Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/609 KARAR NO : 2021/563 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : RİZE AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/1 ESAS - 2020/513 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKA (YOKSULLUK NAFAKASININ KALDIRILMASI) KARAR : Taraflar arasındaki davada verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulmakla, 6100 sayılı HMK'nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Rize Aile Mahkemesinin 2015/179- 2016/18 E-K sayılı ilamıyla boşandıklarını, müşterek çocukların velayetinin müvekkiline verildiğini, davalı lehine ise nafakaya hükmedildiğini, müvekkilinin bugüne kadar hükmedilen nafakayı düzenli şekilde ödediğini, davalının boşanma tarihinden sonra çalışmaya başladığını, düzenli iş ve gelirinin olduğunu belirterek; hükmedilen nafakanın kaldırılmasına, yargılama masraflarının davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini...

Bu doğrultuda; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Açıklanan nedenlerle, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı yararına takdir edilen yoksulluk nafakası miktarının uygun olduğu kanaatine varıldığından davacı tarafın istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

Dava; nafaka (yoksulluk nafakasının kaldırılması) istemine ilişkindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Yerel mahkemelerce verilen kararlar aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulabilir. Ancak; yerel mahkeme tarafından hükmün verildiği 10/10/2019 tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nın 341/2. maddesinde; "Miktar veya değeri Üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir." hükmü mevcuttur....

Ancak, TMK. 330/1.md. göre; nafaka miktarı çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur. Yine, aynı kanunun 331. md. göre; Durumun değişmesi halinde, hâkim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır. Dosya kapsamına göre tarafların boşandıkları, 14.5.2004 doğumlu Sudem Nil'in velayetinin annede olduğu, boşanma davasında 750,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği ve bu kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. Tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, nafaka takdir edilen tarihten itibaren aradan geçen süre, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, tarafların ekonomik sosyal durumları dikkate alındığında küçük için belirlenen iştirak nafakası miktarının az olduğu anlaşılmıştır....

Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; müşterek çocuklar için hükmedilen aylık 1.000'er TL iştirak nafakasına ilişkin ilamın kesinleşme tarihinin 05/01/2018 olduğu, bu davanın 11/12/2018 tarihinde açıldığı, nafaka karar tarihi ile dava tarihi arasında geçen süre, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, çocukların yaşı ve ihtiyaçları, paranın satın alma ve davalının ödeme gücü, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, mahkemece nafakada yapılan artırım miktarının yerinde ve yeterli olduğu anlaşıldığından, davacının nafaka miktar artışı yönünden yapmış olduğu istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

Boşanma kararı ve nafaka miktarlarının kesinleştiği 07.09.2020 tarihinden itibaren ekonomideki değişiklikler, yıllık ÜFE artışları, çocuğun yaşının ilerlemesi, ihtiyaçlarının artması, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik, sosyal durumları ve hakkaniyet dikkate alındığında ilk derece mahkemesince belirlenen nafaka miktarları azdır. Bu haliyle davacı kadının nafaka miktarlarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile, davacı kadının aylık 1.250,00 TL olan yoksulluk nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 4.000,00 TL'ye yükseltilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, müşterek çocuğun aylık 600,00 TL olan iştirak nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 2.000,00 TL'ye yükseltilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....

Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....

TMK 176/3 maddesi uyarınca irad biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar. Alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır....

DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı-karşı davalı vekili 01/10/2021 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Tarafların boşanmalarına -Tensip kararı ile birlikte ( Dava tarihinde geçerli olmak üzere ) kendisi için aylık 1.000,00 TL tedbir boşanma ile Yoksulluk nafakası olarak devamına ve yine verilecek olan nafaka miktarlarının heryıl ÜFE- TÜFE oranında artırılmasına karar verilmesine , -TMK madde 174 gereğince aldatılan onuru kırılan dövülen , ağır hakarete uğrayan kötü, muameleye maruz bırakılan müvekkilem lehine 150.000,00 TL Manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline , - Maddi tazminat olarak 150.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline -Ev eşyaları hakkında dava açma hakkımızı saklı tutuyoruz - Yargılama...

Davalı (erkek) vekili cevap dilekçesinde özetle; nafaka artırım talebine dayanak olarak sunulan bütün iddiaların haksız ve yersiz olduğunu, boşanma ilamının 09/05/2016 tarihinde kesinleşmiş olduğunu bu ilamın kesinleşmesinden kısa bir zaman sonra bu davanın açıldığını, davalının boşanma davası sırasında olduğu gibi halen aynı fabrikada çalıştığını, kazancında kayda değer bir artış söz konusu olmadığını, Yargıtay içtihat ve uygulamasına göre nafaka alacaklısının ihtiyaçları ve nafaka yükümlüsünün gelir durumunda olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde yoksulluk nafakasının TÜİK tarafından yayınlanan ÜFE oranında artırılması ve taraflar arasında daha önce belirlenen nafaka takdirinde sağlanan dengenin korunması gerektiğini, çocuk yönünden ise davalının ekonomik imkanları ölçüsünde çocuğun yaşı ve ihtiyaçlarına uygun şekilde nafaka artışı yapılması gerektiğini, çocuğun doktor, muayene, tedavi, ilaç giderlerinin davalı babasının SGK lı olması nedeniyle kurumca karşılandığını, Sağlık...

UYAP Entegrasyonu