştirak nafakasının 10/07/2019 tarihi itibariyle KALDIRILMASINA, " karar verildiği halde gerekçeli kararda "Davacının İŞTİRAK NAFAKASININ KALDIRILMASI DAVASININ KABULÜ ile; müşterek çocuk Cuma yararına ödenen iştirak nafakasının dava tarihi itibariyle KALDIRILMASINA," karar verilmek sureti ile kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. (6100 s. HMK. m.298/2) Buna göre, tefhim edilen hüküm sonucu yanlış da olsa, gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna uygun düzenlenmesi gerekmektedir....

Numaralı Zeynep Cezan'ın velayetlerinin davacı Anneye Verilmesine, Velayeti annede bırakılan reşit olmayan müşterek küçükler ile davalı baba arasında kişisel ilişki tesisine, Davacının maddi ve manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 25.000 TL maddi, 25.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya İlişkin Talebin Reddine, Davacı lehine daha önce hükmolunan 250,00 TL tedbir nafakasının boşanmaya ilişkin kararın kesinleşmesine kadar devamına, kesinleşmeye müteakip 250,00 TL daha arttırılarak aylık 500,00- TL YOKSULLUK NAFAKASININ davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Müşterek çocuklar lehine, daha önce hükmolunan ayrı ayrı 200,00 TL tedbir nafakasının boşanmaya ilişkin kararın kesinleşmesine kadar devamına, kesinleşmeye müteakip 300,00 TL daha arttırılarak aylık 500,00'er TL olmak üzere toplam 1000,00- TL İŞTİRAK NAFAKASININ davalıdan alınarak velayeten davacıya verilmesine, Davacının çeyiz eşyası ve ziynet eşyası taleplerinin ayrı ayrı reddine,"...

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin 02.02.2002 doğumlu olup 02.02.2020 tarihinde 18 yaşını ikmal etmiş olmakla iştirak nafakası 02.02.2020 tarihinde kendiliğinden sona erdiğini, Davacı baba yeni bir nafaka davası açılmasına mahal vermemek için ve eğitimi (üniversite) devam eden müvekkili için kendince belirlediği ÜFE artışına göre Sakarya 1.İcra Müdürlüğü'nün 2008/ 837 Esas sayılı dosyasına kendi iradesiyle nafaka ödemeye devam ettiğini, Davalılardan müvekkili T4'nin, 29.04.2021 tarihinde evlendiğini, yoksulluk nafakası o tarihte kendiliğinden sona erdiğini, ancak Sakarya 1.İcra Müdürlüğü'nün 2008/837 Esas sayılı dosyasında, gerek birikmiş borç/nafaka gerekse velayeti altındaki diğer çocuğun devam eden iştirak nafakası dolayısıyla alacağı halen de devam etmekte olduğunu, davacının bu davayı açmakta hiç bir hukuki yararı olmadığını, bu nedenlerle davanın öncelikle hukuki yarar yokluğundan reddine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar...

Davalı, nafaka alacaklısı vekili 21.04.2021 tarihli beyan dilekçesiyle, davalının doktora eğitimini 2020 Aralık ayında tamamladığını, bu nedenle de hesabına fazladan yatan Aralık-Ocak-Şubat ve Mart aylarına ilişkin nafaka ödemesinin ilgili İcra Müdürlüğüne geri yatırıldığını, ancak 15.04.2021 tarihli İcra Müdürlüğü tarafından ödemelerin iade edildiğini, davalının nafaka ile zenginleşme gibi bir amacının olmadığını, eğitimi bitince iade ettiğini bildirdiği görülmüştür. İlk derece mahkemesince, dava tarihi olan 09.09.2020 tarihinden itibaren yardım nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş ise de, davalının eğitim sürecini 11.12.2020 tarihinde tamamladığı, bu tarihe kadar geliri olmadığı ve yardım nafakasına ihtiyacı bulunduğu gözetilmeksizin karar verilmesi doğru görülmemiştir....

Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur" (TMK. 330/1). İştirak nafakasının; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücü ile genel ihtiyaçlarına uygun olarak ana babanın mali durumları da gözetilmek suretiyle takdiri gerekir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Hükmedilen nafakanın, yerleşmiş Yargıtay Uygulamaları ve 01.01.2005 tarihi itibariyle TEFE yerine ÜFE endeksinin geçerli olduğu göz önüne alınarak "ÜFE" oranında artışına hükmedilmesi gerekirken "Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından Ocak ayında yayınlanan TÜFE oranında" oranında artırılmasına karar verilmesi de doğru görülmemiştir....

    Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı,eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında,ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir. Bakırköy 4. Aile Mahkemesinin 2003/291 Esas, 2005/399 Karar sayılı ilamı ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk Kaan'ın velayetinin anneye verilmesine, Kaan için aylık 100,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, kararın 20/05/2005 tarihinde kesinleştiği, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, hükmedilen nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim vb. masrafları da dikkate alındığında 11/06/2002 doğumlu olup, şu an reşit olan müşterek çocuk Kaan lehine hükmedilen iştirak nafakası miktarı TMK 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyete uygun görülmekle, davacının miktara yönelik istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, davacının usulünce süresinde sunulan cevaba cevap dilekçesi ile tanık deliline dayandığı ve nafaka taleplerinde bulunduğunun anlaşılmasına göre, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı kocanın istinaf isteminin 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİ gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, çocuğu yaşı, eğitim ve sağlık durumu, ihtiyaç düzeyi, daha önce nafaka belirlenmesine ilişkin karardan itibaren aradan geçen süre dikkate alındığında, nafaka artışına ilişkin karar verilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygundur. Ancak tarafların ekonomik sosyal durumu dikkate alındığında hakkaniyet gereği belirlenen nafaka miktarı düşüktür. Bu kapsamda davacının nafaka miktarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile, Tekirdağ Aile Mahkemesinin 2014/911 Esas, 2016/427 Karar sayılı ilamıyla hükmedilen aylık 500,00 TL iştirak nafakasının dava tarihi olan 10.10.2019 tarihinden geçerli olmak üzere aylık 500,00 TL artırılmak suretiyle aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasının çocuğa harcanmak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    UYAP Entegrasyonu