Dava; nafaka (yoksulluk nafakasının kaldırılması) istemine ilişkindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Yerel mahkemelerce verilen kararlar aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulabilir. Ancak; yerel mahkeme tarafından hükmün verildiği 10/10/2019 tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nın 341/2. maddesinde; "Miktar veya değeri Üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir." hükmü mevcuttur....
Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; müşterek çocuklar için hükmedilen aylık 1.000'er TL iştirak nafakasına ilişkin ilamın kesinleşme tarihinin 05/01/2018 olduğu, bu davanın 11/12/2018 tarihinde açıldığı, nafaka karar tarihi ile dava tarihi arasında geçen süre, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, çocukların yaşı ve ihtiyaçları, paranın satın alma ve davalının ödeme gücü, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, mahkemece nafakada yapılan artırım miktarının yerinde ve yeterli olduğu anlaşıldığından, davacının nafaka miktar artışı yönünden yapmış olduğu istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
Boşanma kararı ve nafaka miktarlarının kesinleştiği 07.09.2020 tarihinden itibaren ekonomideki değişiklikler, yıllık ÜFE artışları, çocuğun yaşının ilerlemesi, ihtiyaçlarının artması, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik, sosyal durumları ve hakkaniyet dikkate alındığında ilk derece mahkemesince belirlenen nafaka miktarları azdır. Bu haliyle davacı kadının nafaka miktarlarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile, davacı kadının aylık 1.250,00 TL olan yoksulluk nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 4.000,00 TL'ye yükseltilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, müşterek çocuğun aylık 600,00 TL olan iştirak nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 2.000,00 TL'ye yükseltilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....
Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....
TMK 176/3 maddesi uyarınca irad biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar. Alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı-karşı davalı vekili 01/10/2021 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Tarafların boşanmalarına -Tensip kararı ile birlikte ( Dava tarihinde geçerli olmak üzere ) kendisi için aylık 1.000,00 TL tedbir boşanma ile Yoksulluk nafakası olarak devamına ve yine verilecek olan nafaka miktarlarının heryıl ÜFE- TÜFE oranında artırılmasına karar verilmesine , -TMK madde 174 gereğince aldatılan onuru kırılan dövülen , ağır hakarete uğrayan kötü, muameleye maruz bırakılan müvekkilem lehine 150.000,00 TL Manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline , - Maddi tazminat olarak 150.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline -Ev eşyaları hakkında dava açma hakkımızı saklı tutuyoruz - Yargılama...
Davalı (erkek) vekili cevap dilekçesinde özetle; nafaka artırım talebine dayanak olarak sunulan bütün iddiaların haksız ve yersiz olduğunu, boşanma ilamının 09/05/2016 tarihinde kesinleşmiş olduğunu bu ilamın kesinleşmesinden kısa bir zaman sonra bu davanın açıldığını, davalının boşanma davası sırasında olduğu gibi halen aynı fabrikada çalıştığını, kazancında kayda değer bir artış söz konusu olmadığını, Yargıtay içtihat ve uygulamasına göre nafaka alacaklısının ihtiyaçları ve nafaka yükümlüsünün gelir durumunda olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde yoksulluk nafakasının TÜİK tarafından yayınlanan ÜFE oranında artırılması ve taraflar arasında daha önce belirlenen nafaka takdirinde sağlanan dengenin korunması gerektiğini, çocuk yönünden ise davalının ekonomik imkanları ölçüsünde çocuğun yaşı ve ihtiyaçlarına uygun şekilde nafaka artışı yapılması gerektiğini, çocuğun doktor, muayene, tedavi, ilaç giderlerinin davalı babasının SGK lı olması nedeniyle kurumca karşılandığını, Sağlık...
nafaka bedelinin artırılmasına neden olacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; takdir edilen nafaka miktarlarının çok düşük olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu iştirak nafakasının arttırılması davasıdır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davacı tarafından nafaka miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nun 355.maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Davalı karşı davacı (erkek) vekili istinaf dilekçesinde, tarafların 3- 4 ay gibi kısa bir süre evli kaldırlarını, davacının davalının ölmüş eşi ve çocuklarına kötü sözler söylediğini, şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşandıklarını, davalının davacıya ömür boyu bakmakla yükümlü tutulamayacağını, 10 yıldır nafaka ödediğini, davacıya karşı bakım yükümlüsü konumunda kardeşleri olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davacı karşı davalı taraf istinafa cevap vermemiştir. Asıl dava yoksulluk nafakasının artırılması, karşı dava ise yoksulluk nafakasının kaldırılması davasıdır. İlk derece mahkemesince asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir. TMK'nun 175.maddesine göre; "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir....