AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29/01/2020 NUMARASI : 2019/767 ESAS, 2020/58 KARAR DAVA KONUSU : ÖNLEM NAFAKASININ ARTIRILMASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı (kadın) dava dilekçesinde özetle; Gaziosmanpaşa Aile Mahkemesince kendisi ve çocuklarından iki tanesi için nafaka aldığını, aradan geçen zamanda paranın satın alım gücünün azaldığını, enflasyonun arttığını, çocukların büyüyüp ihtiyaçlarının arttığını, belirlenen nafaka ile kendisinin ve çocukların ihtiyaçlarını karşılamasının mümkün olmadığını, herhangi bir işte çalışmadığını, gelirinin olmadığını belirterek kendisi için belirlenen nafakanın 500,00 TL 'ye, çocuklar için belirlenen...
(Ek cümle: 24/11/2016- 6763/41 md.)" uyarınca hüküm, kabul edilen ve reddedilen yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin nitelikte olduğundan istinaf dilekçesinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İlk derece mahkemesi kararı kesin olduğundan istinaf dilekçesinin REDDİNE, 2- İstinaf peşin harcının istek halinde yatıran taraflara İADESİNE, 3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle kesin olmak üzere karar verildi....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04.03.2022 NUMARASI : 2021/639 ESAS, 2022/238 KARAR DAVA KONUSU : İŞTİRAK NAFAKASININ ARTIRIMI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulduğundan; Dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların İstanbul Anadolu 9. Aile Mahkemesinin 2015/865 Esas ve 2016/478 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, velayeti anneye verilen çocuk için aylık 300,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, çocuğun yaşının büyüdüğü ve masraflarının arttığını belirterek nafakanın aylık en az 1.500,00 TL'ye yükseltilmesine, her yıl en az TÜFE,ÜFE oranı üzerinden mahkemece belirlenecek makul oranda artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "İstanbul Anadolu 9....
YOKSULLUK NAFAKASININ KALDIRILMASI TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 176 "İçtihat Metni"Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, dava dilekçesinde; davalı ile boşandığını, davalı yararına 300 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, boşanma davası sırasında Adana Valiliğinde 4 C statüsünde işçi olarak çalıştığını, 15/01/2014 tarihinde emekli olduğunu, ancak nafaka kesintisinden dolayı kendisine 115,69 TL ödendiğini, herhangi bir malı mülkü veya gelirinin olmadığını, emekli maaşı ile geçinmeye çalıştığını, davalının 2012 yılı Ekim ayından bu yana sigortalı olarak çalıştığını, bu nedenle davalı yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini...
Bu doğrultuda; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Açıklanan nedenlerle, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı yararına takdir edilen yoksulluk nafakası miktarının uygun olduğu kanaatine varıldığından davalı tarafın istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
SAVUNMA:Davalı cevap dilekçesinde özetle; Boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren davacının banka hesabına kesintisiz ve düzenli olarak ödeme yaptığını, 2020 yılı ocak ayında üfe oranında karşı tarafın talebi aranmaksızın 50,00 TL artırılarak günümüze kadar 550,00 TL nafaka ödemesine devam ettiğini, çocuğun teknolojik, giyim, ayakkabı, gıda, kırtasiye, test kitapları, roman kitapları, sosyal aktiviye ve etkinlik masrafları ve tatil dönemlerinde Amasya veya Sivas ilinden İzmir'e gidiş ve geliş olmak üzere uçak biletleri de nafaka ödemesinin haricinde kendisi tarafından ödendiğini, davacının nafaka talebinin hakkaniyete aykırı olduğunu, makul oranda bir artış değerlendirmesi yapılmasını savunmuştur. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davanın KISMEN KABULÜ ile; İzmir 4....
Her ne kadar boşanma hükümünde yer almasa da, davacının tarafların gerçek iradelerini yansıtan protokole göre talep edilen nafaka artış miktarını ödedikten sonra iadesini talep etmesi hukukun temel ilkelerinden olan iyiniyet kuralı ile bağdaşmamaktadır. Kaldı ki, bir an için davacının talebinin yerinde olduğu düşünülse bile mahkememizce davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verildiğinden davacının davalıya irat biçiminde ödemesi gereken nafaka borcu devam etmektedir. Dolayısıyla davacının irat biçimindeki nafaka borcu devam ettiğinden fazladan ödediğini iddia ettiği 3.683,25.-TL'nin devam eden nafaka borcuna mahsubunu talep etmek yerine kendisine geri ödenmesini talep etmesi de hukuken mümkün değildir. Sonuç olarak davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi ile 3.683,25....
Hukuk Dairesinin 2019/2926 Esas 2019/8369 Karar sayılı 09.09.2019 tarihli kararıyla kesinleştiğini, müşterek ikiz çocukların otizm tanısı bulunan, özel bakıma muhtaç çocuklar olduğundan nafaka miktarının az ve yetersiz olması sebebiyle 03.10.2019 tarihinde Tekirdağ 2. Aile Mahkemesine müvekkili adına nafaka artışı davasında Tekirdağ 2....
Somut olayda; boşanma sırasında aylık 5000 USD nafaka ödemeyi üstlenen davacının sonradan evlendiği, işini devrettiği ve gözlükçüde 1.250,00 YTL ücretle çalışmaya başladığı, kirada oturduğu, devrettiği hisse senetlerinin 750.000.000 TL değerinde olup sonuca fazla etkili olamadığı, davalının ise iddiaya göre davacıdan 163.391 USD nafaka aldığı, bunun haricinde davacı tarafından boşanma sırasında kendisine davacı tarafından devredilen dükkanı 01.08.2005 tarihinde satmak suretiyle 180.000,00 YTL gelir sahibi olduğu, halen 220.000,00 YTL civarında nafaka alacağı ve davacıdan devraldığı şirket hisse senetleri bulunduğu anlaşılmaktadır....
Kadının gelirinin bulunması nafaka takdirine engel değildir. Hakim, eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesini ayrı yaşamaları halinde de korumaları gerektiğini gözetmelidir. Somut olayda, tarafların yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırmasında; davalının emekli olup, 1.280 TL aylık aldığı, 24 parça arazisi olduğu, 250 TL kira ödediği; davacının ev hanımı olduğu, aylık geliri olmadığı, geçimini nafaka ile sağladığını, kendi evinde oturduğu anlaşılmıştır. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına ve davalının gelirine göre, takdir edilen tedbir nafakası miktarı hak ve nesafete uygun olmayacak şekilde düşüktür. Tedbir nafakasının miktarının tayin edilmesinde davalının geliri ve tarafların birlikte yaşadıkları sırada davalının alıştırdığı geçim şartlarının dikkate alınması gerekir....