Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesince kararın hüküm kısmında kararın miktar itibariyle kesin olduğu yazılmış ise de söz konusu karar davacı kadının nafaka artırımı yönünden kesin, çocuğun nafaka artırımı yönünden ise yasa yolu açık niteliktedir. Mahkemece kanun yolunun yanlış gösterilmesi davacının kanun yoluna başvurmasına engel değildir. Davacı kadın yönünden aylık 370,00 TL olan nafakanın aylık 750,00 TL'ye yükseltilmesi talep edilmiş, mahkemece aylık 130,00 TL artış talebi kabul edilmiş, davacı kadının aylık 250,00 TL'lik artış talebi reddedilmiştir. Bu haliyle, davacı kadının reddedilen artış talebinin yıllık miktarı 3.000,00 TL'dir. Davacılar yönünden mecburi dava arkadaşlığı da yoktur. Davacı kadının reddedilen nafaka artış talebi yönünden ilk derece mahkemesi kararı HMK'nın 341/2.maddesi gereğince kesindir. İlk derece mahkemesinin 12.05.2022 tarihli ek kararı davacı kadın yönünden istenen nafaka artış talebi kapsamında kesin olmakla verilen karar usul, yasa ve dosya kapsamına uygundur....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: YOKSULLUK NAFAKASININ KALDIRILMASI Taraflar arasında görülen iştirak nafakasının kaldırılması-iştirak nafakasının artırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 03.12.2012 günü oybirliğiyle karar verildi....

    (TMK.182/2) TMK'nun 331. maddesi uyarınca; “durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.” Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemelere göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekmektedir. Tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları, nafaka yükümlüsünün gelir durumu, çocukların yaşları, annenin yapacağı katkı da dikkate alındığında ilk derece mahkemesinin karar ve gerekçesinin dosya kapsamı ile uyumlu olduğu anlaşılmakla davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    Davalı vekili istinaf dilekçesinde, yardım nafakası ile artırım davası arasında kısa bir süre olduğunu, tarafların ekonomik durumlarında olağan üstü bir değişiklik olmadığını, davacının savurgan olup lüks yaşantısı için bu kadar nafaka talep ettiğini, davalının eşi ve diğer çocuğuna da nafaka ödediğini, davalının ekonomik durumunun çok kötü olup babasından destek aldığını belirterek kararın kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı taraf istinafa cevap vermemiştir. 30.07.2022 tarihli beyan dilekçesi ile öne alım talep etmiş, Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesinin 2022- 2023 okul ücretini peşin 139.120,00 TL taksitle 148.000,00 TL olduğunu bildirmiş, verilen nafakasının okulun bir aylık taksidini dahi ödemediğini belirtmiştir. Dava, eğitimi devam eden ergin çocuk için yardım nafakasının artırılması davasıdır. Taraflar arasında Bakırköy 3....

    ödediğini, Evkur'dan aldığı eşyanın parasını ödeyemediğinden evine haciz geldiğini, Tekirdağ İcra Müdürlüğünde takip olduğunu, 1.459,00 TL borcunun bulunduğunu, bu meblağdaki borcunu dahi ödeyemeyen müvekkilinin aylık 1.200,00 TL nafaka ödemesinin hayatın gerçekleriyle bağdaşmadığını, ortak çocuklarının büyüdüğünü, Büşra'nın 18 yaşında olup okumadığını, bu nedenle nafakanın kaldırılması gerektiğini, Beyza'nında 15 yaşında olduğunu, bu çocuk yönünden de nafakanın gözden geçirilmesi gerektiğini, müvekkilinin mevcut nafakayı ödemekte zorlandığını, nafaka şartını ihlal davasından sonra ödemeleri yaptığını, Bakırköy 6....

