HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacının nafaka miktarına yönelik istinaf talebinin KISMEN KABULÜ ile, ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, -Davanın KISMEN KABULÜ ile, Küçükçekmece 1....
, nafaka miktarının her yıl ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir. Tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, önceki nafakaların hükmedildiği tarihten sonra geçen süre, paranın satın alma gücü ve TMK'nın 4.maddesinde belirtilen hakkaniyet ilkesi uyarınca ilk derece mahkemesince nafakanın artırım miktarının yerinde olduğu, nafakanın dava tarihinden itibaren arttırılmasına karar verilmesinin de usul ve yasaya uygun olması nedeniyle davalının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Hükmü de dikkate alırak, gerek davacı-karşı davalı, gerekse davalı-karşı davacı taleplerinin mevcut nafaka miktarı ve düzelemesinde değişikliğe gidilmesini gerektirmediği gerekçesiyle asıl davada davacı kadının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanısına ulaşılmıştır....
Aile mahkemesinin 2018/933 E 2019/182 K sayılı ilamı ile boşandıklarını ve davalıya aylık 500 TL yoksulluk nafakası ödemesine hükmedildiğini, davalının birikmiş nafaka alacağı için müvekkili adına icra takibi başlattığını, müvekkilinin nafaka borcunu ödeyerek borcu kapattığını, davalının müvekkilden boşandıktan iki ay sonra iş bulup çalışmaya başladığını, ve artık yoksulluk nafakasına ihtiyacı bulunmadığını ve nafakasının kaldırılması gerektiğini, davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı'ya tebligatın yapıldığı, cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece;davanın kabulü ile davalı kadın lehine Sakarya 1. Aile Mahkemesinin 2018/933 E.- 2019/182 K. sayılı ilamı ile takdir edilen aylık 500 TL yoksulluk nafakasının davalının yeniden evlendiği tarih olan 20/11/2020 tarihi itibariyle kaldırılmasına karar verilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 05/11/1997 tarih ve 1997/704 Esas sayılı kararı ile boşandıklarını, lehine aylık 20,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesine karar verildiğini, ekte sundukları banka cüzdanından da görüleceği gibi davalının aylık 110,00 TL nafaka ödediğini, davalının 2004 yılından itibaren nafaka ödemediğini, ağırlaşan yaşam koşulları, giderlerinin artması ve 1.350,00 TL kira gideri olduğunu belirterek nafakanın aylık 700,00 TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ikamet adresinin Beylikdüzü ilçesinde bulunduğunu, genel yetkili mahkemenin Büyükçekmece Aile Mahkemesi olduğunu, tarafların Küçükçekmece 2....
ayrılıp iki ay kiralık evde yaşadığını, bu dönemde davacıdan para almadığını, sonrada bu evden ayrılıp babasının evine yerleştiğini, davacının çocuğunun da tüm masraflarını karşıladığını belirterek yoksulluk nafakası ve kira yardımının kaldırılmasına, aksi halde nafaka miktarının indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/609 KARAR NO : 2021/563 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : RİZE AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/1 ESAS - 2020/513 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKA (YOKSULLUK NAFAKASININ KALDIRILMASI) KARAR : Taraflar arasındaki davada verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulmakla, 6100 sayılı HMK'nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Rize Aile Mahkemesinin 2015/179- 2016/18 E-K sayılı ilamıyla boşandıklarını, müşterek çocukların velayetinin müvekkiline verildiğini, davalı lehine ise nafakaya hükmedildiğini, müvekkilinin bugüne kadar hükmedilen nafakayı düzenli şekilde ödediğini, davalının boşanma tarihinden sonra çalışmaya başladığını, düzenli iş ve gelirinin olduğunu belirterek; hükmedilen nafakanın kaldırılmasına, yargılama masraflarının davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini...
Bu doğrultuda; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Açıklanan nedenlerle, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı yararına takdir edilen yoksulluk nafakası miktarının uygun olduğu kanaatine varıldığından davacı tarafın istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
Ancak, TMK. 330/1.md. göre; nafaka miktarı çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur. Yine, aynı kanunun 331. md. göre; Durumun değişmesi halinde, hâkim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır. Dosya kapsamına göre tarafların boşandıkları, 14.5.2004 doğumlu Sudem Nil'in velayetinin annede olduğu, boşanma davasında 750,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği ve bu kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. Tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, nafaka takdir edilen tarihten itibaren aradan geçen süre, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, tarafların ekonomik sosyal durumları dikkate alındığında küçük için belirlenen iştirak nafakası miktarının az olduğu anlaşılmıştır....