Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarını kabul etmediklerini, davacının söz konusu nafaka tutarını düzenli olarak ödemediğini, müvekkilinin yıllardır mağdur edildiğini, müvekkilinin yaşı ilerlediği için kendisinde koah, tansiyon, diyabet gibi bir sürü hastalık mevcut olduğunu, müvekkilin oğlu ile birlikte yaşadığını ve oğlu Yasin Bilgen'in yüzde 70 özürlü raporu olduğunu, oğlunun giderleri ile ilgilendiğini, müşterek çocukların birinin18 yaşından büyük olduğunu, diğerinin doldurmak üzere olduğunu, bu nedenlerden dolayı hukuki ve maddi dayanaktan yoksun iş bu davanın reddine, yargı gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafta yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davanın reddine karar verilmiştir....

İcra Müdürlüğünün 2017/3910 sayılı takip dosyası ile birikmiş nafaka ve 2016 Haziran-Temmuz-Ağustos-Eylül aylarına ait nafaka borcunu ödenmediğinden dolayı şikayette bulunulduğu, takip talebinde cari nafaka alacağı talep edilmeyip adi alacak niteliğindeki geçmiş dönem nafaka borçlarının tahsilinin talep edildiği, bu haliyle atılı suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde, isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü; Nafaka borcunu ödememe suçunun oluşabilmesi için, icra emrinin tebliği ile şikayet tarihi arasında işlemiş ve ödenmemiş en az bir nafaka borcunun bulunması gerektiği cihetle, şikayete konu icra dosyasında icra emrinin borçluya 18.07.2017 tarihinde tebliğ edildiği, icra emrinde, birikmiş nafaka alacağı ile birlikte, cari nafaka alacaklarının da talep edildiği, 14.09.2017...

    Nolu Musab Eymen Şahin'in velayetinin davacı ANNEYE VERİLMESİNE, Velayeti anneye verilen müşterek çocuk ile davalı baba arasında kişisel ilişki tesisine, Müşterek çocuk lehine, daha önce hükmolunan 250,00 TL tedbir nafakasının boşanmaya ilişkin kararın kesinleşmesine kadar devamına, kesinleşmeye müteakip 750,00 TL daha arttırılarak aylık toplam 1000,00 TL İŞTİRAK NAFAKASININ davalıdan alınarak velayeten davacıya verilmesine, Davacı kadın lehine daha önce hükmolunan 300,00 TL tedbir nafakasının boşanmaya ilişkin kararın kesinleşmesine kadar devamına, kesinleşmeye müteakip 1100,00 TL daha arttırılarak aylık toplam 1400,00- TL YOKSULLUK NAFAKASININ davalıdan alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davacının maddi ve manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 60.000 TL maddi, 60.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davacının ziynet talebinin KABULÜ ile ; 22 ayar 22'şer gramdan 10 adet...

    Oysa davalı (kadın) tarafından, davacı aleyhine bu davadan önce 22.02.2012 tarihinde nafaka davası açıldığı ve 'ayrı yaşamakta ve nafaka talep etmekte haklı olduğu' kabul edilerek lehine Türk Medeni Kanununun 197'nci maddesi gereğince nafakaya hükmolunduğu, bu kararın da kesinleştiği görülmektedir. Davacı, duruşmada nafaka kararının varlığına değinmiştir. O halde nafaka davasında davalı yararına nafaka bağlanmasını gerektirici sebep ve delillerin eldeki boşanma davasında toplanan delillerle birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucu uyarınca karar verilmesi gerekir. Bu husus nazara alınmadan, eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru görülmemiştir....

      Her ne kadar nafaka borçları yönünden yapılan ödemelerin, aylık nafaka miktarına, bu miktara yakın ve düzenli olarak yapılması durumunda, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi, bu ödemelerin nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceği kabul edilmekte ise de; somut olayda üçüncü kişi konumunda olan borçlunun babası tarafından yapılan ödemeler nafaka borcuna mahsup edilemeyeceği gibi, ilam alacaklısının bu ödemelerin nafaka borcuna ilişkin olduğu yönünde kabul beyanı da yoktur....