    Her ne kadar davacı erkek vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de; reddedilen nafaka indirim miktarlarının 6100 sayılı HMK'nun 341/2 maddesi gereğince, kesin nitelikte olup, bu durumda, davacının kesin nitelikteki bir karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşıldığından, 6100 sayılı HMK'nun 352/1- b maddesi gereğince, davacının istinaf başvurusunun usulden reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Tefhim edilen kısa kararda "Davacının İŞTİRAK NAFAKASININ KALDIRILMASI DAVASININ KABULÜ ile; müşterek çocuk Cuma yararına ödenen iştirak nafakasının 10/07/2019 tarihi itibariyle KALDIRILMASINA, " karar verildiği halde gerekçeli kararda "Davacının İŞTİRAK NAFAKASININ KALDIRILMASI DAVASININ KABULÜ ile; müşterek çocuk Cuma yararına ödenen iştirak nafakasının dava tarihi itibariyle KALDIRILMASINA," karar verilmek sureti ile kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. (6100 s. HMK. m.298/2) Buna göre, tefhim edilen hüküm sonucu yanlış da olsa, gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna uygun düzenlenmesi gerekmektedir....

    Numaralı Zeynep Cezan'ın velayetlerinin davacı Anneye Verilmesine, Velayeti annede bırakılan reşit olmayan müşterek küçükler ile davalı baba arasında kişisel ilişki tesisine, Davacının maddi ve manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 25.000 TL maddi, 25.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya İlişkin Talebin Reddine, Davacı lehine daha önce hükmolunan 250,00 TL tedbir nafakasının boşanmaya ilişkin kararın kesinleşmesine kadar devamına, kesinleşmeye müteakip 250,00 TL daha arttırılarak aylık 500,00- TL YOKSULLUK NAFAKASININ davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Müşterek çocuklar lehine, daha önce hükmolunan ayrı ayrı 200,00 TL tedbir nafakasının boşanmaya ilişkin kararın kesinleşmesine kadar devamına, kesinleşmeye müteakip 300,00 TL daha arttırılarak aylık 500,00'er TL olmak üzere toplam 1000,00- TL İŞTİRAK NAFAKASININ davalıdan alınarak velayeten davacıya verilmesine, Davacının çeyiz eşyası ve ziynet eşyası taleplerinin ayrı ayrı reddine,"...

    Davalı, nafaka alacaklısı vekili 21.04.2021 tarihli beyan dilekçesiyle, davalının doktora eğitimini 2020 Aralık ayında tamamladığını, bu nedenle de hesabına fazladan yatan Aralık-Ocak-Şubat ve Mart aylarına ilişkin nafaka ödemesinin ilgili İcra Müdürlüğüne geri yatırıldığını, ancak 15.04.2021 tarihli İcra Müdürlüğü tarafından ödemelerin iade edildiğini, davalının nafaka ile zenginleşme gibi bir amacının olmadığını, eğitimi bitince iade ettiğini bildirdiği görülmüştür. İlk derece mahkemesince, dava tarihi olan 09.09.2020 tarihinden itibaren yardım nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş ise de, davalının eğitim sürecini 11.12.2020 tarihinde tamamladığı, bu tarihe kadar geliri olmadığı ve yardım nafakasına ihtiyacı bulunduğu gözetilmeksizin karar verilmesi doğru görülmemiştir....

    Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin 02.02.2002 doğumlu olup 02.02.2020 tarihinde 18 yaşını ikmal etmiş olmakla iştirak nafakası 02.02.2020 tarihinde kendiliğinden sona erdiğini, Davacı baba yeni bir nafaka davası açılmasına mahal vermemek için ve eğitimi (üniversite) devam eden müvekkili için kendince belirlediği ÜFE artışına göre Sakarya 1.İcra Müdürlüğü'nün 2008/ 837 Esas sayılı dosyasına kendi iradesiyle nafaka ödemeye devam ettiğini, Davalılardan müvekkili T4'nin, 29.04.2021 tarihinde evlendiğini, yoksulluk nafakası o tarihte kendiliğinden sona erdiğini, ancak Sakarya 1.İcra Müdürlüğü'nün 2008/837 Esas sayılı dosyasında, gerek birikmiş borç/nafaka gerekse velayeti altındaki diğer çocuğun devam eden iştirak nafakası dolayısıyla alacağı halen de devam etmekte olduğunu, davacının bu davayı açmakta hiç bir hukuki yararı olmadığını, bu nedenlerle davanın öncelikle hukuki yarar yokluğundan reddine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar...

    UYAP Entegrasyonu