      Dairemizce, nafakaya hükmedilmesinden sonra yapılan ödemelerin nafaka borcundan mahsubu gerektiği benimsenmiş olup, yapılan ödemelerde hükmolunan aylık nafaka miktarı ve bu miktarın katları şeklinde ödemeler görünüyor ise, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi, bu ödemelerin de nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceğinin kabulü gerekmektedir. Somut olayda, takip dayanağı ilamda, alacaklı kadın lehine kararın kesinleşme tarihinden itibaren 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, 13.11.2015 tarihinde başlatılan ilamlı icra yolu ile takipte 2005 yılı Kasım ayından (dahil) 2012 yılı Nisan ayına (dahil) kadar aylık 200 TL yoksulluk nafakasının işlemiş faizleriyle birlikte talep edildiği, işleyecek nafakanın talep edilmediği, borçlunun, nafaka borcunun, ......

        Yargıtay yerleşik içtihatlarıyla, nafaka borcunun ödendiğine ilişkin iddianın ispatı yönünde sunulan ödeme belgelerinin geçerli olabilmesi için açıkça nafaka borcuna atfen yapıldığının yazılı olması gerektiği koşulu, yeni uygulamalarla objektif kriterlerle yumuşatılmış olup; Dairemizin son içtihatlarında; nafaka borçları yönünden yapılan ödemelerin, aylık nafaka miktarına ve bu miktarın katlarına denk gelecek şekilde düzenli olarak yapılması durumunda, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi, bu ödemelerin nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceği kabul edilmektedir. Zira işleyen nafaka borcu bulunan bir borçlunun yaptığı ödemelerin bu borç dışında ahlaki bir ödeme olduğunu kabul etmek hak kaybına neden olacaktır. Aksi düşünce, aşırı şekilcilik olup, hak zayiine ve mükerrer ödemelere neden olacağından kabulü mümkün değildir....

          İcra Müdürlüğünün 2010/1366 sayılı dosyası ile yapılan takipte, borçluya tebliğ edilen icra emrinde birikmiş nafaka alacağının ödenmesi istenmekte olup, aylık nafaka alacağının tahsili yönünde bir talep bulunmaması karşısında, icra emrinin tebliğ edildiği tarihe dek birikmiş nafaka alacağının adi alacak hükmünde olduğu ve ödenmemesinin nafaka borcunu ödememe eylemini oluşturmayacağı gözetilmeden itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsiz olduğundan anılan hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca bozulması gereğine işaret edilmiştir. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Nafaka yükümlülüğüne aykırı davranma suçunun oluşabilmesi için, icra emrinin tebliği ile şikayet tarihi arasında işlemiş en az bir aylık cari nafaka borcunun bulunması gerekmektedir. Somut olayda borçlu hakkında .../......

            AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/05/2021 NUMARASI : 2019/149 ESAS, 2021/388 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKASININ KALDIRILMASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Küçükçekmece 1.Aile Mahkemesinin 28/12/2012 tarihinde 2012/1087 Esas ve 2012/1121 Karar sayılı dosyasıyla anlaşmalı olarak boşandıklarını, müşterek çocukların velayetlerinin davalı anneye verildiğini, çocuklar için nafakaya hükmedildiğini, boşanmadan sonra tarafların 2016 yılı başına kadar fiilen bir arada yaşadıklarını, tüm maddi ihtiyaçları davacının karşıladığını, çocuklardan Berke'nin reşit olduğunu, Melis Begüm'ün iştirak...

            O halde, takipte talep edilen cari nafaka ve birikmiş nafaka alacakları dışındaki alacaklar ve ferileri için borçlunun emekli maaşına konulan haczin kaldırılmasına, cari nafaka ve birikmiş nafaka alacakları ile fer'ilerinin tahsili için konulan hacizlerin devamına karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmalıdır. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK'nın 353/1- b-2. bendi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetinin kısmen kabulü ile takipte cari nafaka ve birikmiş nafaka alacakları dışındaki alacak ve ferilerinin tahsili için borçlunun emekli maaşına konulan haczin kaldırılmasına, cari nafaka ve birikmiş nafaka alacakları ile fer'ilerinin tahsili için konulan hacizlerin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının sair istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....

            UYAP Entegrasyonu